Türk futbolunda son 10 senedir hakemler sürekli topun ağzındalar. Son 3 sezonda hakemlere yönelik eleştirilerin dozu ciddi oranda arttı. Türk futbolu gibi Türk hakemliği de inişte gözüküyor.
Bu sezon maçların yanı sıra, hakemleri de yakından takip ediyorum. Gerçekten de hakemlerimizin pek çok maçta gördük ki standardı yok.
Görüşüm odur ki, hakemlerimizin özellikle son 3 sezonda verdikleri kararlar ve hataları ile gündeme damga vurmalarında, tek sorumlu hakemlerin kendisi değil.
Bu tablonun arkasındaki en önemli faktör ülkemizde hakemliğin kurumsallaşmamış olması.
Hakemlik, en az futbolculuk kadar özenilen, iyi kazandıran, altyapısı olan, meslek olarak kurumsal standartları net bir meslek haline gelmeden, hakemlik ne olursa olsun bir hobi mahiyetinde kalacaktır. "Profesyonel hakemlik ve Sözleşmeli hakemlik" uygulamalarının, "tam profesyonel" bir yapıya kavuşması ve hakemliğin tüm klasmanlar için bir kariyer mesleği haline gelmesi, hakemliğimizin çıkışa geçmesi için şart.
Ayrıca, MHK yapılanması başta olmak üzere, hakemlik ile ilgili tüm müesseselerin de yeninden dizayn edilmesi gerekiyor. Hakemlerin etki altında kalması veya direktif ile yönlendirilmesi riskinin yönetilmesi için, hakemlerin daha bağımsız bir yapıya kavuşmaları gerektiğini düşünüyorum.
Bir hakem, bu mesleği kariyer mesleği olarak genç yaşlarda seçer, profesyonel olarak sürdürür ve sağlıklı bir hiyerarşi altında zihin yapısına kavuşturulur ise uzun vadede hakemlerimizin yönetim kalitesi artacaktır.
Hakemlerimizin iyi ve doğru kararlar vermesi için sağlanması gereken asgari koşullar bunlardır.
Cesur adımlar, sorunu çözecektir. Aksi halde, canı yanan kulüplerin eleştiri dozunu artırması ile oldukça tartışmalı bir sürece girilmesi kaçınılmaz olacaktır.
Not: twitter yorumlarımı yeni açmış olduğum @bertankayagol hesabından takip edebilirsiniz.