YENİ KURALLAR
Türkiye Futbol Federasyonu yabancı sayısı ile ilgili kararını verdi. Buna göre Süper Lig'de kulüpler gelecek sezondan itibaren 14 yabancı ile anlaşabilecek, ilk 11'de en fazla 8 yabancı forma giyebilecek. Yabancı sayısını kademeli olarak azaltmak da planlanıyor. 14 önce 12'ye sonra ise 10'a inecek. Sahada ilk 11'de bulunabilecek yabancı sayısı ise ilerleyen sezonlarda arka arkaya önce 8, sonra 7, en son ise 6 ya düşecek.
Örneğin, 2022-2023 sezonunda sadece 10 yabancı ile anlaşma yapılacak, 6 tanesi sahada kalabilecek. Bunlara ek olarak 2020-2021 sezonunda müsabaka isim listesinde altyapıdan bir genç, sonraki sezonlarda ise, 2021-2022'de ilk 11'de altyapıdan yetişmiş bir genç, 2022-2023'de ise ilk 11'de altyapıdan yetişmiş 2 genç zorunlu olarak forma giyecek.
Aynı şekilde TFF 1. Lig'de de kademli olarak yabancı sayısı azaltılacak.
TEPKİLER
Yabancı kararı, başta büyük takımlar olmak üzere önemli futbol adamlarının hepsini rahatsız etti. Zaten geçtiğimiz senelerde çoğu teknik adam, kulüp yöneticisi ve futbol yorumcusu ittifak halinde sayının serbest olması gerektiğini söylüyorlardı. Bu tepkiler devam edecektir.
Tepkilere haklılık verilebilecek üç konu var. Birincisi yetersiz ve kalitesiz yerli futbolcuların fiyatının astronomik artacak olması. İkincisi ise ülkede futbol kalitesinin kısa vadede düşecek olması. Üçüncüsü de ülkede altyapı tesisi konusunda problemler olması ve kısa vadede altyapıların yatırım gerektirmesi. Üçü de doğru tespit ancak konuya çok daha geniş ve uzun vadeli bir pencereden bakmak gerekiyor.
KARAR DOĞRU
Karar doğru çünkü bir tespit yapalım bu ülkede şu an futbolcu yetişmiyor. Aynı şeyleri deneyip, aynı sonuçlara varıyoruz. Bu karara itiraz eden futbolun insanları son yıllarda kaç yerli yetenek yetiştirmişler, kaç genç yeteneği ihraç edebilmişler. Ya üç ya dört. Çoğu da Terim kaynaklı, onun gençlere bakış açısı kaynaklı. Ya diğerleri?
Şimdi kısa vadede haklılık arz eden konulara bakalım. Evet ülkemizde bu karar ile 3-4 sene futbol kalitesi düşer, ligin değeri düşer, evet yerli futbolcu fiyatları artar, evet ülkede altyapı tesis eksikliği inanılmaz boyutta. Bunlar olumsuz taraflar. Ama işe uzun vadede baktığınızda, zaten bu yabancı yapısı ile mali açıdan sürdürülebilir bir durum yoktu. Olaya hep maç günü, futbol, spor gözüyle bakan kişiler, büyük resmi göremiyorlar. He de ne körlük!
4 büyük kulüp yabancı kararına en çok itiraz edenler ama birde işin mali tarafına bakalım. Dört kulüp de net borçlu ve özkaynak açıkları var. Dört kulübün toplam borçları, toplam varlıklarını aşıyor. Toplam borçları 8,5 milyar TL. Toplam varlıkları 6 milyar TL. Özsermaye açıkları yaklaşık 2,5 milyar TL. Fiilen borca batık vaziyetteler. Bu olumsuzluğa ek olarak birde gelir gider tarafında da büyük dengesizlikler var. Dört kulübün birikimli zararları 3,9 milyar TL. Toplam gelirler 2 milyar TL.
Ne anlama geliyor bu? Her sene açık veriyorsun. Gelen gidenin çok altında. Sürekli borçla dönmeye çalışıyorsun. Faiz ve döviz altında eziliyorsun.
Ama diyorsun ki yabancı sayısı sınırsız olsun!
