Geçen sezon yazılarımı takip edenler bilirler, hazırlık döneminde ve sezonun ilk 6-7 haftasında Pereira' ya ciddi destek verdim. Pereira' nın ligimizi, takımını, ülke kültürünü ve camia beklentilerini anlaması için böyle bir destek verilmesi de gerekiyordu.
Onun iletişim becerisi, rahatlığı, forma adaleti gibi konularda iyi bir görüntü çizdiğini düşünüyordum.
Öte yandan, daha ligin ilk haftasından itibaren bir sistem arayışı içinde olan ve 17. haftaya kadar da net bir sistem oluşturamayan Pereira için, 8. haftadan itibaren eleştirilerimi yapmaya başladım.
18 Ekim 2015 tarihli "Görünen köy" başlıklı yazımdan bir bölümü sizlerle paylaşacağım. Bu Pereira hakkında net bir kanaate vardığım hafta oldu:
"Fenerbahçe takımı iyi çalıştırılmıyor gibi gözüküyor. Antrenman konusunda sıkıntı olduğu yönünde sinyaller alıyoruz. Ben Aragones döneminden beri böyle güçsüz, böyle zayıf bir takım görmedim. Hoca ve ekibi antrenman konusunda ya yanlış antrenman yaptırıyorlar, ya da gerçekten takımı çalıştırmıyorlar.
Pereira' nın iyi bir iletişimci, pozitif bir insan olmasından dolayı kendisinden umutlu idim. Artık hiç bir umut taşımıyorum. 150 Milyon Euro' luk bir kadro, böyle sistemsiz, ağır, isteksiz, güçsüz, disiplinsiz ve hareketsiz bir takım haline nasıl gelebilir?
Pereira' nın kaderi Ajax ve Galatasaray maçlarında belli olacaktır. Ancak bu maçları kazansa bile, Pereira' nın kalıcı olacağı kanaatinde değilim. Aziz Yıldırım çok tecrübeli bir yönetici. Takımın bu halini görüyordur. Geçen sene İsmail Kartal ile birlikte yönettikleri ve çok eleştirdiğimiz o takım bile bu takımdan çok daha istekli, sistemli ve sonuç odaklı idi.
Aziz Bey ve Yönetime tavsiyem, devre arasına kadar yeni hocayı belirlemeleri.
Bu saatte macera aramaya gerek de yok. Futbol anlayışını Türkiye' de en fazla eleştiren kişi olmama rağmen, Fenerbahçe devre arasından itibaren yola Türk futbolunu ve Fenerbahçe' yi iyi bilen, rakipleri tanıyan, bu kadroyu daha iyi kullanabilecek Aykut Kocaman ile devam etmelidir (Ersun Yanal ile Başkan' ın bir araya gelemeyecekleri varsayımı altında). Ligde başarılı olacağı konusunda şüphelerim olsa da, Kocaman, Avrupa Liginde başarılı olacak taktik sistem ve disiplinleri bu kadro özelinde oturtabilecek bir hocadır.
Bu noktada eğer Aykut Hoca ve değerli Torku Konyaspor camiası ikna edilir ise, devre arasında yönelik hazırlıklara ve analizlere şimdiden başlanabilir. Aykut Kocaman, devre arasında takımın başına geçip, sonuç alma ihtimali en yüksek hoca adayıdır".
Bizim Ekim ayı içinde gördüklerimizi tüm sezon boyunca Sayın Başkan Aziz Yıldırım göremedi. Maalesef Vitor Pereira' ya inandı. Ayrıca spor yazarlarının pek çoğu da Vitor Pereira konusunda olumsuz görüşe sahip değillerdi.
Kasım ayından itibaren Vitor Pereira ile ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Portekiz, Suudi Arabistan, Yunanistan yıllarını araştırdım. Vitor ve futbol felsefesi, geçmişi, çalışma prensipleri hakkında farklı kaynaklardan bilgi topladım.
Topladığım bilgiler ışığında, pek çok yazımda Vitor Pereira' nın futbol bilgisi, felsefesi ve tekniklerinin Türkiye için uygun olmadığını, özellikle antrenman tekniklerinin hızlı, hareketli, dayanıklı, baskılı, dikine giden bir takım oluşturmak için yetersiz kalacağını vurguladım. Günümüzde futbol tamamen fiziksel parametreler üzerine inşa edilmişken, fiziksel yüklemeler, fizik güç ve kondisyon ağırlıklı antrenmanlar ve bilimsel ölçüm yöntemlerine sırtını tamamen dönmüş olan Pereira' nın çağa uygun bir futbol anlayışına sahip olmadığını defalarca yazdım. O dönem Fenerbahçe yönetimi beni davet etse, kendilerine bunu daha uzun anlatabilirdim.
