Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başkan Ertuğrul Doğan’dan öğreniyoruz. Abdullah Avcı’nın ayrılmasından sonra teknik direktör arayışını sürdüren Trabzonspor kimlere haber göndermemiş ki. Lakin hedefsiz kalan takımın başına geçmek için türlü koşullar sürmüş bazıları. Sanki küme düşme hattında yer alıyor bordo-mavili ekip. Geçen sezonun şampiyonu bu takım kardeşim. Gidin başka yerde nazlanın.
Sonuçta kapris yapmayan bir teknik direktör buldu Trabzonspor. Nenad Bjelica ayağının tozu ile Sivasspor maçında kulübedeki yerini aldı. 24 saat içinde neleri değiştirebilirdi ki Hırvat çalıştırıcı? Hiç uyumasa, son üç maçı izleyebilmiştir belki. Dolayısıyla dün akşamki doksan dakikanın skorunda hiçbir etkisi olamazdı. Sonucun günahı da sevabı da ona ait değil.
Önemli olan bu sezon hayal kırıklığı yaratan Trabzonspor’a yapacağı katkı kuşkusuz. Elinde sihirli değnek yok, takımı ve oyuncuları tanıyana kadar lig bitecek zaten. Kimse hayal kurmasın.
Maça gelince. Deplasman karnesi kırıklarla dolu olan Trabzonspor erken öne geçtiği mücadelede talihsiz bir pozisyon sonrası hem eksik kaldı hem üstünlüğünü yitirdi. 22. dakikada Uğurcan’ın kritik müdahalesinin hemen ardından Larsen’in altı pas içinde rakibini çekerek düşürmesi tartışmasız penaltı idi. Kartın rengi mi? Bana ağır geldi kırmızı. Sonrası çok zordu bordo-mavili ekip için.
Sivasspor eşitlik sayısından sonra Yatabare ile iki kez yokladı rakip kaleyi. Soldan Gradel, sağdan Erdoğan ile perişan etti Trabzonspor savunmasının kanatlarını. Çok geçmedi, Sivasspor’un üstünlük sayısı Erdoğan’ın bir daha asla gerçekleşmeyecek kafa vuruşundan geldi. Yediği goller gösterdi ki, Bjelica’nın üzerinde en çok çalışması gereken konu, savunma güvenliği. Sonrasında yapacakları 2.5 yıllık kontratına sığar mı bilemiyorum.
On kişi kalmak elbette dezavantaj. Ama takım karakteriniz varsa, kaderinize boyun eğmek zorunda kalmazsınız. Anımsayın üç hafta önceki Fenerbahçe- Beşiktaş maçını. Konuk ekip on kişi tamamlamak zorunda olduğu karşılaşmayı geriden gelip nasıl kazandı? Büyük takım olmakla sıradanlaşmak arasındaki fark bu işte.
İkinci yarıda Bjelica’nın hamlelerini merak ediyordum. Gomez’ı çıkarıp Hamsik’i aldı oyuna. Forvetsiz bir kadroyu tercih etmesi ilginç geldi. Hani koruman gereken bir skor olsa anlarım, ama gole ihtiyacı varken kime, hangi oyuncusuna güvendi anlamadım. Birileri 65 dakika yedek kulübesinde bekleyen Umut’un geçen sezonun gol kralı olduğunu söylememiş mi acaba? Daha fazla yememek için olamazdı bu değişiklik.
Bu kabullenmişlik hali yakışmıyor Trabzonspor’a. Hırvat hocanın öncelikle iyi bir psikiyatrist bulması gerek sanırım. Kimlerin gideceğine karar verdikten sonra kalanların ihtiyacı olacak çünkü.
Dört gol yemiş bir takımın en iyi oyuncusu kalecisi olabilir mi? Dün akşamki maçı izledi iseniz olabilir. Fark 6-7 olmadı ise Uğurcan sayesindedir.
Hakkını yiyemem. Rıza Çalımbay’ın bu koşullarda ligde tutmaya çalıştığı Sivasspor, anasının ak sütü gibi hak etti üç puanı. Geçen hafta “Bu Trabzonspor’u her takım yener” demiştim ama Rıza hocanın öğrencileri galibiyetten fazlasını elde etti. Başkan Mecnun Otyakmaz’ı futbola bakış açısı nedeniyle takdir ederim. En zor günlerinde Çalımbay’ın arkasında durması ve savunması, bu tutarlı duruşun yansımasıdır. Böyle yönetici ve teknik adamlara ihtiyacımız var.