Pereira son 6 hafta itibariyle futbol sistemi ve felsefesine karar verdi gözüküyor. Taktik diziliş, oyun felsefesi, kadro tercihleri, hatta oyuncu değiştirme tercihleri dahi artık istikrar kazandı.
Pereira sezon başından beri, hatta Temmuz ayından beri bir arayışta idi. Türk futbolunu ve elindeki kadroyu tanımadığı için arayışı uzun süre devam etti. Son altı hafta itibariyle bu arayışa son verdi.
Türk futbolunun şifrelerini çözdü de diyebiliriz.
Kontrollü, defansif güvenliği öne alan, her rakibe karşı 2 ön libero ile çıkan, rakibi sahasında karşılayan ve hızlı hücumlar ile pozisyon bulan bir Fenerbahçe izliyoruz.
Bu oyun karakteri, kuşkusuz taraftarın bir kısmını hiç mutlu etmiyor. Kurulan kadro, böyle bir futbol için kurulmamıştı. Ancak bu sistem ve felsefe ile Pereira sonuç alıyor. 1-0' lar ile ilerliyor.
Futbolda kazanan her zaman haklıdır prensibine inanmam. Bence nasıl kazandığınız da en az kazanmak kadar önemlidir. Bu sebeple sahadaki futbol beni de tatmin etmiyor. Bu oyun anlayışı ile Volkan, Ozan, Nani, RvP, Markovic ve hatta Diego' nun dahi doğru kullanıldığı kanaatinde değilim. Bunlardan tam verim alınamıyor. Çünkü bu sistem dahilinde verim veremezler. Ancak ellerinden geleni yapıyorlar. Bu da Pereira ve Fenerbahçe' ye şu ana kadar yetti. Bu ilerlemede ligimizin kalitesi de etkili oldu.
Dün de aynı tabloyu yaşadık. Oynatmamak amaçlı sahada olan Gençlerbirliği, maalesef sıradan bir Anadolu takımına dönmüş. Sadece oynatmama ve sertlik ile rakibi durdurma felsefesi sizi ancak ligde tutar. Başka bir başarıya imkan vermez. Benim görmek istediğim Gençlerbirliği bu değil. Belli ki sportif yapılanmaları doğru yönde gitmiyor Belki yönetsel değişikliklerin zamanı gelmiştir.
Fenerbahçe' ye gelince, Pereira yine kendisine yakın isimlere forma vermeyi seçti. Maçta çok iş yapabilecek, dikine gidebilecek Volkan ve RvP gibi hızlı isimleri kenarda başlattı. Haftalardır formsuz olan ancak goller ile idare eden Nani ve sert defans arasında kaybolma ihtimali olan Fernandao ile başlaması bence hatalıydı. Markovic, Volkan, Ozan ve RvP den oluşan bir hücum hattı ve bağlantı noktası olarak da Jozef yerine de Diego ile başlamış olsa, maç ilk yarıda kopar giderdi.
Fenerbahçe rakibine doğru dürüst pozisyon vermedi ve kendisi de net 4 pozisyon buldu. Zaten rakibi de pozisyon bulacak güçte değildi. Dışarıdan bakınca futbol kötü ancak sonuç iyi. Fenerbahçe' nin bulduğu pozisyonları gole çevirme oranı hala yüksek değil. Bunda bitirici futbolcu eksikliği ve son vuruşlardaki başarısızlık dikkat çekiyor. Pereira RvP' yi acilen tam kapasite devreye almalı.
Dün Fernandao' yu çok beğendim. Ancak çıkarken ki tutumunu tasvip etmiyorum. Bu tür bir tavır takımdaşlığa zarar verir. Bu takımın bir numaralı forveti her zaman RvP olmalıdır.
RvP, Pereira' nın yönetmesi ve kazanması gereken bir değerdir. Fernandao ve Nani, sonradan oyuna girerek daha fazla katkı sağlayabilirler. Bu arada Gökhan' ın formu yüksek olmasına rağmen en az 1-2 maç dinlendirilmesi ve Şener' in de kaybedilmemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Pereria bir seri yakaladı. Bu seride, pozisyon vermeyeyim, bir tane nasılsa atarım düşüncesi var. Bu futbol Türkiye' de işe yarar, ancak yurt dışında, Avrupa Liginde bu kadar kolay pozisyon bulmak mümkün olmayacaktır.
Pereira' nın takımını, rakibi mevcut karşılama noktasından, 10- 15 metre kadar ileride karşılamaya taşıması ve takım olarak baskı kurmaya daha ileride başlaması gerekiyor. Ayrıca Fenerbahçe daha hızlı ve hareketli oynamaya çalışmalı. Dün birkaç pozisyonda 10 metrekare içinde 4- 5 Fenerbahçeli futbolcunun sıkıştığını gördük. Bu topsuz oyundaki zafiyetleri ortaya koyuyor. Fenerbahçe topsuz oyunda çok etkili değil. Herkes ayağa pas bekliyor, kimse pas için hareketlenmiyor. Belli ki fiziksel güçsüzlükten değil, mental olarak nasılsa maçı bir gol atıp kazanırız özgüveninden kaynaklanıyor. Fenerbahçe için bu durum tehlikeli.