Yeni sezona hazır mıyız?

Sezonun ilk maçları zordur. Takım fiziksel olarak zorlanır, zorlandıkça oyun ritmini bulamaz. Sarı-lacivertliler ilk yarı bu sorunlarla boğuştu. Maçın hemen başında pozisyon hatası sonucu kalesinde gördüğü erken gol, zaten konsantrasyon sağlamakta zorlanan takımda işleri daha da zorlaştırdı. 
İlk yarı boyunca Fenerbahçe topa tempo kazandırmakta sıkıntı yaşadı. Yumuşak her pas, suni çimde daha bir gitmedi, daha bir can çekişti, sonuçta merkezde yüksek top kaybıyla sonuçlandı. Buna bir de önde baskının işlememesi eklenince, Lugano geride çok rahat pas yaptı. Halbuki üçüncü golde de gördük ki, ön alanda baskı yapınca hata yapmaya çok müsait bir takım Lugano. Fiziksel olarak Fenerbahçe’den çok daha rahat bir görüntü çizdiler belki ama muhtemelen bunun da sebebi liglerinde maçlarının başlamış olması. 
Hemen burada bir soruyla devam edelim. İsmail Kartal sezonun ilk maçına Krunic ile başlasaydı neler konuşulurdu? Toplu oyunda yok, direnç yok, fizik kalite yok. Onun bu hali, partneri Fred’in de pas oyununu bozdu. İlk yarının sonlarına doğru Krunic biraz kendini gösterir gibi oldu ama o biraz için kadroda tutmaya değer mi?
Aynı soruyu sormamız gereken diğer oyuncu da Kent. Hep bir şans daha diye geçiriyor insan içinden ama hem oyun aklı yetersiz hem mental olarak bitik durumda. Mourinho takımında olmaması gereken iki oyuncu olarak Kent ve Krunic’i şimdilik not ettik. Fenerbahçe orta sahası Emre Belözoğlu benzeri bir oyuncuya ihtiyacım var diye bağırıyor. O yüzden yenen üç golü savunmadaki basit hatalardan olduğu kadar merkezdeki top kayıpları üzerinden de okumak lazım. 
Dünün en iyisi Tadic’in kalçasını dayayarak aldığı toplar, Dzeko’nun kimi alırsanız alın ben burdayım mesajı ve Ferdi’nin master class oyunu…
Son olarak tıpkı Avrupa Şampiyonası gibi Avrupa kupalarında da sadece kaptan hakemle konuşabilir kuralı geçerli. Aksi durumda oyuncular sarı kart görecek. Dün hakem bunu her itirazda uyguladı. Bu uygulamayı unutan üzülür.