Fenerbahçe düşüyor. Geçen hafta kazanması bu gerçeği değiştirmez. Ersun Yanal ve takımı çok formsuz.
Öte yandan hatalı hakem kararları da devam ediyor. Ya hakemlerimizin basiretinin bağlandığı bir dönem yaşıyoruz, ya da birileri, puan farkının açılmasını ve Fenerbahçe' nin şampiyon olmasını istemiyor. İkinci duruma inanmak istemiyorum. Eğer birileri gerçekten de bilinçli olarak müdahil olmuş ise, Türk futbolu için daha fazla konuşmaya, yorum yapmaya, bu köşelerden maç analiz etmeye falan da gerek yok.
Gelelim Yanal' a. Ligin ilk yarısı, Aykut Kocaman' ın durağan ve defansif futbol anlayışını değiştirmeye çalışmasını takdir etmiştik. Bu köşede kendisine açılan puan farkı için değil, sadece hücuma dönük olumlu futbol oynatma çabası için destek verdim.
Sezon başında söylenen, "Ersun Yanal' ın takımları ikinci yarılarda düşüşe geçer, antrenman sistemi hatalı, 17. haftadan itibaren formsuzluk başlar" şeklinde yorumları pek akla, ilme, mantığa uygun bulmuyordum. Öte yandan, bu söylentinin ne kadar haklı çıktığını da belirtmeden edemeyeceğim. Fenerbahçe son 5-6 haftadır vasat bir takım hüviyetinde. Saha içi organizasyon zayıf, hücum aksiyonları zayıf, mücadele yetersiz, alan ve adam paylaşımları acemice, pozisyon zenginliği yok, top kaybı fazla, kaleye şut az, sprint az, koşu mesafesi vasatın altında.
Bu tablonun sorumluluğunu tek başına Yanal' a vermek zor. Elbette 2010' dan beri 3 Temmuz ile gelen taraftar sevgisinin arkasına sığınan futbolcu kardeşlerimizde de kabahat var. Ne olursa olsun kendilerine fatura kesilmeyeceğini biliyor, taraftarın desteğini her koşulda arkalarında hissediyorlar. Bu da beraberinde rahatlığı getiriyor. Rehaveti getiriyor. Puan farkı da bu rehaveti artırdı.
Yanal' a gelince. Ersun hoca, bence oyun anlayışı ve taktik yönden iyi bir hoca. Bu konuda fikrim değişmiş değil. Ancak, bu kadroyu sorgusuz sualsiz kabul etmesi, onun en büyük hatası oldu. Fenerbahçe' yi çalıştırmak uğruna, kendi sistemi ile uyumsuz bir ekibe komuta ediyor. Elindeki kadro Aykut Hocanın kendi sistemi için kurmuş olduğu, defansif ve kontrollü bir futbol anlayışı için uygun bir kadro. Kadroda, Alper ve Emenike hariç dikine gidebilecek, topu ileri taşıyabilecek üçüncü bir isim yok. Kadroda bu bir yıldızdır, oyunun kaderini değiştirebilir diyebileceğimiz tek bir isim yok. Kadroda, pek çok pozisyonun alternatifi yok. Kadroda, Alex' in yaptığı işin onda birini yapabilecek bir futbol zekası yok. Hala Baroni' den medet umuluyor.
Salih konusuna ayrı bir paragraf açacağım. Görüyorum ki Salih konusunda, benden başka yazan spor yazarı yok. Herkes 3 Temmuz süreci, hakemler ve Fenerbahçe' ye yapılan haksızlıkları yazarken, Salih' e yapılan haksızlığı es geçiyor. Fenerbahçe son 10-15 senede kazandığı en yetenekli adamı kaybediyor. Bazen diyorum ki, şu ülkede "sadece" futbol ile ilgilenmek zor. Sahaya bakıyorsun hoca hala Meireles, Baroni, Holmen, Emre, Mehmet Topuz' lardan medet umuyor. Salih kenarda.
Hocam, senin futbol bilgine saygımız sonsuz. Salih' i neden oynatmadığını açıkla bilelim. Baroni ve Holmen' i neden ona tercih ettiğini açıkla bilelim. Buna hakkımız var. Bu Salih her koşulda çıkar ilk 11 oynar. Salih dururken, Selçuk, Baroni, Holmen oynayamaz. Elinde futbol için yaratılmış tek adamı kulübede kaybettin. Ya sen bilmediğimiz bir şeyleri biliyorsun ya da emir demiri kesiyor. Açıkla hocam nedir Salih' e ilk 11' de forma vermeme sebebin?
Fenerbahçe bu form düzeyi ile şampiyon olamaz. Fenerbahçe maçlarını yöneten ve hatalı kararlar veren hakemlerimiz zaten bu formsuzluk düzeyinde iken (en yumuşak ve kırıcı olmayacak şekilde ifade etmeye çalıştım) ve bu formsuzluklar hep Fenerbahçe' ye denk geliyorken, senin takımın maçlara asılacak, çok koşacak, iyi organize olacak, kendisini maçlara verecek. 10 kişi de kalsa 9 kişi de kalsa maçları koparacak. Bunun başka mazereti yok.
Baroni' nin pozisyonunu izledim. Bence kırmızı kart değil. Hakem, yan hakemin ya da kendi formsuzluğunun kurbanı oldu. Bence, bu sezon Fenerbahçe şampiyonluğu hakem hataları nedeni ile kaybederse, kamu vicdanı ağır yara alır. MHK' nın ve Federasyonun acilen bu fazlaca üst üste gelen hatalara bir çare bulması lazım. İyi tarafından bakmaya çalışıyor ve Türk hakemliğine güvenmeye devam edelim diyoruz ama bu kadar büyük hatalar da artık mantığa sığmıyor.
Öte yandan bu hakem hataları, Fenerbahçe' nin hocasının ve kadrosunun formsuzluğunun da gözlerden kaçmasına neden olmamalı. Eleştiri yapmaktan korkmayın Fenerbahçeliler. Eleştirin ki, hoca da takım da kendine gelsin. Futbol oynamaya başlasın. Herşeye rağmen başlasın.