İsmail Kartal Fenerbahçe' ye nasıl bir futbol oynatacağına henüz karar veremedi. Bazı maçlarda Löw, bazı maçlarda Kocaman, bazılarında da Yanal futbolu oynatabiliyor. Bu maç tipik Kocaman futbolu oynattı takımına. Bol pas, top çevirme, açık arama ve kontrollü bir futbol. Pozisyon adına koskoca 90 dakikada bir tek Mehmet Topal' ın direkten dönen şutu vardı. Rakip Trabzonspor uyum ve taktik sorunu yaşamıyor olsa, üçüncü bölgede bu kadar rahat oynayamazdı Fenerbahçe. İsmail Kartal beraber çalıştığı hocaların etkisinden ne kadar çabuk çıkarsa, o kadar başarılı olabilir. Artık net bir oyun felsefesi ortaya koymalı. Bugün kaybedilen 2 puan açıkça İsmail Kartal' ın oyun felsefesi ve son derece hatalı oyuncu tercihlerinden kaynaklandı.
Trabzonspor oyunu kendi yarı alanında kabul edip, maç boyu hızlı kontra ataklar ile pozisyon bulmaya çalıştı. Bu taktiği de disiplinle uyguladılar. Açık alan bırakmadılar. Ancak iyi futbol oynadıklarını söylemek mümkün değil. Birbirleri ile uyumsuzlukları, sahada iyi bir pas trafiği kurmalarına engel oldu. Vahid hocanın ve takımın zamana ihtiyacı olduğu gözüktü.
İlk yarıdaki al gülüm ver gülüm futbolu istatistiklere de yansıdı. Tüm takım müthiş hareketsiz bir futbol oynadığından, en çok koşan Diego Ribas 5600 metre koşarken arkadan gelen Mehmet Topal, Kuyt, Gökhan ve Emre 5000 metrenin altında koştular. Sow ve Emenike' nin tahminen 4000 metrenin altında ya da biraz üstünde koştuklarını düşünüyorum. Yani hızlı tempo yürümemişler bile. Resmen durmuşlar. Bu tablo zaten her şeyi anlatıyor. Hücumda herkes ayağına pas beklediğinden, pozisyon üretmek de mümkün olmadı. Forvet bu denli hareketsiz olduğundan, pozisyona girmek de söz konusu olamazdı.
İkinci 45 dakikada Fenerbahçe orta sahası, 55. dakikadan itibaren oyundan düştü. Defans ve forvet hattı arası bağlantı koptu. Sow ve Emenike' nin geriye bağlantı pasları için dönmemeleri, Topal, Kuyt ve Emre' yi de yordu. Diego arkadaşlarının hareketsiz futbolundan oldukça olumsuz etkilendi. Trabzonspor, 45-65. dakikalar arası çok net 3 pozisyondan faydalanamadı. İsmail Kartal' ın Sow ve Emenike tahammülü (ya da oyundan alma korkusu) Fenerbahçe' nin başını çok ağrıttı.
Webo' yu oyuna almak için 80 dakika bekleyen İsmail Kartal, bu konuda çok geç kaldı. Üstelik saha içi organizasyon anlamında tek iş yapan isim olan Diego' yu kenara alarak, bir hata daha yaptı. Ayrıca maçın uzatma dakikalarında Emenike' yi çıkartıp, Selçuk Şahin' i oyuna almasına kimse anlam veremedi. İsmail Kartal' ın oyunu okuma becerisi konusunda şüphelerim daha da derinleşti. Bence kendisinin de kafası çok karışık ve bu Fenerbahçe için iyi haber değil!
Ayağa pas bekleyen, kendisini yormadan oynayan Sow ve Emenike' nin ceza yayı üzerinde kaleyi yoklayan Diego' ya sitem etmeleri gelecekte yaşanabilecek sorunlara dair çok şey anlatıyor. Bu üçlü arasında uyum sağlamak mümkün gözükmüyor. Kartal, Sow ve Emenike ikilisine bu kadar tahammül edip, ilk 11' de bu denli haksız forma vermeye devam ederse, takım içinde dengeler olumsuz etkilenebilir. Sow' un aşırı kiloları da ayrı bir sorun. Hiç bir üst düzey ligde bu kilo kabul edilemez. İsmail hoca, taraftarın sevgilisi olan (neden olduğunu anlamak da oldukça zor, zira son 15 yılda gelen en vasat forvetler) Emenike ve Sow ile ters düşmek istemediğinden, bu ikiliyi kesmek istemiyor.
Emenike- Sow ikilisi yerine Alper ve Webo ilk 11' e büyük hareket getirebilir. Diego- Webo- Alper- Kuyt dörtlüsü daha hareketli ve çok daha uyumlu olabilir. Kartal' ın ilk 11' de cesaretle Alper- Webo ikilisini Emenike- Sow ikilisi yerine denemesi lazım. İsmail Kartal bu cesareti göstermez ise Fenerbahçe' de arzu ettiği sonuçları kolay kolay alamaz. Bu maç İsmail Kartal için ciddi bir uyarı oldu. Uyarıyı alıp almadığını 1-2 hafta içinde göreceğiz.