18.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Transferde yeniden atağa kalkan Beşiktaş, dünyaca ünlü İngiliz orta saha oyuncusu Dele Alli’yi resmen kadrosuna katmaya hazırlanıyor. Siyah-beyazlılar, 26 yaşındaki futbolcunun kiralanması için Everton’la her konuda anlaşma sağladı. İngiliz ekibi geçtiğimiz sezon ara transfer döneminde Tottenham’dan renklerine bağladığı Dele Alli’yi kiralık olarak göndermeyi kabul etti.
Kartal, düşüşe geçen kariyerinde yeni bir sayfa açmak isteyen Dele Alli ile de el sıkıştı. Deneyimli futbolcu Beşiktaş’ın sürpriz teklifine ‘evet’ yanıtını verdi. Siyah-beyazlıların, Dele Alli’ye bonuslarla birlikte 3 milyon euro ödeyeceği belirtildi. Everton’a ise kiralama bedeli verilmeyeceği iddia edildi.
Beşiktaş’ın İngiliz futbolcuyu pazar gününe kadar İstanbul’a getirmeyi hedeflediği öğrenildi. Delle Alli’nin Vodafone Park’ta oynanacak Karagümrük maçını tribünden izlemesinin planlandığı da aktarıldı.
Cenk’ten iyi referans
Cenk Tosun’un Everton’da yarım sezon birlikte oynadığı Dele Alli hakkında siyah-beyazlı yönetime olumlu yönde bilgiler aktardığı öğrenildi. Golcü oyuncunun, futbola odaklanması ve antrenmanlarda iyi çalışması halinde Dele Alli’nin yetenekleriyle kısa süre içinde Beşiktaş’a büyük katkılar yapabileceğini söylediği belirtildi.
Dele Alli ile anlaşan Beşiktaş, Nadiem Amiri transferini rafa kaldırdı. Siyah-beyazlıların, orta sahada görev yapan Alman futbolcuyla yapılan görüşmeleri dondurduğu vurgulandı.
2018’de dünyanın en pahalı orta sahasıydı
Dele Alli profesyonel futbolculuğunun ilk dönemlerinde kendi jenerasyonunun en iyi orta saha oyuncularından biri olarak değerlendiriliyordu. 2018’de CIES tarafından yapılan araştırmada dünyanın en pahalı orta saha oyuncusu olarak gösterilmişti. Orta sahanın ortasında, kanatta ya da forvet arkasında görev yapan futbolcunun özellikle ikinci forvet olarak oynadığı dönemde bu çok yönlü becerileri ve gol yollarındaki kabiliyeti çokça övgü aldı. Alli’nin oyun anlayışıyla ilgili en özetleyici yorumu Tottenham’daki hocası Mauricio Pochettino yapmıştı. Arjantinli teknik adam öğrencisinin futbolunu “Dele Alli ceza sahası içinde bir santrfor gibidir. Ceza sahası dışındaysa bir orta saha gibi oynar” sözleriyle tanımlamıştı.
Dele Alli’nin Tottenham istatistikleri adeta göz kamaştırıyor. Alli, Londra ekibinde 269 maça çıktı, bu maçlarda 69 gol kaydederken, 61 de asist yaptı. Dele Alli o dönem Arsenal’deki Mesut Özil’den de birçok sezonda daha ilerideydi.
Attila Gökçe'den Dele Alli yorumu: Bu bir macera
Dele Alli, Cenk Tosun’un Everton’dan takım arkadaşı... Bizim Tosun Paşa’nın eski arkadaşı hakkında yönetimi dürüstçe aydınlatması gerekir. Kayaktaki hızlı iniş gösterileri gibi Dele Alli de Premier Lig’de hızla düşüş kaydetti. 26 yaşında kariyerini olumsuza ve tükenme noktasına taşıdı.20 Temmuz’da ABD’de oynanan Minnesota maçında 2 metreden boş kaleye golü atamaması Lampard’ın ipleri koparmasına neden oldu. Everton zaten motivasyonu düşük, elindeki değerleri harcayan Liverpool’un gerisinde kalmış ve sıradanlaşmış bir takım. Dele Alli, Tottenham sonrası ocak ayında geldiği Everton’da bir kahraman olabilirdi, olmadı. 26 yaşında tükenmişlik sendromu yaşayan oyuncunun ligimize gelme ihtimali çok ilgi çekici bir durum. Temposu yavaş, topun oyunda kalma süresi az, bol faüllü ligimizde ya kahraman olur ya da hayal kırıklığı. Bence sistem üzerinde ilerlemek isteyen Beşiktaş için maceradır.
Mert Aydın'ın Dele Alli yorumu: Ne kadar mantıklı?
Dele Alli’yi Nouma ve Quaresma ile karşılaştırmak çok doğru değil. Çünkü Nouma ve Q7’nin sorunları saha içi performansla ilgili değil, disiplinle ilgiliydi. Yani sadece onları oyunun içine konsantre etmek yeterliydi. Ama son iki yıldır görüyorum ki Alli sanki futbol oynamak istemiyor. Yani saha içi disipliniyle ilgili değil, oynama isteğiyle alakalı bir sıkıntı var. Mourinho ve Lampard gerçekten onu kazanmak için ellerinden geleni yaptılar. Ama önünde Euro 2020 ve 2022 Dünya Kupası varken bile ondan sahada fayda alamadılar. Valerien Ismael gibi belirli bir oyun planını uygulamaya çalışan bir teknik direktörle Alli’nin beraber çalışabilmesi ne kadar mümkün? Artı, potansiyeli çok yüksek olsa da, bizim kulüplerimizin sınırlı bütçeleriyle bu riskleri almak ne kadar mantıklı?