Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, hafta başında 6 aylık icraatlerini anlattığı bir basın toplantısı düzenledi.
Başkanın sunuma iyi hazırlandığı belliydi. Konulara hakim, kararlı ve geleceğe dönük projeleri vardı.
Lakin, toplantının sonunda söyledikleri şaşırttı beni. Ajansspor’dan Kenan Başaran’ın “son dönemlerde TFF’den çıkarılan isimlerle ilgili ne dersiniz?” şeklindeki sorusuna Büyükekşi’nin yanıtı ve gerekçeleri ilginçti:
“Yönetim kurulu kararı aldık, 65 yaşın üzerinde çalışan personelimizi işten çıkarmıyoruz, emekli ediyoruz. 468 kişi idik, şimdi 397 kişiye düştük. Devletin ve bir çok özel sektörün kuralı var. Yargıtay üyesi de olsanız, en üst görevde de bulunsanız 65 yaş uygulaması var. İnsan kaynakları konusunda kurum dışında profesyonel bir şirkete verdik bu işi...”
Nasıl yani? TFF çatısı altında çalışmanın kriteri yaş mı yani? Nerede kaldı deneyim, birikim ve liyakat?
Şeytanın avukatlığı
Ben de şeytanın avukatlığını yapayım. Yarın öbür gün, A Milli Takım için Şenol Güneş ve Fatih Terim’in adı geçse, bu şirket “65 yaş üzerindeler, görev yapamazlar” mı diyecek? Güneş (70) ile Terim (69) baraja mı takılacaklar? Öyle ya, sonuçta onlar da maaşlı çalışan profesyoneller olacak.
Son olarak; aynı gün Hakem Akademisi Direktörlüğüne Oğuz Sarvan’ın (67) getirildiği açıklanmadı mı? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Bakın; TFF bir devlet kuruluşu değil, özerk. Kiminle kaç yaşına kadar isterse çalışabilir. İşten çıkarmalarla ilgili mantıklı gerekçeler sunulabilirdi. Örneğin; “Çalışma temponuzu beğenmedik”, “Statükocusunuz” veya “Gençlerin önünü açmaya çalıştık” gibi. Ödersiniz tazminatlarını, helalleşirsiniz.
Sayın Büyükekşi’nin iyi niyetinden şüphem yok. Ancak futbolun dinamiklerini bilmeyen danışmanlar ve kurumlar tarafından yanlış yönlendirilmesine karşıyım.
Soru ya başkanın çalışmadığı yerden geldi, ya da doğaçlama konuşurken dili sürçtü.
İkisi de değilse, bu yönetim görevde olduğu sürece Güneş, Terim ve 65 yaş üzeri nicelerine TFF kapısı kapalı demektir!
Infantino’nun tuzu koktu
Bir daha bu kadar keyifli bir dünya kupası finali izler miyiz bilmiyorum? Futbola doyduk.
Ya kupa töreni sonrası yaşananlar? Gözlüklü adamın biri (etçi Nusret) sahaya dalmış Arjantinli oyuncuların peşinde. Messi’yi kolundan çekip fotoğraf çektirmeye çalışıyor. Di Maria’yı yakalamış kupayla poz veriyor.
Devlet başkanlarının dahi izinle indiği sahada Nusret’in ne işi var? İngiliz basının iddiasına göre FİFA Başkanı Gianni Infantino’ya 100 bin dolar giriş ücreti (rüşvet) vermiş. Karşılığında ise on katı reklam yapmış.
Sahi o meşhur tuzlama hareketi sonrası “salt bae” olarak ünlenen etçi reklam peşinde koşarken, fotoğraflarını kim çekiyordu? Sıkıştırmıştır birinin cebine bir kaç bin dolar, o kadar.
Ya o akreditasyon kartını para verip alan kötü niyetli biri olsaydı? Messi kendisini tersledi diye yaralayacı bir aleti çıkarıp suç işlese idi. Veya kupayı Fransa kazansa ve Nusret aynı hareketi Mbappe’ye yapsaydı? Herhalde sahada gözlüğünü arardı.
Sayın Infantino; seni 2011 yılında Türkiye’deki şike sürecinde en iyi tanıyanlardan biriyim. Belgeler, yazışmalar arşivimde.
Katar’da ne yediğin (!) ne içtiğin seni bağlar. Aman dikkat, sonun Blatter ve Platini gibi olmasın. Yoksa Nusret seni de tuzlar!
Not: FIFA konuyla ilgili soruşturma başlatmış. Şaka gibi. Ne yapacaksınız? Bir sonraki dünya kupasında “Etçiye” sahaya girme yasağı mı koyacaksınız?
Ankara’nın taşına bak
4 yıl önce yıkılan Ankara 19 Mayıs stadını düşündükçe içim cız eder. Gazeteciliğimin en az 20 yılı buralarda geçmişti. Naili Moran atletizm pisti, yüzme havuzu, Ankara Tenis Kulübü, halter, boks, cimnastik, eskrim, karete, tekvando salonları, tozlu amatör sahaları.
Bugünlerde yeni stadın maketleri dolaşıyor sosyal medyada. Projeyi çizene ve mimarına saygım var. Emek işi. Ancak o kadar abartılı bir stat olacak ki. Uzay mekiği gibi. Galiba Katar’a özenmişiz.
Ondan da vazgeçtim, maket üzerinde sadece stat var. Devasa alanı kaplamış. Amatör branşlar için ne yapılmış belli değil. Halbuki orada Mustafa Kemal Atatürk’ün “sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” tabelası vardı. “Futbolcunun” değil!
Ne olmak istiyorsun?
Okulda “büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye sordular.
“Mutlu” yazmıştım.
“Ödevini anlamamışsın” dediler.
Ben de, “Siz hayatı anlamamışsınız” dedim.
John Lennon