Tarih 6 Haziran 2015. Bu tarih itibariyle Fenerbahçe' nin bir hocası yok.
Belli ki Aziz Yıldırım' ın hoca konusunda bir B veya C planı da yokmuş. İsmail Kartal şampiyon yapar ise onunla devam ederim, yapamaz ise çaresine o zaman bakarız demiş.
Şimdi Spaletti' nin adı geçiyor. Hiç tavsiye etmem. İtalyan futbol ekolü, Türkiye'' de hiç başarılı olmadı. Terraneo İtalyan diye, hocanın da İtalyan olmak zorunda olmadığını belirtmek gerek. Modern futbolda artık aynı dili konuşmak diye birşey yok. Sportif Direktör, kendi vatandaşı ile daha iyi anlaşır diye bir şey yok.
İkinci aday, ki kendisi büyük ihtimalle Ali Yıldırım' ın adayı, Aykut Kocaman. Fenerbahçe' de görev yaptığı yıllarda oynattığı kötü futbol ve yaptırdığı harcamalar hala akıllarda. Futbol zihniyeti, asla Fenerbahçe ile uyuşmaz. 3 Temmuz' un hatırına, taraftarın gereğinden fazla sahip çıktığı bir isim oldu. Futbol adına yaptığı hatalar bir yana, kötü transferlerini asla unutmamız mümkün değil. 1 sezon Alex ve Emre' nin olağanüstü performansı sayesinde şampiyon olup, kalan 2 sezonda Galatasaray' dan 9-10 puan fark yemesi unutulur gibi değil. Fenerbahçe tarihinin en kötü ve korkak futbol anlayışını onun zamanında yaşadı. Asla bu kalibrenin hocası değil. Açıkçası, İsmail Kartal ile devam etmeyi bile Aykut Kocaman ile çalışmaya tercih ederim.
Ancak isminin geçiyor olması dahi Fenerbahçe' nin teknik direktör konusunda bir yol haritası olmadığına işaret.
Zaten Aziz Yıldırım' ın bir sonraki sezona hazır başladığı bir sene de hatırlamıyorum. Son dakikada belirlenen hocalar, son dakika transferleri artık birer Yıldırım klasiğidir.
Fenerbahçe' de hoca Alman ekolünden gelmeli ve futbolcuya dayalı düzeni yıkabilecek iradede olmalıdır. Gerçi, takım içindeki yeniçerileri gönderince bu sorunun da ortadan kalkacağını düşünüyorum. Ancak fiziksel güç ve mücadeleye dayalı bir ligde, Alman ekolü başarılı olur.
Öte yandan apar topar bir İtalyan sportif direktör getirildi. Kimdir, nereden çıkmıştır, neden getirilmiştir kamuoyuna hiç bir bilgi verilmedi. Verilmez zira, Başkan ve destekçisi birkaç bin kongre üyesinin bilmesi yeterlidir. Geri kalan 25 milyon taraftarın bir şey bilmeye hakkı yoktur.
Terraneo, ne Türkiye' yi tanır, ne de takımı. Yalnız hakkını vermek lazım, ilk tespiti yerden göğe kadar doğru. Volkan ' ın maç kasetlerini izleyip bu kaleci ile olmaz demesi müthiş bir tespit. Ayrıca da cesurca. Zira Volkan, Emre ve Gökhan ile birlikte Başkan' ın manevi evladı. Yıllardır bu kontenjandan formayı kaptırmadı. İyi sezonları da oldu geçmişte, ama son sezonu adeta bir fiyasko idi. Futbol hayatı ve formu istikrarlı değil. Fazlaca duygusal. Oysa bir kalecide aranan en baş özellikler soğukkanlılık ve istikrardır.
Terraneo' nun sadece kaleci konusundaki tespiti bile benim için ümit verici. Gerçekten de bu sene kalecinin ne kadar önemli olduğunu bize Muslera gösterdi. Volkan' ın yetersizliği de ortaya çıkmış oldu. Bir takım, kalecisi kadar güçlüdür sözü de ne kadar doğruymuş anladık.
Terraneo' nun elindeki kapasiteye bakmadan, doğrudan yabancı kaleci önermesi ise yanlış. Elinde Volkan' dan çok daha iyi bir Mert var. Kaleyi 2 sene önce devralması gereken Mert. Mert Günok' da maalesef 3 Temmuz sürecine kurban edildi. Büyük ihtimalle Yıldırım- Kartal- Volkan etki alanı, Mert' in kaleye geçmesini engelledi. Başkan' ın manevi evlatları 3 Temmuz' daki duruşlarının karşılığını almış oldu. Elbette Emenike' nin zorla ve saçmalıklarla dolu şekilde forma giymeye devam etmesinin arkasında da 3 Temmuz vardı. Başkan Emenike' ye 3 Temmuzdan gelen sempatisini bu sene şampiyonluğu kaçırmak pahasına sahaya yansıttı. Emenike neden bütün sezon forma giydi sanıyordunuz?
