Dick Advocaat Fenerbahçe' nin aradığı hoca mı tartışılır ancak dünya klasmanında tanınan, saygı duyulan bir hoca olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Tek sorun, artık emekli olmuş olması.
Advocaat Zenit takımı ile UEFA Kupası ve Süper Kupa' yı kazanmış bir teknik adam. Uluslararası ölçekte tek başarı apoleti de bu.
Advocaat' in kariyerinde çalıştırdığı en önemli takım Hollanda Milli Takımı. Kulüp seviyesinde hiç bir üst düzey takımı çalıştırmamış. Çalıştırdığı en üst seviye takım Zenit. Glascow Rangers, PSV, Sunderland ve Mönchengladbach gibi son 20 senede dünya futbolunda orta seviyelerde yer alan takımları çalıştırmış. Bazılarını da şampiyon yapmayı başarmış.
Neden Dick Advoocat sorusuna çeşitli cevaplar verilebilir. En kesin cevabı ilerleyen haftalarda sayın Aziz Yıldırım veya Yönetim Kurulu Üyeleri verecektir.
Ancak sayın Başkan' ın bu seçimine dair olası bazı varsayımları sizler ile paylaşmak isterim:
Fenerbahçe kadrosunun, ancak böyle itibarı yüksek, tecrübeli ve saygın bir teknik adam tarafından disipline edilebileceğine inanmış olabilir,
Advocaat' in inandığı oyun sisteminin Fenerbahçe için uygun olacağını düşünmüş olabilir,
Camianın içinden, uluslararası futbol bilgisine güvendiği bir üye, yönetici, arkadaş veya menajerden tavsiye almış ve fazla vakti olmadığından bu tavsiyeyi gözü kapalı uygulamış olabilir,
Futbolun basit bir oyun olduğunu düşündüğünden; gelecek hocanın kim olursa olsun, esas başarıyı kendisinin vereceği motivasyonun getireceğine, 1 senelik bu kısa dönemde kendisi ile uyumlu çalışacak, kendisinin ve belirleyeceği yardımcılarının görüşlerine saygı duyacak, bu önerileri çoğunlukla uygulayacak, sorun yaşatmamayı peşinen kabul etmiş, repütasyon sahibi bir hocanın bu süreçte daha verimli olacağına inanmış olabilir (kendisi ve yine kendisi belirleyeceği teknik yardımcılar ile takımı yönetip, Advocaat' i danışman rolü ile vitrinde değerlendirmek),
Bu seneyi, Advocaat ile idare etmek ve kendisini ilerde sportif direktör yaparak, bir altyapı kurması için takımı, camiayı ve ülkeyi tanımasını sağlamak
Bunlar sadece olası alternatifler. Belki farklı bir sebep de olabilir. Açıklanınca göreceğiz.
Herkesin merak ettiği soru şu; Advocaat doğru seçim mi?
Bence değil.
Daha önceki yazılarımda, farklı teknik direktör adayları ve yeniden yapılanma stratejileri önermiştim. Takip edenler bilirler. Alman ekolünden olmaz ise yerli bir hoca ile çalışılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli yapılanma ve başarıların Alman futbol felsefesi ve sistemi ile, kısa vadeli başarıların ise yerliler ile kazanılacağını düşünüyorum.
Hatta bu konuya ilişkin köşemde "Fenerbahçe bundan sonra ne yapmalı" başlıklı 2 bölümlük bir yazı dizisi yazmıştım. Merak edenler dönüp bakabilir.
Hem Hollanda futbolu ve bu futbol ekolü düşüşte, hem Advocaat kariyerinde son noktada, hatta emekli, hem de Hollanda ekolü geçmişte Türkiye' de başarılı olamadı.
Genç, başarıya aç, modern futbolu iyi yorumlayabilen bir hoca tercih edilebilirdi.
Ancak karar verildi ve bu noktada artık öneri yapmanın da anlamı kalmadı.
