Sezon başından bu yana Fenerbahçe, ilk yarılara bildiğimiz gibi agresif, istekli ve hücum ağırlıklı başlıyor. Bu maçta da öyle başladı. Bilic ise cesur bir 11 ile sahadaydı. Beşiktaş' da son derece istekli ve hücuma dönük pozitif bir futbolla başladı. İyi ve bol gollü bir maç olacağı daha ilk 15 dakikada belli olmuştu. Olcay ve Emenike' nin karşılıklı golleri sonrası, Fenerbahçe oyunun kontrolünü eline aldı. Baskıyı artırmaya başladı.
Maçın kaderini 30. dakikada Veli' ye yaptığı sert ve centilmenlik dışı hareket ile Meireles belirledi. Geldiği sezondan bu yana sürekli bu tür profesyonellik dışı işler yapıyor. Rakibine kasti olarak basan Meireles' in bu hareketi artık bardağı taşırdı. Bu gördüğü kaçıncı saçma sapan kırmızı kart! Her seferinde kritik maçlarda bunu yapıyor. Artık bunu kasıtlı yaptığını düşünmeye başladım. Meireles hakkında geçen sezondan beri sürekli olumsuz düşünüyorum. Galatasaray derbisinde kırmızı kart gördükten sonra formayı öpme hareketi ile Fenerbahçe tribünlerindeki 3 Temmuz nemacılarının desteğini kazandığından beri bu hareketlerine devam ediyor. Yazık ki, sürekli ceza almadan sıyrılıyor. Lefter' in, Can' ın, Selçuk' un, Aykut' un, Alex' in Fenerbahçe' sine Meireles tarzı futbolcular yakışmıyor. Ona sahip çıkanlar da Fenerbahçe tribünlerine yakışmıyor. Eğer Fenerbahçe yönetimi biraz vicdanlı davranırsa, bu adam ile bu akşam yolları ayırır. Alex' i bir hiç uğruna yolla, Meireles' e katlan! Meireles' i koru! Bu tutumu asla samimi ve tutarlı bulmuyorum.
Meireles sonrası, herkes oyunun değişeceğini düşünürken, Fenerbahçe baskısını artırdı ve 2. golü buldu. Ancak 43 ve 45' te Almeida' nın bireysel becerisi ile attığı goller maçın en büyük sürprizi oldu. Fenerbahçe ve Beşiktaş' ın attıkları 2 ' şer golde Serdar Kurtuluş ve Gökhan Gönül' ün büyük hataları vardı. Burada Gökhan Gönül' e de ayrı bir parantez açmak lazım. Gökhan 2 sezondur eski Gökhan değil. 1 maç iyi, 3 maç vasat. Kendisini futbola veremiyor. Kondisyon sorunu da ortada. Bence bu şekilde devam edecek olursa, Fenerbahçe' de ciddi bir sağ bek sorunu yaşanmaya başlar. Alternatifsiz olması bunun en büyük nedeni. Acilen devre arasında ona bir alternatif bulunmalı.
İkinci yarıda, 2-3' ün avantajı ile skoru korumak isteyen bir Beşiktaş vardı. Maçın Beşiktaş adına en iyilerinden Veli Kavlak' ın oyundan çıkması, Beşiktaş' ın orta saha direncini düşürdü. Fernandes ve Oğuzhan' ın oyun kurmakta yetersiz kalmaları ile oyun tamamen Beşiktaş yarı sahasına yığıldı. 68' de Veli' nin yerine oyuna giren Necip' in ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kart ile oyun artık Beşiktaş ceza yayı civarına yayıldı. Hakem Cüneyt Çakır' ın bu kırmızı kart kararı hatalıydı. Omuz omuza bir mücadelede, gösterdiği ikinci sarı doğru değildi. Meireles' in kırmızı kartının ağırlığı altında kalan Çakır, bu dakikadan sonra rezalet bir maç çıkardı. Oyunun tüm kontrolünü kaybetti. Fenerbahçe adına iptal ettiği gol, nizami bir goldü. Ayrıca Motta' nın elle müdahalesi de net bir penaltıydı. Çakır' ın bu hataları Fenerbahçe tribünlerini çileden çıkardı. Gerçekten de Çakır' ın yaptığı hatalar yenilir yutulur cinsten değil. Başka bir hakem bu hataları yapmış olsa en az 10 maç dinlendirilmesi gerekir. MHK' nin kararını bekleyecek ve göreceğiz. Fenerbahçe' nin 2 puanını Çakır' ın büyük hataları alıp götürdü desek yanlış olmaz.