Türk futbolundaki yöneticilerin çoğu da finansçı, hesap kitap bilen iş insanları! Öyleyse bu ne perhiz, ne lahana turşusu.
Sadece Fenerbahçe'nin son iki sezonu bile, ne kadar büyük yatırımlar ile ne büyük başarısızlıklar yaşandığını ortaya koyuyor. Galatasaray yabancı futbolcuya en büyük yatırımları yapan kulüp, onun da hali ortada. Demek ki bu işin yabancı ile alakası yok.
Spor yazarları, taraftar, yöneticiler, herkes sınırsız yabancı ile iyi futbol peşinde. Bizde isteriz iyi futbol izlemeyi. Ama böyle giderse gemi batacak. Örneğin Trabzonspor'un Avrupa'dan bir sene men edildiğini kim biliyor? Finansal Fair Play taahütlerini yerine getiremediği için Trabzonspor şampiyon olsa da Şampiyonlar Ligi'ne gidemiyor. Trabzonspor CAS'a gideceğini bildirdi ama bu işler öyle bizdeki gibi kolay değil. Batılı kural koyar, esnetmez, sonuna kadar da uygular.
İşin tesis kısmına gelince, kuralı değiştirmezsen kimse tesise, gence, geleceğe yatırım yapmaz. Bu ülkede kısa vadeli günü kurtarma, kısa vadeli başarı ön plandadır. Kimse yemek yapmak istemez, hazır yemek sipariş eder. O nedenle futbolcu yetiştirmektense, yetiştirenden almak daha kolaydır. Üretmek değil, tüketmek daha kolaydır. Bu hovardaca tavır, bu borçlara sebep oluyor. Tesis yok, kaliteli genç yetişmez diyenler, tesis için ne yapmışlar? Bu ülke yabancılara 3-4 sene için toplamda 50-60 milyon TL para verildiğini görüyor. Bu parayı o futbolcuya vermeyip, altyapıya kim yatırdı? Altınordu kendi özkaynakları ile harika işler yaparken, kim kafasını o yöne çevirip bakıyor? Cevap kimse.
Gelelim kötü futbol izleriz konusuna. E zaten iyi futbol mu izleniyor bu ülkede? Bu ülkedeki futbol kalitesini herkesle her yerde tartışmaya hazırım. Bu ülkede Fenerbahçe son 5-6 senedir transfere yüz milyonlar harcarken, doğru dürüst futbol bile oynamadı. Harika kadro dedikleri kadrolar bir kez bile şampiyon olamadı. Avrupa'ya bile gidemedi. Bu ülkede futbol izleyicisini resmen kandırıyorlar. Futbol kalitemiz zaten çok düşük. Bizim şampiyonumuz, Avrupa'nın ilk beş liginde, ilk beş sıradaki hangi takımı yenebilir?
En son 2000 senesinde kupa kazanmış bir ülkenin, kendini kandırma hikayesi çok hazindir. En ünlü spor yazarları da doğruları yazmak yerine, popülizm yaparak yanlışları devam ettirmek istiyorlar. Bu ülke aydını, düşünürü ne ara bu kadar kör oldu?
Gelelim yerlilerin olası yüksek transfer ücretlerine. Siz de astronomik transferler yapmayın be kardeşim. Altyapıdan adam yetiştirin. Yetiştiremeyen başarılı olamasın. Üç büyükler bile olsa, bu yeni sistemde oyuncu yetiştirmek zorunda. Altyapıya yatırım yapmak zorunda. Yapmaz ise ne olur, sportif açıdan bu sezonki gibi silinir giderler, bir süre sonra da taraftar kaybetmeye başlarlar.
SÖZÜN ÖZÜ
Ben TFF'yi tebrik ediyorum. Çok doğru ve geç kalınmış bir karar. Eskisi gibi devam edilse, kulüpler batardı. Gençlere yönelik her yatırımı destekliyorum. Özkaynak modeli Türkiye'de doğru modeldir. Kulüpler kendileri bu modele yönelmeyince, kötü yönetilince, doğru adımları atmayınca Federasyon müdahale ederek, taşlanmak ve kıyasıya eleştirilmek pahasına bu zor kararı almıştır. Alkışlıyorum.