Bertan Kaya

Bertan Kaya

bertan.kaya@hotmail.com

Tüm Yazıları

Hiçbir özel yeteneğe sahip olmayan ancak takım olarak son derece uyumlu, fiziksel gücü üst seviyede, taktik disiplin sahibi bir takım ile oynadı Fenerbahçe. Dinamo Kiev, Ukrayna'daki savaş nedeniyle bir lig tecrübesi olmasa da, uzun süredir hazırlık maçları ile kendisini hazır tutmaya çalışan bir ekip. Senelerdir Şampiyonlar Liginde oynuyor ve herşeyi bir tarafa bırakırsak, hocası Lucescu. Yeni bir hoca, yeni bir düzen, yeni bir takım ve yeni futbolculardan oluşan Fenerbahçe'nin işinin böyle bir takım karşısında çok zor olacağı zaten belliydi.

Haberin Devamı

Ancak maçta beni şaşırtan bir performans ortaya koydu sarı lacivertliler. Öncelikle Ukrayna Milli Takımının iskeletini oluşturan, genç ve fiziksel olarak güçlü Dinamo Kiev karşısında Fenerbahçe'nin fiziksel olarak çok zayıf kalacağını düşünmüştüm. Fenerbahçe düşüncelerimin aksine, doksan dakika önde basan, geriye iyi koşan, rakibin sertliğinden yılmayan bir takım performansı ortaya koydu. 20 Temmuz tarihi itibariyle bu fiziksel ve mental dirilik çok dikkat çekici.

İkinci olarak, Fenerbahçe'nin takım uyumunun çok kötü olacağını tahmin ediyordum. Hele de ilk 11'de Arao ve King'i görünce, eyvah dedim. Daha geçen hafta gelen iki transfer de sahadaydı. Üstelik hazırlık maçlarında da sürekli farklı kadrolar ile sahaya çıkmıştı Jesus. Kim gibi savunmanın belkemiği bir isim de eksikti. Oturmuş, birbirleri ile anlaşan, alışmış bir takım görüntüsü olmasa da, Fenerbahçe sahada çok aksamadı. Arao görevini yaparken, King fizik olarak hazır bir görüntü ortaay koymadı. Ancak King dışındaki tüm futbolcular belirli bir taktik disiplin, alan ve adam paylaşım başarısı gösterdiler. Bu tablo da olumlu yönde şaşırtıcı.

Üçüncüsü, Fenerbahçe tam bir Jesus takımı olma yolunda gidiyor. Maçta 90 dakika rakibe üçüncü bölgede basmak, presin kırıldığı pozisyonlarda takımca geriye koşmak, savunma tarafındaki geçiş oyunlarını iyi oynamak Benfica'nın iyi zamanlarından hatırladığımız görüntüler. Bu maç 20 Ağustos tarihinde oynanmış olsa, Fenerbahçe'nin oyunu biraz daha oturmuş, fizik kondisyon ve patlayıcılık bir seviye artmış, bir sol bek ve forvet transferi de takımda yer almış olsa, bu maçtan Fenerbahçe puan kaybederek dönmezdi. Yine de Temmuz'un ortasında Dinamo Kiev ile kafa kafaya oynamak bir başarı. Hatta oyunun belirli bölümlerinde oyuna hakim olmak büyük başarı.

Haberin Devamı

Lucescu Dinamo Kiev'i müthiş bir taktik disiplin ile oynatıyor. Dinamo ne olduğunu bilen, ne yapabileceğinin farkında olan, takım gibi takım. Rövanşta da Fenerbahçe'nin işi en az ilk maçtaki kadar zor olacak. Ancak kendi seyircisi önünde, baskılı ve coşkulu futbolun bir doz artacağını öngörmek mümkün. O maçta, Arao yerine önde Crespo veya Zajc ile başlar, King yerine hazırsa Pedro, değilse Arda veya Lincoln'ü tercih ederse, Fenerbahçe maçı erken koparabilir.

Bu maç özelinde en çok Jorge Jesus'u ve cesur futbolunu beğendim. Sonra takım olarak Fenerbahçe'yi. Futbolcular arasında ise dikkatimi çeken isimler Osayi ve İsmail oldu. Özellikle İsmail, oynadıkça pozisyon tecrübesi ve özgüven kazanacak. Bence Fenerbahçe'de ilk 11'de banko kim oynar derseniz, önce İsmail'in ismini yazarım. Modern bir savunmaya yönelik orta saha gibi oynadı. Kritik hamleleri vardı. Osayi' de hemen hemen hatasız oynadı. İleri geri çalıştı. İlk yarıda Ferdi'de iyiydi. İkinci yarı düştü. Fenerbahçe ileri ikilisi Valencia ve King uyumsuzdu. İkinci maçta ileride bu ikiliyi göreceğimizi sanmıyorum.

Haberin Devamı

Yeni transfer Arao için de bir şeyler söylemek gerekirse, görevini iyi niyetle yaptı. Avrupa'daki ilk maçı. Fenerbahçe'deki ilk maçı. Kesin bir şeyler söylemek mümkün değil ancak ayağına hakim, savaşçı ancak biraz ağır. İsmail'de biraz ağır olduğundan, Fenerbahçe özellikle presin kırıldığı anlarda, daha çok da ilk yarıda orta alanda boşluklar verdi. Dinamo Kiev orta alanı müdahalesiz çok hızlı geçti. Jesus futbolunda orta saha oyuncularının geriye hızlı koşması ve rakibe ilk hamlelerde çok başarılı olmaları gerek. Burada Arao'dan iyi bir performans göremedik. Ancak rakibi yüzü rakibe dönük karşıladığında fena gözükmedi.

Jesus'un savunmada 4-4-2, hücumda ise Arao'yu stoperlerin arasına atıp, 3-4-1-2'ye döndüğü bir düzen izledik. Eğer oyun oturursa Süper Lig'de bu baskıya dayanabilecek takım çok az.

Transfer ihtiyaçlarına bakarsak, Fenerbahçe'nin çok net bir sol bek ve forvet ihtiyacı var. Stoper'de Szalai, Serdar ve Tisserand rotasyonun çok zayıf olduğunu düşünüyorum. Szalai ve Tisserand yumuşak oyuncular, Serdar ise istikrarsız. Sakatlanmaya açık. Buraya bir tanesi doğrudan 11 de oynayacak şekilde, en az iki transfer şart. Forvette de Serdar ve Valencia'nın Şampiyonlar Ligi veya Avrupa seviyesinde olmadığı çok açık. Forvete de Plea tarzı değil, Sörloth tarzı güçlü ve hedef bir santrafor gerektiğini düşünüyorum. Jesus'un belki sisteminde bu tarz bir hedef santrafor yok, ancak hem ligimizde, hem de Kiev gibi fiziksel yönü güçlü ekiplerle oynanan kora kor maçlarda böyle top tutan, rakip savunmayı yıpratan bir santrafor gerekeceği çok açık. Jorge Jesus ligimizi tanıdıkça, bunu görecektir.

Özetle, stoper ve forvet takviyelerinin seviyesi Fenerbahçe'nin ligde ve Avrupa'da konumunu belirler.