Dün futbol tarihimiz adına çok acı bir geceydi. Tribündeki taşkınlığın, insanlık dışı hareketlerin kabul edilebilir, elle tutulabilir, savunulabilir yanı yok.
"Ama diğer takım taraftarları da yapıyor..." şeklinde bir savunma olamaz. Olmamalıdır. Burası Fenerbahçe, burası farklı diyenlerin "ama" deme hakkı yok.
Dün gece yaşanan şeyin adı "rezalettir". Bu rezalette hiç şüphesiz stadyumun güvenlik süreçlerini iyi yönetemeyen yöneticiler de sorumludur.
Öte yandan dün geceki tabloda akla, mantığa, hiç bir koşulda uymayan birşeyler var.
Maçtan sonra çok düşündüm; ister sezgi deyin, ister başka bir şey ama bu işin içinde bence bir iş var. Oldukça organize bir çabaya benziyor. Maçın başından itibaren organize bir taşkınlık, öfke hali dikkat çekiyordu. Oysa böyle bir öfkenin sebebi yoktu.
Fenerbahçe taraftarı en kötü günlerinde, en çileden çıktığı zamanlarda bile bu kadar agresif tepkiler vermedi. Buna benzer bir öfke patlamasını görmeyeli çok uzun zaman oldu.
Sen 2-2'nin avantajı ile sahadasın, rakip 10 kişi kalmış ve hala taşkınlık yapıyorsun.
Şimdi sorulması gereken soru şu: kim bunlar? Neyi amaçladılar? Güvenlik güçleri ve yargı gereğini yapacak ve suçluları tespit edecektir. Ancak bundan daha önemlisi, bu olayın arkasında organize bir çaba olup olmadığının belirlenmesidir.
Fenerbahçe, yetenek fukarası bir takım ile buralara kadar gelmişken, bu sabotaj şampiyonluk şansını minimuma indirmiştir. Muhtemel saha kapama/seyircisiz oynama cezaları ile Fenerbahçe, şampiyonluk yarışı dışına itilmiştir.
Verilecek cezada, dünkü olayların dış mihrakların organize çabası dahilinde olup olmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Hiç bir Fenerbahçe yönetim kurulu üyesi, hiç bir aklı selim taraftar, camiadan hiç bir insan dün gece yaşanan insanlık dışı durumu tasvip etmez. Ancak, sadece bu olayı gerçekleştiren vandalların değil, bu güvenlik açığında sorumluluğu olanların da ceza alması vicdani açıdan şart gözüküyor.