Geçen hafta derbi ile ilgili maç yorumumda yazmıştım. Fenerbahçe ne kadar kötü bir futbol sergiliyor ise Galatasaray' da o kadar kötü bir futbol sergiliyor. İki takımın da başlarında oturdukları koltuğun hakkını vermekte zorlanan iki hoca var. Bunu sonuçlara bakarak değil, futbol kalitesi ve takımların saha içi pek çok parametresine bakarak söylüyorum.
Galatasaray' ın hem yönetsel boşluğu, hem de teknik yönetim tarafında sorunları var.
Galatasaray' ın kadrosu yaklaşık 150 milyon Euro' luk bir değerde. Takımda gerçekten çok kaliteli futbolcular var. Rakiplerinde bir tane bile dünya çapında yıldız yok iken, Sneijder faktörü psikolojik bir avantaj sağlıyor. Üstelik, her pozisyonda en az 1 alternatifi olan bir kadroya sahip. Buna rağmen sahada ne futbol var, ne de sonuç. Tarihin en pahalı kadrosu aynı zamanda son 25 yılda Avrupa' daki en kötü performansı gösteren kadrosu.
Galatasaray' lı isyan ediyor, çünkü bu Galatasaray değil. Galatasaray' lı Avrupa' da başarıya alışık. En kötü iyi futbol ve mücadeleye alışık.
Dünkü maçı izlerken büyük rahatsızlık duydum. Çünkü sahadaki takımın sadece forması sarı kırmızı. O takım bir Türk takımı olarak ilkleri başarmış olan, destanlar yazan, Avrupa fatihi Galatasaray değil. Başka bir şey olmuş. Ortaya karışık birşeyler. Kişiliği olmayan bir futbol, kendine güvensiz bir futbolcular topluluğu.
Aklıma Fatih Terim' in takımları geldi. Sahaya büyük hırsla ve kendine güven ile çıkan Hakan, Arif, Suat, Bülent, Ümit, Okan, Emre' ler geldi. Yazık dedim kendi kendime. O dönemden bu döneme!
Galatasaray' ın bence en büyük sorunu ruhunu kaybetmiş olması. Sahadaki futbolcularda Galatasaray ruhu yok. Olması da mümkün değil. Bu yönetim modeli ile Galatasaray sıradan bir Doğu Avrupa takımı olmaktan öteye gidemez. Galatasaray' ı Galatasaray yapan tüm değerler unutulmuş gibi. Bu kötü futbol ve sonuçlar bunun eseri.
Hoca mı?
Dünkü açıklamaları tam bir facia. Galatasaray asla Avrupa' da "haddini bilen", Türkiye liglerini ön plana alan bir takım olmamıştır. Sadece bu açıklama bile Prandelli' nin Galatasaray felsefesi ve kültürünü anlamadığının en büyük kanıtı. Tarihin en pahalı kadrosu ile "Biz Avrupa' yı bıraktık, 4. yıldızın peşindeyiz demek" en hafif tabir ile Galatasaray ruhuna hakaret etmek demek.
Galatasaray' da yeni yönetimin ilk işi bu ruhu geri kazanmak olmalıdır.
Bu ruh Terim ile yollar ayrıldığında kaybedilmiştir. Bu ruh, Terim ile geri kazanılmalıdır. Mancini, Prandelli gibi hocalar elinde Galatasaray sıradan bir Türk takımı olmaktan öteye gidemez. Kimya uyuşmazlığı olur. Doku uyuşmazlığı olur. Bu hocaların felsefesi, Galatasaray ruhu ile örtüşmez.
Biz eski Galatasaray' ı görmek, izlemek, gurur duymak istiyoruz.
Peki çare?
Çare o ruha sahip, o ruhu geri isteyen, kişisel egolarını Galatasaray' ın önünde tutmayacak bir Yönetim ve bu Yönetimin futbol takımına yazacağı acı reçete. Bu acı reçetede hoca değişikliği de var. Bazı futbolcular ile yolların ayrılması da var. Kimseye taviz verilmemesi, Galatasaray ruhunun en önemli unsuru.
Bu acı reçete bu seneyi değil ama mutlaka geleceği kurtaracaktır.