Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son bir haftadır akıllara durgunluk verecek bir dava gündemde... Bankacı bir kadın, aralarında Türk futbolunun önemli isimlerinin de bulunduğu onlarca kişiyi “saadet zinciri” kurarak dolandırmış.

Konu yargıya taşındığı için gizlisi saklısı yok. A Milli Takım ve Galatasaray’ın eski teknik direktörü Fatih Terim, Galatasaray kalecisi Muslera, eski milli oyuncular Arda Turan, Selçuk İnan, Başakşehirspor teknik direktörü Emre Belözoğlu gibi pek çok isim, bu tuzağa düşmüş.
Hafta içinde bu isimler mahkemeye gelip şikayetçi olarak ifade vermişler... Sonra adliyenin yangın merdiveni ve arka kapısından çıkarılmışlar. Görüntü alınmasın diye...

Yine mahkeme kayıtlarına dayanarak söylüyorum; dolandırıcının (veya ortaklarının) elde ettiği para 80 milyon dolar. Daha ürkütücü olsun mu? 1.6 milyar lira!
Bu ülkede dolandırıcılığın çok çeşitini gördük. Sülün Osman ile başlayan geçmişi var hikayenin. 80’li yıllarda banker Kastelli fırtınası, sonrasında yeşil sermayeye bağlı hortumcu holdingler, Jet Fadıllar, Parsadanlar, tosuncuklar, kripto para dolandırıcıları.

İnsanlar kolay kandırıldı. Lakin inanmakta güçlük çekiyorum. Terim gibi garantici ve sanırım ona güvendikleri için peşinden giden futbolcular, böyle bir tezgaha nasıl geldiler? Cebinizdeki 1 liraya 5 lira verileceğine nasıl inanırsınız? Dünyanın neresinde var böyle bir kazanç?..

En çok kime üzülüyorum biliyor musunuz? Muslere’ya. Garibim, 10 yıldır yaşadığı ülkede böyle bir kumpasa uğradığına şaşkındır eminim. Güvendiği dağlara (!) kar yağmış. Performansından belli. Suratı da düşük, eldiveni de. Doğru ise, 750 bin euro kaybetmiş.

“Para parayı çeker” demişler ama, bir de “Allah akıl vermiş” diye özlü sözümüz var.

Son olarak hepsine soruyorum; ifadeye gittiğiniz Çağlayan adliyesinde acil çıkış kapısını niçin tercih ettiniz?

Kimden gizlenmeye çalıştınız? Suçlu musunuz, müşteki mi?..

Haberin Devamı

Yapmayın artık bunu, yapmayın

Futbol Federasyonu ve onun talimatları ile hareket eden Merkez Hakem Kurulu kantarın topuzunu iyice kaçırdı.

Hakem camiası huzursuz, kendini güvende hissetmiyor. Her hafta “acaba kimin kellesi gidecek” kaygısında. Önce VAR kayıtları açıklanıp hakemler kurban edildi, ardından cezaya girenler ifşa edildi, son olarak da FİFA kokartlı Ali Palabıyık’ın ipi çekildi.
Yapmayın, etmeyin. TFF’nin akıl hocaları kimse, büyük yanlış yapıyor.

MHK başkanı hakemine sahip çıkamıyor. Verilen her emri yerine getiriyor.

Hakemlerin hakkını koruması gereken Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği başkanı, akıllara zarar açıklamalar yapıyor. Federasyon bu kişiyi disiplin kuruluna sevk ediyor. Gerekçesi; “Sportmenliğe aykırı hareket” ve “Hakem ile diğer müsabaka görevlileri hakkındaki açıklamaları.”
Federasyonun böyle bir yetkisi var mı? Biz bilmiyoruz, dernek TFF’ye bağlı bir kurum mu oldu acaba?

Keşke her kulüp başkanı veya yönetici için de bu kadar cesur olabilseniz.
Yıllardır camianın içindeyim. Hakem kolay yetişmiyor. Onları küçük düşürmek ve bir kalemde harcamak kimseye yarar sağlamaz. “Parayı veriyorum, düdüğü çalarım” diyemezsiniz.

Hakem hata mı yaptı? Zaten maç alamayarak maddi manevi cezaya giriyor. Ne diye kurtlar sofrasına meze ediyorsunuz?
Maalesef kulüplerin yapamadığını TFF, MHK ve Hakem Derneği birlikte yapıyor.
Böyle giderse, yarın maç yönetecek hakem kalmayacak elinizde. Belki sezonu bitirirsiniz ama, siz de bitersiniz!

Haberin Devamı

Işıklarda uyu “Âlâ” kardeşim

Haberin Devamı

Pandemi döneminde uzak kaldım Trabzon’dan. Bu güzel kentte çok dost ve arkadaş edindim. Özledim hepsini. Hafta içinde acı haber geldi. Meslektaşım, sevgili Alaattin Kazancı’yı gencecik yaşta yitirdik. Dürüst, samimi, işini doğru yapan insandı. Ne zaman karşılaşsak “abi var mı bir ihtiyaç?” diye ev sahipliğine soyunurdu. Sevmiyorum zamansız vedalaşmaları. Çok üzgünüm. Çok erken terk ettin bizi be Âlâ. Işıklarda uyu kardeşim.

GÜZEL SÖZLER

"Arada bir aynaya bakmalıyız; güzel miyim diye değil, insan mıyım diye.” - Tuncel Kurtiz