Erzurum'da Fenerbahçe ilk yarı ceza sahasına top taşımakta zorlandı. Bireysel beceri ile gelen gol sonrası, Erzurum ikinci yarıda mecburen açılınca, Fenerbahçe geçen haftaki geride alan daraltma, baskı ile top kazanma ve hızlı hücuma çıkma oyununa geri döndü ve iki gol daha buldu.
Erol hocanın Fenerbahçe'sinin tek amacı var, ne olursa olsun kazanmak. Mücadele ediyorlar, koşuyorlar, yeri geliyor topun üstüne atlıyorlar. Bu güzel. Ama takım olarak bir oyun felsefesi hala yok. Sanıyorum Erol Hoca bir felsefe oturtmayı bu dönemeçte riskli buluyor. Öyle ya felsefeyi, sistemi oturtayım derken lig bitebilir.
İyi savunma yap, alan daralt, pres yap, topu kazan, sonrasına bireysel becerileriniz ile bakın... Tüm oyun anlayışı buna dayanıyor. İşin ilginç tarafı bu model kazanıyor.
Fenerbahçe ilk golü bulduğu her maçı bu şekilde oynayarak kazanabilir. Mesele berabere giden veya ilk golü yediği maçlar. Bu maçlarda ne olacak? Bu oyun ile bu tür maçlarda kazanma şansın olamaz.
Yıllardır önce yeme, sonra atarsın felsefesinde hocalar olan Vitor'u, Aykut Kocaman'ı eleştirdik. Çünkü sonuç değil, iyi futbol izlemek istiyorduk. Fenerbahçe'ye bunu yakıştırıyorduk. Şimdi Erol Bulut'u eleştirmemek haksızlık olur.
Ama,
Erol Hoca'nın içinden geçtiği zor dönemi görmemek de haksızlık olur. 2013'den beri gerileyen, kuşatılan, baskı altına alınan, yönetsel hatalar ile zayıflatılmış bir camia var. Son 2 sezondur büyük bir enkaz var. Psikolojik bir hezimet. Camianın sabrı kalmamış. Erol hoca bu şartlarda görev yapıyor. Bu nedenle eleştiriler makul seviyede olmalı.
Ben bir futbolsever olarak sahada oyun sistemi olarak birşey görmüyorum. Ama karakter görüyorum. Mücadele görüyorum. Daha fazlasını yaparız diyen futbolcular görüyorum. Geçen sene bunu görmüyorduk. Ondan önceki sene de...
Bu kadro ile oynanacak en iyi oyun bu ise, takviye lazım demektir. Bu kadronun Mesut Özil'den önce iyi stoperlere, iyi forvetlere ihtiyacı var. Mesut attıracak tamam ama kim atacak? Ne Samatta, ne Thiam, ne de Cisse ile bu iş olmaz. Ya da Mesut attıracak ama defanstaki pozisyon hataları, acemiliklere ne demeli? Tisserand, Sadık, Serdar ve Lemos ile bu iş olmaz. En az bir, daha iyisi iki stoper ihtiyacı var Fenerbahçe'nin. Hem de acil. Mesut'a gelene kadar iki kaliteli stoper, bir Türkiye şartlarına uygun, ayakta kalan, rakibi zorlayan, güçlü ve yıpratıcı santrafor alınmalı. Üstüne de Visca gibi bir kanat oyuncusu ile kadro dengeli ve kapasiteli hale gelir, pek çok sistemi kolaylıkla oynar.
Erol hoca net, sistemli bir futbol oynatmıyor diyoruz ama elinde kafasındaki şablona uygun yeterlilikte stoper ve forvet yok. Muhtemelen de oynatmak istediğini oynatamıyor. Olaya bu açıdan da bakmak gerekiyor. Rakibe önde basıp, tüm hava toplarını alacak, sırtı dönük topu tutacak, prese karşı takımını rahatlatacak bir forvetin ve üstüne de ileri çıkıp, tandemi ileride oluşturup, rakibin kontra ataklarında hızla geriye dönebilecek çabuklukta stoperlerin olmayınca, rakiplere önde basıp, baskılı oyun oynayamıyorsun.
Erol hocanın devre arası eksikler için yönetimi ikna etmesi gerekiyor.