Şimdi Terraneo Volkan ile olmaz dedi. Bakalım ne olacak? Mert Volkan' dan birkaç gömlek üstün bir kaleci. Acaba şimdi de ikinci sınıf bir yabancı kalecinin mi yedeği olacak? Bu noktada, aklı selim kaleye Mert Günok' un geçmesini gerektiriyor. Mert' i yedeklemek üzere, Volkan Babacan ya da Ertuğrul geri dönebilir.
Gelelim defans hattına. Fenerbahçe' de son 2-3 sezondur hep inişli çıkışlı bir sağ ve sol bek performansı var. Gökhan ve Caner son derece istikrarsızlar. Özellikle de Gökhan. Her ikisi de alternatifsizlikten son derece rahatlar. Bu sebeple de gelişim göstermiyorlar. 2 sezondur sezon başında yazıyorum. Şu arkadaşlara birer alternatif bulun diye. Yine kontenjanlar, manevi evlatlık durumları devreye giriyor. Ciddi bir alternatif bulunmuyor. Gökhan bu formu ile asla Fenerbahçe' de ilk 11' de olamaz. Caner' de bir önceki sezonu mumla arattı. Her ikisinin de performansı ortada. Bu arkadaşları geçmişteki futbolları ile hatırlayıp sahip çıkan taraftarlar, lütfen geçen sezona bir baksınlar. Ayrıca da geçmiş geçmişte kaldı, futbol duygusallığı kaldırmıyor. Bir sağ ve bir sol bek takviyesi şart.
Alves ve Egemen kalacak ise, 1 yerli, 1 yabancı stoper gelmeli. Egemen ve Alves' i yedek bırakacak kadar iyi olmalılar, zira Alves ve Egemen Şampiyonlar Ligi ilk eleme maçlarını bile kaldıramaz. Ağır, uyumsuz ve son derece verimsizler. Her ikisi de Türkiye ligi için yeterli, ancak hedef Türkiye ligi olmamalı. Fenerbahçe, üzerindeki ölü toprağını, sadece Avrupa' da ilk birkaç maçta kazanacağı başarı ile atabilir. Bu sebeple, defansın göbeğinde, çok ciddi 2 transfer şart. Bekir, Kadlec ve Serdar yolcu edilmeli.
Orta sahada, Meireles, Emre, Mehmet Topuz, Holmen, Krasic, Selçuk gibi isimler ile yollar ayrılmalı. Fenerbahçe bu arkadaşlardan artık verim alamaz. Mehmet Topal, Alper, Diego önemli isimler. Bunlar bir ön libero, bir de orta sahanın ortasında oynayabilecek 2 yabancı isim ile takviye edilmeli. 1 yerli ve gelecek vaat eden orta saha oyuncusu da geleceğe dönük kadro derinliğine olumlu katkı sağlar.
İleride ise komple revizyon gerekiyor. Sow, Emenike ve Webo ile yollar ayrılmalı. Bunlara alıcı bulmak da zor, zira formları, kapasiteleri iyice ortaya çıkmış durumda. Katar ligi harici alternatif zor gözüküyor. Bunlardan edilecek zarar büyük olsa da, bu arkadaşlara da yol vermek lazım. Modern futbolda, bu arkadaşlara yer yok. Webo, diğer ikisinden biraz daha faydalı ancak yaşı onun en büyük sorunu. Bu yaşta, bu seviyelerde futbol oynaması zor.
Bir sağ ve bir sol açık şart. Hızlı, geriye yardıma gelen ve adam eksiltebilen 2 açık gerekiyor. Bunları 2 tane yerli kanat oyuncusu ile yedeklemek de akıllıca olur.
İleride ise bir hedef santrafor, bir tane de adam eksiltebilen ve hareketli forvet gerekiyor. Bu iki futbolcu, 2 yerli ve gelecek vaat eden forvet ile takviye edilmeli.
Yani toplamda, 2 yedek bek, 2 ilk 11' e hazır stoper, 1' i yedek olmak üzere, doğrudan 11' de oynama kapasitesine sahip 3 orta saha, 2' si ilk 11i 2' si yedek olacak 4 açık/kanat, en az 3' ü ilk 11' de oynama kapasitesinde olan 4 forvet tansferi lazım. 1 kaleci de kaleye yedek alınacağını düşünürsek, 16 yeni transfer gerekiyor.
Stoch açık- kanat oyuncularından bir tanesi olarak kalmalı. Stoch gibi futbolcular, eğer iyi motive edilir ve çalıştırılır ise, rakiplerin dengesini bozabiliyor.
Volkan, Bekir, Serdar, Kadlec, Holmen, Meireles, Emre, Mehmet Topuz, Krasic, Sow, Emenike, Webo ve Selçuk Şahin ile yollar ayrılmalı. Bu arkadaşları takasta kullanma imkanı olur ise fazla zarar edilmez.
