Ümit Özat' ın yorumcu olarak katıldığı spor programındaki açıklamalarını okudum.
Futbolcu iken üst düzey yeteneğe sahip bir futbolcu değildi. Ancak çalışkanlığı ve profesyonelliği ile forma giydiği takımlara önemli katkılar yaptı. Mevki seçmedi. Elinden gelenin en iyisini vermeye çalıştı. Kaptanlık yaptı.
İyi bir Fenerbahçeli. Ekmek yediği kulübe ihanet edecek birisi de değil. Fenerbahçe' yi her platformda, her koşulda savunması da bunu gösteriyor. Bu da son derece saygı duyulması gereken bir durum.
Sağlık sorunları nedeni ile futbolu bıraktı. Bir süre, Köln' de Daum' un yardımcılığını yaptı. Daha sonra bir dönem Ankaragücü' nü çalıştırdı.
Şimdi yorumcu olarak karşımızda.
Galatasaray ile ilgili açıklamalarına baktığımızda, Galatasaray' ı küçümsercesine konuşmasını kendisine hiç yakıştıramadım.
Evet Galatasaray yönetimi kar yağışına hazırlıksız yakalandı. Evet, risk yönetimini beceremedi. Evet o gece, son derece başarısız bir operasyon sergilendi. Bunu eleştirmek normal. Ancak burada kullanılan üslup yanlış. Tarz yanlış. Sokaktaki vatandaşa örnek olması gereken yorumcuların bu tür bir üslupla yorumculuk yapması bana doğru gelmiyor.
Diğer konu Galatasaray' ın anasının ak sütü gibi aldığı UEFA şampiyonluğudur. 2000 yılında Okan, Emre, Suat, Hakan, Arif' in müthiş presi vardı ve bunu herkes sahada görüyordu. Başarının başka faktörlere bağlanması abesle iştigaldir.
Özat' ın Galatasaray' ın büyüklüğünü idrak edebildiğini sanmıyorum. Galatasaray, Avrupa' da tanınan, önemli işler yapmış ve kazandığı hiç bir başarı tesadüf sayılmayacak büyük bir camiadır. Avrupa futbol camiasında da böyle görülür, ve her zaman ciddiye alınır. Dolayısı ile gruptan çıkması asla tesadüf değildir.
Bu sene yabancı sınırlaması getirilmemiş olsa idi, Özat dahil pek çok kişi, Terim yönetiminde neler başarılabileceğini görecekti. Çünkü, Galatasaray Avrupa' daki rakiplerinden daha küçük bir camia değildir.
Futbol aslında basit bir oyun. Sistemli, disiplinli bir takımın, futbolun temel mantığına hakim bir hocan ve yetenekli futbolcuların var ise, başarı gelir. 2000 senesindeki Galatasaray takımında bunların hepsi vardı. O takımın, başka pres faktörlerine ihtiyacı yoktu. Zaten olmadığı için ülke içinde, dışında tüm rakiplerini eze eze yendi.
Evet, Galatasaray' ın Fenerbahçe' nin gerisinde olduğu pek çok konu vardır, ancak futbolda başarı bunlar arasında değildir. Özat elini vicdanına koyup, bunu kabul etmelidir. Galatasaray, futbol adına son 15 senede, Fenerbahçe' den çok daha iyi yönetilmiştir.
Futbol yorumculuğu yaparken, üzerimizdeki formaları çıkartıp, konulara objektif yaklaşamazsak topluma örnek olamayız. Sen ekranda yakaladığın fırsatı iyi kullanıp, kalıcı olmaya bak kaptan. Senden beklentimiz, futbolculuğundaki profesyonelliğini yorumculuğuna yansıtman. Bunu yapacak kadar kaliteli ve akıllı bir insansın.
Unutma, mazi, bu tür üslup hataları nedeni ile silinip giden yorumcular ile dolu. Sen onlardan olma kaptan.