Tolga Zengin maç boyu yaptığı kritik kurtarışlar ile takımını oyunda tuttu. Oğuzhan ve Olcay ayakta kalan futbolculardı. Almeida klasını gösterdi. Beşiktaş' ın gerçekten çok koşan ve iyi bir kadrosu var. Ancak bloklar arası fazla kopuk. Fernandes' de de bir isteksizlik göze çarpıyor. Ersan- Sivok ikilisi büyük Fenerbahçe baskısı karşısında ellerinden geleni yaptılar. Atiba' da oyuna pozitif katkı yaptı. Serdar, bekte sırıttı. Bilic 'in oyuncu değişiklikleri de yerindeydi.
Fenerbahçe' de Yanal, klasik oyunu okuyamama zaafiyetini bu maçta da gösterdi. Oyunda tel tel dökülen Sow' a uzun süre tahammül etti. Webo' yu oyuna daha erken alsa, Fenerbahçe çok daha tehlikeli olabilirdi. Ayrıca ikici yarı oyundan iyice düşen Gökhan yerine, daha ofansif bir Mehmet Topuz' u tercih edebilirdi. Holmen' in yokluğunun nedenini hala merak ediyorum. Böylesi bir futbolcu nasıl Baroni ve Meireles gibi isimlerin arkasında kalır? İzahı güç bir durum. Yanal kendi kendini sabote ediyor. Alves- Egemen ikilisini başarılı buldum. Olcay ve Almeida' nın gollerinde Gökhan' ın kademe hatası vardı. Volkan kalede pek konsantre değildi. Emenike Beşiktaş defansını iyi zorladı ve bence görevini yaptı. Kuyt yine bal yapmayan arı gibiydi. Ancak hareketli futbolu ile alternatifsiz gözüküyor. Alper Fenerbahçe' nin en çok koşan, en çok mücadele eden, oyuna en iyi yön veren ismiydi. Mehmet Topal ise kötü bir gününde olduğundan, fazla varlık gösteremedi. Veli, Necip ve Oğuzhan ile ikili mücadelelerde zorlandı.
Yanal' ın en büyük sorunu formayı hak edene vermemesi ve takımda sorun çıkmaması için Sow, Baroni, Meireles, Kuyt, Gökhan gibi formsuz isimlere gereğinden fazla katlanıyor. Gerektiğinde bunları kesmeyi bilmiyor. Hasan Ali, Salih, Holmen, Mehmet Topuz gibi isimleri değerlendirmiyor. Oysa formsuz isimler yerine bunlara 1-2 maç forma şansı verse, en büyük faydayı kendisi görecek. Hatalı oyuncu tercihleri ve bazı oyunculardaki anlamsız ısrarları ile Yanal' ı yine Yanal' ın kendisi durduracak gibi gözüküyor. Tıpkı Gençlerbirliği, Manisaspor, Trabzonspor ve Milli Takımda olduğu gibi. Oysa formayı biraz daha akılcı dağıtsa ve oyunu daha iyi okuyabilse, Fenerbahçe tarihinin en iyi futbol oynatan hocalarından bir tanesi olarak tarihe geçecek.
Maçın son dakikalarda Beşiktaş Oğuzhan ile yakaladığı o iki pozisyondan bir tanesini gole çevirmiş olsa, bugün Çakır ve Meireles için yazılacak yazılar oldukça sert olacaktı. Ben bu ikilinin bu maçta Fenerbahçe' li futbolcuların emeklerine saygısızlık ettiklerini düşünüyorum. Hakem hataları futbolun içinde var, bu noktada Çakır' ın kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ancak Meireles' in yaptığı affedilir gibi değil. Yönetim Meireles konusunda vereceği karar ile Fenerbahçe' nin geleneklerine olan saygısını göstermiş olacak. Göreceğiz.