Zirve iddiası olan bir takım, iki haftada 5 puan yitiriyorsa, ortada ciddi sorunlar var demektir. Geçen hafta Manisaspor, dün de Kayserispor karşısında mücadele etmeyen, pozisyon üretemeyen, bireysel hatalarıyla ön plana çıkan Trabzonspor vardı.
Futbol takım oyunu. Zaman zaman kişisel becerileriyle maçı koparacak isimler çıkabilir. Ancak bir takımda o gün birden fazla oyuncu kötü ise, hele bunlar dişlilerin önemli parçaları ise, bırakın kazanmayı, hanenize yazdırdığınız tek puan bile fazla görünebilir bazen.
Bordo-mavili takımda Cale, Burak, Alanzinho, Teo ve sonradan oyuna giren Yattara bırakın vasatı, çok kötü günlerindeydiler. Neredeyse sahadakilerin yarısı. Düşünsenize koskoca ilk yarıda tek gol pozisyonu buluyorsunuz, o da bir duran top organizasyonundan geliyor. Rakibe teslim olmuşsunuz. Orta alanda sözünüz geçmiyor. Topu gol bölgesine taşıyamıyorsunuz, tüm yük savunma ve top kesicilerinizin üzerinde. Hakkını verelim Selçuk, Serkan, Giray ve Egemen gibi isimler de diğerlerine ayak uydursa idi Trabzonspor için yenilgi kaçınılmazdı.
Buz gibi goldü!
Yenilgi dedik de, aslına bakarsanız Kayserispor’un 51. dakikada ofsayt gerekçesiyle iptal edilen buz gibi golü geçerli sayılsa, daha farklı bir skor çıkabilirdi ortaya. Ciddi boyutlara ulaşan hakem hataları bu kez Kayserispor’un canını yaktı. Sırada kimler olacak endişesi taşımamak mümkün değil.
Daha birkaç hafta öncesine dek Şenol Güneş’in yedek kulübesinin zenginliğinden söz ederken bugün orada oturanların hem kafa hem de fizik olarak hazır olmadıklarını görmek şaşırtıcı. Örneğin Yattara. Güneş’in güvendiği dağlara karlar yağdı dün. Yedek beklemekten sıkıldığını söyleyen Alanzinho’ya ne demeli. İlk on birde sahaya çıktı, yürümekten başka iş yapmadı. Burak da hakeza. Şenol hocanın Burak ısrarını anlamak mümkün değil. Böylesi yararsız iken onu 70 dakika sahada tutarak kazanacağını düşünüyorsa, ancak bir bildiği vardır deneyimli teknik adamın diyebiliriz!
Gerekçesi her ne ise, Trabzonspor’da son iki maçta belirgin düşüş var. Daha önemlisi, saha içinde herkes birbirine kızıyor, bağırıyor ki, bu da takımın stres sorunu yaşadığını gösterir. Galiba en tehlikelisi bu. Büyük takım olmanın sorumluluğunu taşımak ve ağırlığını kaldırmak ligde söz sahibiyim demenin ilk koşulu. Güneş ilk neşteri sanırım buradan vurmaya başlamalı.