İşin ekonomi boyutunu biliyorum. Fenerbahçe' nin elindeki mal para etmiyor. Bu 16 transferi nasıl yapacak Fenerbahçe için en önemli sezon geçen sezondu. Geçen sezon vizyon, büyüme ve arayı açma sezonu idi. Bu tren kaçırıldı. Şimdi varolma sezonu başladı. Fenerbahçe, bu sezonu da başarısızlık ile kapatır ise, Aziz Yıldırım' ın hatalarının bedelini küçülerek öder.
Artık devir ekonomi devri değil. Vizyon sezonunda küçülmeyi seçen Fenerbahçe, varolma sezonunda küçülmeyi seçemez.
Madem kongre seni Başkan seçti, bu 16 transfer için gereken parayı bulacaksın. Bulamıyorsan bırak, bulabilenler bu görevi üstlensin. Çünkü bu sezon artık senin hatalarını kaldıracak bir sezon değil. Geçen sezon da hata lüksün yoktu ama bu sezon hata yaparsan camianın kaderi ile oynarsın. Senden sonra gelen 10 Başkan da bu tabloyu toparlayamaz. Bu sebeple bu sene ekonomi, haddini bilmek, tasarruf falan deme. Deme ki camiayı dibe götürme. O parayı bul, görevinin gereğini yap!
Fenerbahçe, bu sezon taraftarını ayağa kaldırmak için iyi bir ekip kurmalı ve Şampiyonlar Ligi elemelerini geçerek gruplara kalmalı. Heyecan ancak böyle geri kazanılabilir. Türkiye liginde oynayan bir Fenerbahçe, asla keyif vermez. Heyecanı geri kazanmak için, sahada iyi top oynayan, koşan, savaşan bir takım lazım. Bu takımın ŞL' de en azından gruplara kalması lazım. Yerel ligde iyi başlangıç bu travmayı yaşayan taraftara yetmez.
Başkan Yıldırım geçen sezon hoca ve transfer konularında büyük hatalar yaptı. Fenerbahçe' yi küçülmeye götürme politikası iflas etti. Bu sene de bu politikaya devam ederse, taraftar tribünleri bırakır, kulüp ekonomik açıdan dibe gider. Bu senenin ilk 10 haftasında gösterilecek olan Avrupa performansı kritik önemde. Aksi halde ortaya çıkacak tabloyu Ali Koç bile kurtaramaz.
Ligde psikolojik, ekonomik ve kadro üstünlüğü ezeli rakibi Galatasaray' da iken, haddini bilen bir camia imajı çizmek, Yıldırım' ın karizmasını çizer. Siz bakmayın kongrede kazanmış olduğu zafere, camianın belki de dörtte üçü fiilen görevi bırakmasını istiyor. 3 Temmuz olayı yaşanmamış olsa idi, geçen sezonun affı olmazdı.
Bana gelen mailler var. Bu maillerde bir grup taraftar geçen senenin hesabını sormamdan rahatsız olmuş. Artık unut, sorgulama, Başkan' ı yıpratma mesajları veriyorlar. Yani geçen seneki hataların üstünü örtüp, yeni bir başlangıç yapacakmışız. Bu üstü örtülen kaçıncı başarısız sezon oldu? Sürekli yeni sayfa açılıp duruluyor. Bu taraftara yazık değil mi? Yazacağız. Yazacağız ki, balık hafızalı olmayalım. Yazalım ki, unutmayalım. Yazalım ki hataların tekrarına mani olalım.
Bakın, 6 Haziran geldi, Fenerbahçe' nin hala hocası belli değil. Daha bir tane kesinleşen transfer yok. Eski hikaye, eski film. Taraftar artık gözünü açmalı, akıl tutulması son bulmalı. Yönetimi harekete geçirecek, itecek, zorlayacak bir ortam da olmadığı için böyle rahat hareket ediliyor.
Kusura bakmayın kardeşim, Fenerbahçe kimsenin babasının çiftliği değil, sizler de o çiftliğin kahyaları değilsiniz. Ben bildiğimi, inandığımı yazmaya devam edeceğim.
Burada belirttiğimiz yol haritasına uygun hareket edilir ise başarı gelir. Her sene başında yazar ve uyarımı yaparım. Son 6 senedir de yazıyor ve öneriler yapıyorum. Elbette hem betondan, hem de futboldan anlayan yüce iradenin bizi dinlemesini beklemiyoruz. Ancak en azından taraftar eksikleri görsün atılması gereken adımlar hakkında fikir sahibi olsun istiyoruz.
Özetle, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine kalma ve burada tutunup başarılı olmaya yönelik bir hoca ve kadro yapılanmasını ciddi olarak gerçekleştirmelidir. Bunun maliyeti olmaz. Aksi halde, küçülme daha büyük sorunlara yol açar. Aziz Yıldırım ve hocası İsmail Kartal' ın "haddini bilme" felsefesi, Fenerbahçe' nin gerçekleri ve ihtiyaçları ile örtüşmez. Bu vizyon size ağır geliyor ise bırakın.