Fenerbahçe bu sezon klasik maçlarından bir tanesini oynadı. Yine çok verimsiz, keyifsiz ve organize olmayan bir futbol izledik. Tek farkla. Bu maçta Fenerbahçe en iyi yaptığı işi de yapamadı. Gökhan, Alves, Kjaer ve Hasan Ali dörtlüsünün sezon başından bu yana bireysel olarak en kötü oldukları maçtı. Maç boyu kademe hataları yaptılar, arkaya kritik bir iki pozisyonda adamlar kaçırdılar, hamleleri zamanında yapmadılar.
Gökhan ve Hasan Ali, özellikle de Gökhan Gönül, belki de Fenerbahçe' deki en kötü maçını oynadı. Daha önce de yazmıştım, Vitor Pereira' nın hiç bir oyun planı, hücumda hiç bir organize oyun düşüncesi yok. Beklerin performansı ve bireysel yetenekler ile buraya geldi. Bu maçta hem bekler kayıptı, hem de bireysel beceri sergileyebilen olmadı. Bir anlamda çekirge üçüncü kez zıplamadı.
Jozef, Mehmet ve Diego, fiziksel olarak Konyaspor karşısında zorlandılar. Orta saha yine çok top kaybı yaptı. Uzun ve isabetsiz paslar ile top kayıpları yaptılar. Yana ve geriye oynadılar. Oyun kurma ve topu rakip ceza alanı içine taşımakta yetersiz kaldılar. Geriden destek alamayan Volkan, Nani ve Fernandao ise tam anlamı ile kayıpları oynadı, kalabalıkların içinde kayboldu.
Konyaspor, tam bir Aykut Kocaman takımı. Fenerbahçe' ye ne oynattı ise, Konyaspor' a da bu futbolu oynatıyor. Konyaspor ligde kaleye en az şut atan takım. Ama yakaladı mı atıyor. Bu bir beceridir, antrenman kalitesidir, motivasyon göstergesidir. Bu beceri ve motivasyon Fenerbahçe takımının hücumcularında yok.
Konyaspor, son derece net bir futbol karakteristiğine sahip. Bu takımı Konya' da yenmek kolay değil. Taraftarın muhteşem desteği ile, atmosferin sağladığı motivasyon ile, rakipleri gerçekten de çok zorluyorlar. Kocaman' ın futbol felsefesine de çok inanmam, çok beğenmem ancak bu futbolu en iyi oynatan o. Vitor Pereira onun kötü bir kopyası gibi duruyor.
Konyaspor ve Fenerbahçe açısından kadro değeri açısından çok büyük bir fark var. Ancak sahada bakıyorsunuz, birbirlerine benzeyen iki takım görüyorsunuz. Sadece Konyaspor, kendi felsefesini çok daha büyük bir taktik disiplin ile sahaya yansıtıyor. Savunma futbolunu, kontrollü futbolu, fiziksel direnci en iyi şekilde sergiliyor.
Bundan 3 sene önce Aykut Kocaman, bir röportajında, modern futbolda maç başı ortalama 115 km ve üstü koşmak gerek demişti. Bu dediğini Fenerbahçe' de yakalamıştı. Bugün Torku Konyaspor' da ortalama 113 km' leri yakaldı.
Fenerbahçe taraftarı belki çok kızıyor, ancak Fenerbahçe hep buydu. Sezon başından bu yana bu futbolu oynadı. Pereira beklerin üstün performansı + bireysel beceriler + şans faktörü ile 1-0' lar ile idare ediyordu. Bu maçta bekler yoktu, bireysel beceri yoktu, şans faktörü de yoktu.
Konyaspor' un ilk golü ofsayt gibi gözüküyor. Bu da Vitor Pereira için işin şanssızlık boyutu.
Peki erken gelen gol olmasa maç farklı olabilir miydi?
Bence olamazdı. Fenerbahçe' nin hocası da, kapasitesi de, futbol karakteristiği de en fazla bu!
Bu arada Fenerbahçe kötü derken, Aykut Kocaman ve Torku Konyaspor' un hakkını yememek lazım. Gerçekten de maçı hak ederek kazandılar. Ancak şunu da söylemem gerekiyor ki, ben Kocaman' ın takımlarına oynattığı futbolu da bir futbolsever olarak hiç beğenmiyorum. Futbolun zevkini, keyfini, ruhunu bozan bir felsefe.
Fenerbahçe, hücum yapamayan, organize oynayamayan, kompakt olamayan, hiç bir hücum becerisi olmayan son derece sıradan bir takım hüviyetinde. Bu takımı bu hale getiren 2 baş aktör var. Sayın Aziz Yıldırım ve Pereira. Aziz Beyin Ersun Yanal kararı ve sonrasındaki İsmail Kartal ve Pereira seçimleri sonun başlangıcı oldu. 140- 150 milyon Euro' luk bu kadronun da hatalı, sorunlu ve yapısal hatalar ile kurulmuş bir kadro olduğu gözüküyor. Nani, Fernandao, RvP, Jozef transferlerinin de son derece verimsiz oldukları ortada. Başkan' ın özel transferi Diego ise, iki sezondur tam bir fiyasko.
Futbolun biraz adaleti var ise, bu kişiliksiz ve kötü futbol ile Fenerbahçe şampiyon olmamalı. Ben bir futbolsever olarak, buna isyan ederim. Futbolu, futbol keyfini, seyir zevkini katleden Vitor Pereria' nın takımının şampiyonluğu, herhalde herkes için büyük sürpriz olur.
Son olarak bence maçın sonucu şu olmuştur: Aykut Kocaman 2- Aziz Yıldırım 1- Vitor Pereira 0.
Maçın özeti de şudur: orijinali, benzerini tuş etmiştir.
Fenerbahçe şampiyon olsa da olmasa da Vitor Pereira ile devam etmemelidir. Vitor Pereira ile Fenerbahçe arasında kimya, vizyon, değer, akıl uyuşmazlığı vardır. Fenerbahçe kendi gelenekleri ve potansiyeli ile uyumlu bir hoca ile anlaşmalıdır. Maç sonu basın toplantılarını da artık izlemiyorum, bence kendisi gerçeklik algısını kaybetmiş durumda.
Son 2 sezonda yapılan hatalı hoca seçimleri ve kötü transfer politikaları nedeniyle, Fenerbahçe taraftarı büyük psikolojik eziyet çekiyor. Yazıktır, yapmayın. Bu hataları seneye de tekrarlamayın. Bu taraftar bunu hak etmiyor. Fenerbahçe' yi artık modern futboldan gerçekten iyi anlayan, dünya futbolunu çok iyi tanıyan, teknik bilgi ve becerisi yüksek yöneticilerin yönetme vakti geldi de geçiyor.