Bu köşede, öyle torpil, öyle tanıdık, öyle hatır-gönüle tek satır yazmam, işim de olmaz! Ancaak, ortada bir çalışma, bir emek, bir kalite varsa, başımın üzerinde yeri olur...
Malum, geçtiğimiz hafta Gelibolu’da Beşiktaş’ın ‘şampiyonluk’ gecesi yapıldı... Öyle sıradan bir gece değildi gerçekten, katılım, ilgi, kalite, tepeden-tırnağa olumlu işlere imza attı Gelibolu Beşiktaşlılar Derneği... Öyle kalabalık değil yönetimi, toplam yedi kişi. Başkan Hakan Pehlivan ve arkadaşları bu şirin ilçede her türlü sosyal etkinliklere müthiş katkı sağlıyorlar. Sadece Beşiktaş ile ilgili etkinliklere imza atmıyorlar, sokaktaki sessiz dostlarımız için her zaman can simidi olmaya devam ediyorlar. Hadi gel de, bu arkadaşları yazma!
Gelibolu’da kutlamalar bitti, ama hala konuşulmaya devam ediyor... İlçenin çarşısında taraflı-tarafsız herkes gecenin kalitesine övgüler yağdırıyor. Benzetme yerindeyse, tadı damağımızda kaldı.
Valla doğrusu ben de çok beğendim, eksiği-gediği olmayan bir kutlamaya emek veren başta dernek başkanı Hakan Pehlivan ve arkadaşlarını hem kutluyorum, hem de alkışlıyorum. İstanbul’dan kalkıp Gelibolu’ya gelen sahnelerimizin ünlü pop sanatçısı Hazal’ın yanı sıra Uğur ve Kadir Akpınar orkestrası katılımcılara unutulmaz bir geçe yaşattılar.
Beşiktaş’ın çifte kupalı teknik direktörü Sergen Yalçın da geceye sessiz kalmadı. Yalçın, açık artırmada satılması için üzerinde “Gelibolu’ya sevgilerimle” yazan imzalı forma gönderdi. Açık artırmayı bütçemin el verdiği bir rakamla ben açtım. Katılım o kadar artı ki, sonunda Beşiktaşlı Tuncay Sezer 15 bin lira vererek, formanın sahibi oldu. Biliyorum, ‘Başkan Ahmet Nur Çebi, açık artırmaya katılmadı mı?’ der gibisiniz! Tabii ki katıldı, verdiği rakam ise bizde saklı, yazılmasını da istemedi.
Gecede zaman zaman Başkan Çebi ile sohbetler yaptım, kayıt dışı konuşmalar tabii ki var, yazmak bize yakışmaz. Başkan Çebi, “Valla abi çok yoruldum...” derken, en büyük tesellisi çifte kupaydı elbette.
‘Taraftar rahat olsun’
Çebi, “Taraftarımızın bu mutluluğu inanın bana tüm yorgunluğumu unutturuyor. Onları sürekli mutlu etmek için gece-gündüz çalışacağız. Transfer çalışmalarımız devam ediyor, taraftarlarımız rahat olsun, güçlü bir ekiple sezona gireceğiz” derken samimiydi.
Lafı nereye getirmek istiyorum.... Bakın Beşiktaş sevdalıları, Başkan Çebi’nin sizlerin gönlünde yatan yıldızları getirecek gücü var. Ancak şunu da unutmayın ki, takım içinde ekonomik balansı tutturmak çok önemlidir. Başkan’ın işi de birinci derecede kulübün ekonomisi, ikinci derecede ise takım içinde parasal dengeyi sağlamaktır, bunu bilin, buna göre Çebi’yi biraz rahat bırakın. En iyisini yapacaktır, kuşkum yok, sizin de olmasın.
Bravo sana Rosier!
Elbette futbol profesyonel bir oyundur, herkesin kafasında yıllık alacağı para ön plandadır, doğaldır. Ama bazen paradan da değerli şeyler olduğunu Rosier ile fark ettik. Kiralık, istediği kulübe gitme olanağı vardı, o tercihini Kartal’dan yana kullandı. Alacağı para beni hiç ırgalamıyor, açıklamaları önemli! Sanırsınız ki, kırk yıllık Beşiktaşlı Rosier. Kaldı ki Rosier’in transferi nokta atışıdır, çok yetenekli bir sağ bek.
Peki ya Ghezzal!..
Cezayirli oyuncunun transferi için yönetim harıl-harıl çalışıyor, henüz net bir şey yok ortada. Başkan Çebi ile Ghezzal’ı da konuştuk tabii ki, yani pas geçmedim. Bu konuda başkanın sıkıntıları var, ama sizinle paylaşmayacağım, çünkü hepsi kayıt dışıydı, bunu da bilin!
Bir atasözümüz var, bunu Ghezzal’a uygulayalım, “Fazla naz, aşık usandırır”...
Şampiyon olmak boynunun borcu
Vitor Pereira transfere doymuyor arkadaş! Görüyoruz ki Pereira, gece yatıyor, sabah uyanıyor, elinin altındaki kadroya sürekli takviye istiyor!
Portekizli teknik adam yönetimden 4 transfer daha istedi! Biri stoper, diğeri ise forvet, kalan ikisi hangi bölge bilmiyorum! Bir stoper daha gelirse son 3 yılda toplam 11 stoper transferi olacak, neredeyse bir takım arkadaş!
Forvet mi? Eğer bir oyuncu daha alınırsa bu rakam toplam 8 olacak, vayyy anam vayyy!
Başkan Ali Koç ve yönetimi, görüyoruz ki teknik kadronun bir dediğini iki etmiyor, üzerlerine düşeni bence fazlasıyla yapıyor. Üç yılda transferde adeta rekor kırdılar. Gelin görün ki, hem kendilerinin hem de camianın şampiyonluk özlemine son veremediler!
Artık top sizde Pereria, ‘bir elin yağda, diğer elin balda’ misali, şampiyon olmak artık boynunun borcudur, bilesin!
Tersi mi? Düşüncesi bile kötü!
Skorlar yanıltmasın
Beşiktaş’ın hazırlık maçlarındaki skorlar sakın ola kimseyi yanıltmasın. Neticede bu tip maçlar elbette önemlidir, ancak lig için asla ölçü olmaz. Demem o ki, başta Başkan Çebi olmak üzere, Sergen Yalçın’ın olduğu yerde ‘karamsarlıktan’ çok, ‘umut’ vardır, bunu bilir, bunu söylerim. Geçiğimiz sezonun 5. haftasını anımsayın, sonra karamsarlığa kapılın! O haftada Kartal 18. sıradaydı, karamsarlık tavan yapmıştı! Ne oldu? Kartal, tüm rakiplerini solladı, bir değil, iki kupayla sezonu noktaladı.
GÜNÜN SÖZÜ
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”
Kızılderili Atasözü