Ligimizin kalitesini beğenmediğimi bilirsiniz. 600 milyon dolarlık yayın hakkına sahip bir ligde oynanan futbol bu olmamalı. Bence bu tabloda en büyük sorumluluk kulüp yöneticileri ile teknik direktörlerde.
Dün gece DG Sivasspor maçından sonra Aykut Kocaman, beni doğrularcasına yayıncı kuruluşa şunları söyledi:
" ...Son dönemde maçlara iyi başlıyorduk, skor yakalandıktan sonra koruma kaygısı, telaş başlıyordu..."
"...Benim bu oyundan ne anladığı ile yorumlayanların anladıkları arasında ciddi farklar var. Ben kişiler üzerinden değil oyun üzerinden bakıyorum. Fakat olay kişilere doğru geliyor. Dünyada üst düzey futbol başka türlü oynanıyor..."
Sanki bu tabloda hiç sorumluluğu yokmuş gibi.
Skoru koruma kaygısı, telaş, kapanma, vb. sorunları futbolcular kendi kendilerine mi üretiyor sayın hocam? Neden Şenol hoca, Fatih hoca veya Tudor' un takımlarında bu tür bir koruma anlayışı sahaya yansımıyor? Futbolcular maç içinde öne geçince, kendilerinden mi kapanıyorlar? Bu güvensizlik sadece onların hatası mıdır? Sizin bunda rolünüz olabilir mi hocam? 18 senedir teknik direktörlük hayatınızda hemen her takımda yaşadığınız bir sorun olabilir mi?
Diğer taraftan, futbolu sizin gibi algılamadığımız, anlamadığımız konusunda çok haklısınız. İyi ki öyle anlamıyoruz. Çünkü hayattan keyif aldığımız bir futbol var, sizin gibi bakarsak ondan da soğuyacağız.
Kişiler üzerinden bakıyorlar dediği yorumcular arasında muhtemelen bende varım. Çünkü futbol kişilerle oynanır. Hem de becerikli kişilerle. Elinde beceriksiz veya vasat kişiler varsa, ite kaka maç kazanır, gol attıkça geriye kapanır, yan pas geri pas yapar, bunu bilir, görür ama yönetiminden çekindiğinden itiraf edemezsin. Advocaat gibi yürek gereklidir çünkü Aziz Yıldırım'a rağmen gerçekleri açıklamaya.
Futbol sadece sistemler, setler değildir. Kadrolar, takım kurguları, kadro mühendisliği, yetenek yönetimi de en az sistem kadar etkilidir. Burada ben vasat futbolcular ile sonuç alırım diyorsan alamazsın, alamayacaksın. Josef-Topal ile ancak yapabileceğin bu. Sonuç ortada. Takım olarak pek çok parametrede, ligin vasatları arasında bu takım. 4-1 kimseyi kandırmasın, bu vasatlık hala devam ediyor.
Maçı izlerken gerçekten de şunu düşünmeden edemedim. Rakip 10 kişi kalmasa bu maç bu skorla biter miydi? Bir sürpriz olabilir miydi? Etrafımdaki herkes olabilirdi diyor, yorumlar o yönde. Kimse Fenerbahçe kesin kazanırdı demiyor sayın hocam. Bu endişe bile Fenerbahçe' ye yakışmıyor.
O yüzden kusura bakmayın ama isimlerle bakıyor ve bakacağız. Sizden farklı bakacağız. Çünkü dünya sizin sandığınız gibi "teorik" ve "sistemsel" bir dünya değil. Futbol farklı oynanıyor dediğiniz her ülkede, futbol sizin anlayışınızdan farklı oynanıyor. Ben en azından Avrupa' nın ilk 5 liginde bu kadar vasat futbol oynayan başka bir üst düzey takım görmedim.
Şimdi puan farkı indi. Makul seviyelere indi. Devre arasında top yönetimde olacak. Aykut Hocanın Fenerbahçe' deki ilk sezonunda da benzer bir karamsar tablo vardı. Ama Emre ve Alex fark yaratıyordu. Hocayı da bu ikisi kurtarmıştı. Bakalım yönetim kendisini ve hocayı kurtarmak için devre arasında yeni birer Emre ve Alex alacak mı? Hoca ve yönetim hala aynı zihniyette olduklarına göre, bence mutlaka almalılar.