Ali Koç ve yönetiminin en büyük sorunu kulübü iflastan kurtarmak. 600 milyon Euro'luk borcu çevirmek. Bu en büyük öncelik.
Kendileri bu dev sorunla ilgilenirken, futbol yönetimini Comolli- Cocu ikilisine bıraktılar. Ancak bir hata yaptılar. Değişim istiyorsan, tüm aktörleri ile değişim yapacaksın. Kocaman ile yolları ayırırken, ekibini takımın başında tutmayacaksın. Cocu neden kendi ekibi ile gelmedi, neden Kocaman'ın ekibi görevde kaldı, bunlar soru işareti. Yumuşak geçiş diye bir olay kabul edilemez.
Hadi adını net koyalım, Ali Koç parasal konulara odaklanıp, bunları çözmeye çaba gösterince, futbol takımı sahipsiz kaldı. Tüm mesele bu. Futboldan anlayan, içinden gelmiş, futbolcu psikolojisine hakim bir futbol şube sorumlusu gerekliydi.
Ali Koç yönetimi takım içeriden sabote edilirken, takımın içi kaynarken hiç bir şeyden haberdar olmadılar. Anlatılanlar doğru ise, içeride resmen bir ihanet varmış. Elbette karşı tarafın da söz hakkı olacaktır ve olmalıdır.
Başkan' a göre, eskinin daha iyi olduğuna inanan romantik sabotajlar, bazı futbolcuları da yanlarına alıp, paralel bir yapı oluşturmaya çalışmışlar. Eğer bu kanıtlanabilir bir konu ise, büyük bir ahlaksızlık. Ucu nereye kadar giderse araştırılmalı ve sonuçlandırılmalı.
Fenerbahçe gibi büyük bir camia, 2018'de böyle bir karmaşayı yaşıyor. Böyle rezalet olmaz. Olamaz.
Bunda sabotajı kuran, yöneten ve dahil olanların olduğu kadar, geç fark etmiş olan Fenerbahçe yönetiminin de payı var. Fenerbahçe yönetimi göreve başladığı ilk gün bir yönetim felsefesi, bir iç kontrol sistemi oluşturmalıydı. Fenerbahçe'de iç kontrol çökmüş. Dışarı sızan kıymetli bilgiler, oyuncuları bölme çabaları, moral bozucu tavırlar, soyunma odasında halılar, tehditler, geçen senenin idman verilerinin silinmesi, bunlar çok büyük riskler. Çok büyük kayıplar.
Fenerbahçe yönetiminin işe başladığında değişimin kültürel boyutları, insani boyutları ve değişim risklerinin yönetimi ile ilgili bir çalışma yapmadığı gözüküyor. Mevcut borca odaklanmışlar, tablonun vahameti akılları baştan almış, bu büyük enkazı toparlayalım derken, arka tarafı maalesef kontrolsüz bırakmışlar. Durum böyle gözüküyor. Keşke yönetime bu konularda uzman birilerini de dahil etseler veya bu konuda bir çalışma yaptırmış olsalardı.
Ancak ne olursa olsun, bu camianın ekmeğini yiyip, o ekmeğe ihanet eden adamların kulübün kapısından içeri girmemeleri lazım.
Aatıf ve Dirar konusunda Cocu ikisine de yeterince fırsat verdi. Söz söyleyecek halleri yok. Volkan'ın Başkan ve Başkan Yardımcısına çıkışması, Fenerbahçe menfaatlerini savunmak için olsa da doğru değildir. Yönetime sakince rapor verebilir, daha sakin olabilirdi. Fenerbahçe yönetimi hatalı olabilir, ki bence pek çok konuda hatalı, ancak bunun belirli bir saygı ve üslup çerçevesinde yapılması gerekirdi. Volkan özür diler, affedilir, olay kapanır.
Aykut Kocaman'ın teknik ekibine gelince, yaptıkları doğru ise, kanıtlandı ise, en hafif tabiri ile etik dışı. Kabul edilemez. Fenerbahçe'ye verdikleri zarar, koca bir sezonun kaybedilmesine neden olabilir. Sanıyorum ki bir daha kolay kolay büyük bir takımda görev alamazlar. Geçen senenin verilerinin silinmesi, bilgi sızdırılması, halı olayı falan korkunç şeyler. Adeta bir karşı devrim hareketi!
Comolli konusu bence artık tartışılmamalı. Başkan ona güveniyor ve bu Fenerbahçe taraftarı için yeterli olmalı. Elbette ilk performansı çok başarılı değil, ancak dünya futbolunun en önemli kulüpleri içinde çalışmış, yapıyı bilen birisi ve bu özelliği için bile sabredilmeli. Yaptığı transferleri hangi koşullarda yaptığı göz önünde bulundurulmalı.
Ali Koç'un teknik direktörün arkasında durma tercihini makul. Ancak Wenger konusunda yaptığı açıklama talihsizlik bence. Fenerbahçe Parreira, Zico, Aragones, Daum, Hiddink, Advocaat, Venglos, Didi, Zeman, Molnar, Löw gibi zamanının en iyi hocalarını getirme kapasitesi ve geleneğine sahip bir kulüp. Wenger bize uymaz, bize zaten gelmez, maliyetini karşılayamayız şeklinde bir açıklamayı ben talihsiz buldum. Hala vizyonlu olduğunu ve Fenerbahçe'ye büyük hizmetleri olacağını düşünmekle birlikte, Wenger ile ilgili açıklaması beni hayal kırklığına uğrattı.
Fenerbahçe 600 milyon Euro borcu olsa da, Sayın Başkan'ın tahmin ettiğinden de büyük kulüp. Wenger'in ismi de Fenerbahçe'den büyük değil. Wenger konusudaki sözleri beğenmediğimiz Aziz Yıldırım bile söylemezdi.
Wenger hamlesini yapsa, Fenerbahçe'nin uzun vadede kaderini değiştirirdi. Yapmadı, neler olacak hep birlikte izleyeceğiz. Umarım Başkan haklı çıkar, bizde alkışlamaya devam ederiz.
Herşeye rağmen Başkanın şefafflığı ve kamuoyuna bilgi verme çabası takdire şayan. Tutum ve davranışları ile Türk futbolunda gerçekten yeni bir dönemi başlattı. Fenerbahçe taraftarı onun açıklamalarına gereken önemi vermeli. Desteğini devam ettirmeli.