Fenerbahçe'nin transfer politikası ile ilgili son yazıma oldukça fazla yorum aldım. Bana e-posta ile ulaşan değerli takipçilerimin bir kısmı yazıyı çok beğendiklerini, diğer kısmı ise yazıyı biraz ağır bulduklarını söylediler. İki taraf da haklı.
Ali Koç üzerinde tartışma yapılmayacak kadar kıymetli bir insan. Yönetimindekiler de öyle. İşin mali tarafında bence kredibilitelerini de kullanarak çok iyi işler yaptılar. Kulübün borç yapısını iyi yönettiler, nefes aldırdılar. Burada takdiri hak ettiler. Elbette taraftarın büyük özverisi ve katkısı ile.
Şimdi taraftar bu özveri ve katkısının karşılığını görmek istiyor.
Geçtiğimiz sezon yapılan transferlerin çoğu fiyasko ile sonuçlanmıştı. Bu camiada bir travma yarattı. Durum buyken Kruse dışında doğrudan 11'e yönelik başka transfer yapılmamış olması camiayı rahatsız ediyor. Murat, Emre, Allahyar, Altay, Garry, Deniz, Vedat iyi transferler ama ilk 11 için ne derece yeterliler? Belki kulübeyi güçlendirmek adına faydaları olacak ancak Fenerbahçe taraftarının şampiyonluk beklentisi için gerçekten doğru seviyenin oyuncuları mı?
Bu nedenle, vakit de kalmadığı için, kimsenin dillendirmeye gönüllü olmadığını dillendirmek yine bize düştü.
Futbol iyi oyuncular ile oynanır tezine karşı olanlar, her sene bir önceki sezon hezimete uğrayan Fenerbahçe'nin şapkadan tavşan çıkaracağına inanıyorlar. Bu sezon da sesleri yine yükselmeye başladı. Vasatlığı kabul ettirme furyası, bu sene de devam ediyor. Halen Alper'den, Ozan'dan, Tolgay'dan medet umanlar bunlar. Bu kafa, gerçekleri görmeyi engelliyor. Kadrosu güçlü olan ezip geçiyor, zayıf olan mazeretlerin arkasına saklanıp, çığırtkanlık yapıyor.
Ben de mali gerçeklerin farkındayım. Ancak mali gerçeklerin dışında büyük hatalar yapılıyor. Kimse yıldız transferi beklemiyor, ancak takımın ana eksikleri mutlaka kapatılmalı. Kaleci, iki stoper, bir sol bek, bir altı numara, bir de fark yaratacak forvet ihtiyacı var. Düşünsenize forvetiniz Vedat. Sakatlansa yerine Frey oynayacak!
Bu nedenle bir önceki yazım biraz sert oldu. Bu işi beceremeyecekseniz neden talip oldunuz diye yazmıştım. Hala aynı fikirdeyim.
Comolli ile varılacak nokta bu. Bir zamanlar başarılı ve futbolun içinde söz sahibi olabilir ama son 3- 4 sene için bu hala geçerli mi? Comolli kendi alanında çok başarılı, çok parlak biri olmuş olsa, halen Premier Lig'de olurdu. Ama Türkiye'de... Bu bile bir ipucu vermeli bizlere. Fenerbahçe tüm transfer stratejisini onun üzerinde kurduğunda, bize de sert yazı yazmak düşüyor.
Eğer transferde gücünüz ve vizyonunuz bu kadarına yetiyorsa, o zaman iletişimi doğru kurun. Çıkın diyin ki, "biz bu kadar yapabileceğiz, bizden 2-3 sene şampiyonluk beklemeyin, arkamızda durun, biz borç. temizleyeceğiz!". Bu daha gerçekçi, daha dürüst bir yaklaşım olacaktır. O zaman bizde bu kadro hangi pozisyona oynuyor, neden bu seviyede transferler yapılıyor anlamış oluruz.
Bu kadro ile şapkadan tavşan falan çıkmaz. Ersun Yanal hoca da çıkartamaz.
Bu iki hafta içinde Kolarov, Zanka, Kjaer, bir ön libero ve bir forvet transfer edilir ise daha derli toplu bir kadro ortaya çıkar. Belki ilk 3'e de oynar. Ancak mevcut kadro, kesinlikle ilk 3'e oynayabilecek bir kadro değil.