Nwakaeme, Cornelius, Hamsik ve Djaniny. Yıllar sonra gelen şampiyonlukta en fazla katkısı olan oyunculardı. İkisi sezon başında gitti, biri son haftalarda teknik direktör kontenjanına takıldı, sonuncusu ise böylesi önemli bir maç öncesi Arap yarımadasına transfer oldu. İlginç değil mi? Geçen sezonun ikinci bölümünde takımın performansı düşmeye başlamıştı. O süreçte üç önemli oyuncu, Abdullah Avcı’nın kapısını çalmış ve “hocam rahat bırak bizi oynayalım, kazanalım” demişti. Şimdi esameleri okunmuyor. Trabzonspor’un bu sezonki performansını sorgulayanlar için küçük bir not düşmek istedim.
Taraftar zaten yüreği ağızında maç izliyor. Savunmada oyun kurarken fantaziye gerek yok. Öz güven de fayda etmiyor. Dün maçın 12. saniyesinde Galatasaray’ın yediği gol tam anlamıyla derslik bir hatalar zinciri idi. Ne Torreira’ya ne yılların deneyimi Muslera’ya yakıştı. Uruguaylı kaleci hayatı boyunca unutamaz bu şımarıklığın faturasını. Boş kaleye son dokunuşu yapan Maxi Gomez de arkadaşı Abdülkadir’in ikramını kaydetmiştir hafızasına.
Galatasaray kısa sürede karşılık verip Mertens ile eşitliği sağladıktan sonra maç başladı. Trabzonspor zorlu bir deplasmanda oynamanın gereklerini yerine getirmeye çalışırken, Galatasaray hücum silahlarını devreye sokmak için aceleci davrandı. Kerem, Icardi ve Barış ile Trabzonspor savunmasını zorlamayı denedi. Fırsat da buldu. Uğurcan’ın kritik müdahaleleri sonuç almasını engelledi.
Peki, piyangodan çıkan golle öne geçen Trabzonspor ne yaptı? Takımın deplasman karnesi malum. Ben bunu asla bir psikolojik sorun olarak görmüyorum. İç sahada farklı, dışarıda başka ruh hali içinde iseniz doktora değil, teknik direktörünüze başvuracaksınız. Belki onun da çalacağı bir kapı vardır.
Bakın; Trabzonspor geçen sezonun şampiyonu. Bu unvan rakiplere korku, endişe vermeli. “Ben şampiyonum” diye haykırmalısın. Geleni, gideni fark etmez. O formanın bir değeri var. Karşınızdaki kim olursa olsun mücadele edecek, kazanmak için uğraş verecek ve ağırlığınızı hissettireceksiniz.
Trabzonspor’un bu sezon sürpriz biçimde yenildiği takımlara bakın. Kimin aklına gelirdi değil mi? O yüzden Galatasaray karşısında aldığı sonucu çok sorgulamıyorum. Rakip açık ara lider, şampiyonluğun en ciddi adayı. Skor normal.
Kupa sahibi o takımdan bugün aklınızda kalan kimler var? Uğurcan, Bakasetas, Siopis ve Abdülkadir. Var mı başka sayacağınız mevcutlardan?
Bireysel performanslar bu tarz maçlarda sonuca etki etmiyorsa ne konuşacağız. O yüzden Avcı ve Trabzonspor’un ne yapamadığını anlatmak anlamsız.
Valla maç o kadar pozisyona rağmen tek farklı yenilgi ile bitti ise, Avcı’nın yönetime vereceği raporu merak ediyorum.
Şunun altını çizeyim; son dakikadaki korner atışında Uğurcan orada ise, düdük çalmadan önce kalesinde son bir darbeye dur diye direniyorsa, bu takımın teknik direktörden çok böyle bir kaptana ihtiyacı var.
Ve hakem Halil Umut Meler... Onu kesinlikle Cüneyt Çakır ile kıyaslamıyorum. O kimsenin gölgesinde kalamaz. Meler çok özel bir isim. Kendine has özellikleri var. Kardeşim, nefes al ver. Ege havası iyi gelir.