Beni bilen, bilir, bizim kulvarda şartlar ne olursa olsun, hep yerli teknik adamları öne çıkardım, onları savundum, hiç de pişman değilim. Kaliteli ve kariyerli yabancı hocalar baş tacı, onlara gıkım çıkmaz, yeter ki Türk futboluna katkıları olsun.
Niye yerliciyim?
Alın size Okan Buruk...
Tam 12 yıl Galatasaray forması altında top koşturdu, 19 yıl süren futbolculuk yaşamına birçok başarılar ekledi. Inter, Beşiktaş ve Başakşehir’de forma giydi. Bu süreçte 16 farklı teknik adamla çalıştı. Mustafa Denizli’den Fatih Terim’e, Hector Cuper’den Abdullah Avcı’ya kadar...
Bu anlamda çok şanslıdır Okan Buruk. Her hocadan farklı şeyler öğrendi, tecrübe kazandı...
Sonra mı?
Geldi, Galatasaray’ın teknik patronu oldu...
Zaman zaman takımı inişli, çıkışlı grafik çizse de Galatasaray, Süper Ligi şampiyon olarak bitirdi, hepsi alkışı da, övgüyü de fazlasıyla hak ediyor.
Hele hele yerli bir hocamızın başarılı olması beni hem gururlandırıyor, hem de haklı çıkarıyor. İyi ki yerliciyim, iyi ki varsın Okan Buruk kardeşim. Seninle ne kadar gurur duysam azdır... Önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil edecek, yolun açık, şansın bol olsun güzel adam...
Madalyonun tersine de bakalım, bu başarıda sayısız ‘gizli’ kahraman olduğu bir gerçek. Doktorundan, masörüne kadar herkesin şampiyonlukta katkısı, emeği, alın teri var.
Başkan Dursun Özbek ve yönetimi en zor şartlarda bile Okan Buruk’un arkasında durdu, maddi ve manevi olarak desteklerini esirgemediler.
Başkan ve yönetim, Buruk’un transfer isteklerine asla karşı çıkmadı, takımı güçlendirme adına kesenin ağzını açtılar, yani bir dediğini iki etmediler. Başkan Özbek ve arkadaşlarını da kutluyorum, helal olsun size...
İyi ki varsın Saraloğlu?
Galatasaray’ın yedek kulübesinde sessiz, sakin birisi var, her maçta onun fotoğrafını çekiyorum. Yakinen tanımam, etmem, sadece Okan Buruk’un yardımcısı olduğunu biliyorum.
Kim mi? İrfan Saraloğlu...
60 yaşında, Çaykur Rizespor, Sivasspor, Maltepespor, Erdemir Ereğlispor, Düzcespor, Siirtspor ve Keşanspor’da top koşturdu. 9 yıldır Buruk’un ekibinde... Her maçta yedek kulübesinde Okan Buruk onunla sürekli iletişim halinde. Ne konuşuyorlar bilemem ama ‘görünen köy kılavuz istemez’ misali, gerek taktik gerekse yapılacak oyuncu hamlelerini konuşuyorlardır değil mi, başka ne olacak!
Keşke yakından tanıma olanağını bulsaydım, Saraloğlu ile ilgili daha farklı yorumlar yapabilirdim. Diğer arkadaşları alınmasın, kırılmasın, ama her maçta onu radarıma alıyorum.
İrfan Saraloğlu, benim penceremden Galatasaray’da başka bir ‘gizli’ kahramandır... Futbolculuk kariyerine bakıyorum, buram buram tecrübe kokuyor. Sizi de kutluyorum hocam, bu başarıda sizlerin de katkısı var, Allah uzun ömürler versin, başarılarınızın devamını diliyorum.
Eee yerlici olmak böyle bir duygu, bana keyif ve gurur veriyor. İyi ki varsınız...
Düşünce ne zaman suç oldu!
TFF’nin aldığı her karar doğru mu, elbette tartışılır, kişiler düşüncelerini hakaret olmadığı sürece ortaya koyar, ortak bir yol aranır, bulunur. Fakat öyle ‘astığım astık, kestiğim kestik’ uygulamalara kimse prim vermez! Kaldı ki TFF tüm takımlardan sorumludur, onların isteklerini kulak ardı edemez, etmemelidir!
Şenol Güneş’e açıklamaları sportmenliğe aykırı olduğu gerekçesiyle 104 bin TL para cezası kesildi! Güneş, “Bu lig, sonuçlar ne olursa olsun mantık dışı, hukuk dışı bir lig” dedi. Jorge Jesus ise “Süper Lig’in sportif anlamda gerçekliği yok! Maçların sahada kazanılması gerekiyor!” demişti. Bu açıklamaların neresi sportmenliğe aykırı arkadaş?
Peki, Süper Lig’e yeniden ‘merhaba’ diyen Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, “Ligden çekilen takımlarla ilgili hükmen galibiyet konusunu ben doğru bulmuyorum. Beşiktaş’ın yerinde olsam aynı şeyleri söylerdim” diyerek, düşüncesini ortaya koydu. Açıklamalara bakıyorum, bu oyunun aktörleri eleştirilerini hakaret içermeyen kelimelerle ortaya koydular, ne var bunda? Hangi kelime sportmenliğe aykırı?
Kaldı ki saygı çerçevesinde herkes düşüncesini açık açık söyler, farklı öneriler getirir, kararı eleştirir?
Düşünce ne zaman suç oldu? Çıksın birileri anlatsın bize!
Güzel sözler
“Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.” - CHE GUEVARA