Bursaspor, Şampiyonlar Ligi hüsranından sonra lige daha sıkı sarılmak ve öncelikli hedefinden uzaklaşmamak zorundaydı. Dört günlük bir aradan sonra galibiyete motive olmak ve Karabükspor karşısında yitirilen puanları telafi etmek kolay olmayabilirdi.
Üstelik rakip, Galatasaray galibiyetiyle moral bulan ve yakaladığı çıkışı sürdürmek isteyen Ankaragücü idi. Türk futbolunun müzmin hastalığı, kendini olduğundan farklı görmek zaafiyeti olmasa tabii!
Ankaragücü işte bu yanılgıya düştü dün. Öne geçmesine karşın savunmada yaptığı inanılmaz hataların bedelini çok daha ağır bir skorla ödeyebilirdi. Bursaspor ikinci yarıda "el frenini" çekince tarihi bir hezimet de önlenmiş oldu!
Ertuğrul Sağlam'ın takımı kısa sürede toparlanıp golleri sıralarken, sarı-lacivertli ekibe rakibi seyretmek düştü. Solda Volkan Şen, sağda Turgay, orta alanda Batalla’nın sürüklediği ataklar karşısında Muhammet ve Klukowski son derece etkisiz kaldı. Göbekte Theo ve Sapara geri dönüşlerde ağır kalınca, Bursaspor adına bu bölgeyi kontrol etmek güç olmadı. Buna karşın ilk iki gol duran top organizasyonundan geldi. Formasına tekrar kavuşan İbrahim ve her geçen gün üzerine bir fazlasını koyarak formunu yükselten kaptan Ömer’in birbirinden güzel kafa vuruşlarının arasına, Turgay’ın belki de attığı en kolay gollerden biri sıkıştı. İş ilk yarım saatte bitti. Oyundan tamamen kopan başkent ekibine teslim bayrağını çektiren sayıları Ergiç ve Sercan kaydedince, futbol sevdalısı Ankara Valisi ile Büyükşehir Belediye Başkanı’na stadı terk etmek düştü. Durum Ankaragücü adına bu kadar vahimdi!
Bursapor ikinci yarıda daha fazlasını yapabilecek iken oyunu rölantiye aldı. Orta alanda top çevirdi. Belki tribünlerdeki dostluktan etkilendi, belki de gerçekten Manchester maçının yorgunluğunu hissetti. Rakip kaleye gitmekte son derece isteksiz görünürken, en az ilk yarıdaki kadar pozisyon buldu. Sercan, Volkan Şen ve Turgay’ın kaçırdıkları skor üstünlüğünün getirdiği rehavete bağlansa da, genel averajda Trabzonspor’u yakalayacak bir farkın ilerleyen haftalarda ne kadar aranacağı hiç düşünülmedi.