Ama yönetimde "biz en doğrusunu biliriz" anlayışı hakim kültür olduğundan, Başkan beklemeyi tercih etti. Koskoca bir sezon hatalara tahammül ile geçti. 150 milyon Euro' luk bir kadro ve büyük bir transfer yatırımı, Vitor' un ellerinde heba oldu (Fenerbahçe taraftarının sağduyulu büyük kısmının geçen sezonki tabloyu başarı olarak görmediklerine eminim). Herşeyi geçtim, kazanırsın veya kaybedersin ama Vitor Pereira' nın takımı, tribünlerin izlerken keyif alacağı bir futbol, bir mücadele ortaya koyamadı.
12 Mayıs 2016 tarihli "Fenerbahçe bundan sonra ne yapmalı" başlıklı 2 bölümlük yazı dizisinin 2. sinde şu görüşümü paylaşmıştım:
"Pereira' nın "tactical periodization" antrenman sistemi ve uyguladığı defansif taktik anlayışı, ülkemizde Süper Lig'de iş yapmaz. Fenerbahçe' de bu sisteme uygun bir kadro profili yok. Daha önce Carvalhal' in Beşiktaş' ta denediği bu felsefe Türkiye' ye uygun değil. Dolayısı ile yola Vitor Pereira ile devam etmek anlamlı olmaz".
Ancak yeni sezonda, Pereira ile devam edileceği açıklandı. Pereira' nın tazminatı, gönderilmesine mani oldu. En azından Yönetimin onu tutma sebebi olarak bu lanse edildi.
Fenerbahçe yönetimi, Finansal Fair Play kısıtları çerçevesinde ödemek istemediği bir tazminat nedeniyle, kendi yapısı, dokusu ve anlayışı ile uyuşmayan bir teknik direktör ile devam etmek zorunda kaldı.
Keşke bu hoca ile Sözleşme yapılmadan önce, hoca daha iyi araştırılmış olsa idi. Keşke, bu Sözleşme' ye böyle yüksek bir tazminat koyulmamış olsa idi. Bunlar, bundan sonraki tüm hocalar ile sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar olmalı.
Geldiğimiz noktada, Fenerbahçe 5 milyon Euro tazminat ödemeyerek ya da ödeyemeyerek, belki de Şampiyonlar Ligi, yayın hakları ve ticari ürün satışlarından gelecek, beş altı katı bir geliri kaybetti. Üstelik de kendisinden daha zayıf bir Monaco' ya elenerek. Geçen sene oturttuğu, kör topal ilerlediği ve normalde eleştirsek de Monaco karşısında muhtemelen işe yarayabilecek geçen sezonki sistemini, büyük bir macera ile 3-5-2 gibi elindeki kadro ile uyumsuz bir sisteme çeviren, "adeta kendini kovdurmak için çırpınan" bir hoca nedeni ile bugün ortaya çıkan kayıpları sizlerin takdirine bırakıyorum.
Yönetimi anlıyorum, bu parayı hak etmeyen bir adamın, bu parayı almasını istemiyorlar. Bende istemiyorum. Ancak hukuken Pereira' nın elinde bir Sözleşme var. Şimdi de adam yasal olarak hakkını istiyor.
Hocayı yollamak için farklı stratejilere başvuruyorlar. Bence bu yöntemler doğru değil. Koskoca Fenerbahçe böyle işler yapmaz. Tazminatı ödeyin, bu adamı yollayın, sonra özeleştiri yapın, bu işi kapatın ve temiz bir sayfa açın. Daha sezonun başı ve kaybedilmiş bir şey yok. Sağduyulu Fenerbahçe taraftarı, Finansal Fair Play açısından ortaya çıkan bu zararın kaybı için elinden geleni yapacaktır.
Zaten Fenerbahçe taraftarı kendi Yönetiminin hatalarını da kapatabildiği, anlayış gösterdiği, kızıyor olsa bile hep destek tam destek vermekten asla vazgeçmediği için büyük taraftar değil mi?
Bu arada yönetimin, yabancı bir hoca getirmek yerine yerli bir alternatife yönelmesini tavsiye ediyorum. Bu saatten sonra yabancıdan verim almak mümkün değil. Ligimizi tanıyan, futbolcuları tanıyan ve kafasında net bir sistemi olan, yerli bir hoca bu takımı ayağa kaldırabilir. Bu ülkede Süper Lig' de görev yapan bir iki hoca hariç, hiç bir yerli teknik adamın, bu takımı Pereira' dan kötü yöneteceği kanaatinde değilim.
Doğru bir teknik adamın ellerinde, Fenerbahçe kadrosu önemli işler yapabilir. Ligde ve kupada sonuna kadar gider. Avrupa Liginde ise çeyrek final görebilir.