Şimdi, Fenerbahçe' li futbolseverlerin Advocaat'e destek vermesi gerekiyor. Başarı ihtimali için, kredi vermek şart. İlk 8-9 hafta bu kredi verilmeli. Zira, Advocaat' in nasıl, ne seviyede bir takım devraldığı ortada.
Pereira ile ilgili merak edilen pek çok soru var. Neden Pereira seçildi, neden böyle ağır bir Sözleşmeye imza atıldı, neden sene sonu yollanmadı, neden sezona farklı bir hoca ile başlanmadı, transferi kim yaptı, vb. sorular herkesin kafasında.
Cevap belli. Yönetim iradesi böyle istedi. Başka sebep aramaya gerek yok. Zaten tatmin edecek bir açıklama geleceğini de sanmam.
Fenerbahçe Yönetimini Fenerbahçe Kongre Üyeleri seçer. Kongre üyeleri memnun ise seçmeye devam eder. Değilse, seçmez. Taraftar mutlu ise mutluluğunu, mutsuz ise mutsuzluğunu maddi ve manevi destek düzeyi ile gösterir. Yönetim mesajı alır veya almaz. Ama şu var ki, basketbol ile futbolun kombine satış rakamlarına bakıldığında, ticari ürün ve kulüp üyelik satışlarına bakıldığında, futbol takımına ilişkin yönetsel kararlardan bir memnuniyetsizlik var gibi gözüküyor. Elbette yönetim sinyalleri bizden çok daha iyi alıyordur.
Burada kulüp yönetim kuruluna önerim, futbolun yönetimini içlerinde futboldan en çok anlayan, modern futbolu en iyi bilen üye/üyelere ve Dick Advocaat' e bırakıp, son 4-5 senede kumpaslar ile kaybedilen mali ve itibari kayıpların ciddi olarak peşine düşmeleri. Sadece bu kayıpların telafisi bile Fenerbahçe için büyük katkı olur.
Sayın Başkan 'ı çok iyi anlıyorum. Fenerbahçe' nin futboldan ve sporitif başarıdan çok daha önemli meseleleri, sorunları ve davaları olduğunu düşünüyor. Futbol takımı ikinci planda kalabiliyor. "Biz Fenerbahçe' nin kuşatmasını kaldırmaya çalışıyor, geleceğini mega projeler ile şekillendirmeye gayret ediyoruz, şampiyonluk gelir veya gelmez, çok önemli değil" şeklinde düşünüyor da olabilir. Sayın Başkan' ın uğraştığı meseleler ve planladığı projeleri düşündüğümüzde, bu düşünce yapısını anlayabiliyorum. Kendisine bir ölçüde hak veriyorum.
Öte yandan, dilimiz döndüğünce hep yazmaya çalışıyoruz. Bir spor kulübü ancak sportif başarı ile büyür. Endüstriyel futbol; sportif başarının finansal başarıyı, finansal başarının da sportif başarıyı beslemesi esasına dayanır. Sportif başarı da sırasıyla iyi bir stratejik plan, misyon, felsefe, sistem belirleme, teknik kadro seçimi ve kadro mühendisliği çalışmasına dayanır. Fenerbahçe' de bu taraf sıkıntılı.
Dick Advocaat, hangi koşullar ve varsayımlar altında getirildi bilmiyorum ama arkasında yatan sebep, yukarıda bahsettiğim stratejik bir yapılanma kararından ziyade, böylesi zor bir gündem içinde, futbol dışı ciddi meseleler (finansal fair play, UEFA süreçleri, amatör şubelerin finansmanı) ile uğraşılan, önemli projeler (Üniversite, 3 Temmuz Akademisi, 1 Milyon Üye Projesi gibi) üretilen bir dönemde, "ya tutarsa" yaklaşımı olabilir.
Şu anda aksini düşünüyor olmakla birlikte, elbette bu aşı tutabilir de. 8-9 hafta sabredip, kredi verip, izleyip görmek gerekiyor.
Advocaat kararı ile ilgili görüşlerinizi bekliyorum.
bertan.kaya@yahoo.com