Sezon başından bu yana Fenerbahçe yönetiminin başta transfer politikaları olmak üzere yönetim tarzını eleştirerek, şampiyonluk ve Avrupa' da başarı ihtimalinin neden düşük olduğunu açıklayan yazılar yazdım, görüşler verdim. Bu yazıları Fenerbahçe' li taraftarları geleceğe ilişkin uyarabilmek amaçlı yazmıştım. Tekrar okuduğumda, maalesef her satırında ne kadar haklı çıktığımı görüyorum.
Fenerbahçe yöneticileri kendi kafalarında oluşturdukları dünyaya o kadar inanıyorlar ki, aksini düşünen ya da söyleyen herkes haksız ve hatalı görüyorlar. Etraflarındaki dalkavuklar da gerçekleri söylemek yerine, sadece dalkavukluk yaptıklarından, kafalarında kurdukları ve gerçeklikten kopuk bu dünyaya yürekten inanır ve savunur hale geliyorlar. Ancak bence esas önemli olan başta sayın Başkan olmak üzere değerli yöneticilere acı gerçekleri söyleyebilmek. Çünkü gerçek dost acı söyleyendir.
Yönetimin 4 konuda hata yaptığını düşünüyorum;
1. Geçtiğimiz sezon Alex ile sözleşme yenileyerek hata yaptılar (çünkü Kocaman, Alex konusunda kararını zaten vermişti, ancak taraftar tepkisinden çekindikleri için yolları ayırmaya korktular),
2. Emre' yi gönderme noktasında hata yaptıklar (yeri hala dolmuyor ve dolmayacak),
3. Hatalı bir transfer politikası izlediler (eldeki bazı futbolcular elden çıkarılmalı, yeni gelen bazı isimler hiç transfer edilmemeli, kadrodan ayrılan bazı futbolcular ise ne pahasına olursa olsun elde tutulmalıydı)
4. Aykut Kocaman' ın yerine daha kariyerli ve yetkin bir hoca getirerek, kendisinden tamamen sportif direktör olarak faydalanma fırsatını kaçırdılar.
Bunlardan 4. madde özellikle önem taşıyordu. Başta Sayın Başkan olmak üzere, değerli Yöneticilerin de Aykut Kocaman' dan çok memnun olduklarını sanmıyorum. Ancak bir hata yaptılar ve şimdi geri adım atamıyorlar. Sonuna kadar arkasında durmak zorundalar. Sözler söylendi ve artık geri dönüş çok zor. Oysa sezon başında akıllı bir strateji ile bu durumu lehe çevirebilirlerdi.
Aykut Kocaman geçen sezonki duruşu ile hem taraftarın hem de tüm spor kamuoyunun saygısını kazanmıştı. Fenerbahçe camiası gerçek bir yönetici kazanmıştı. Kocaman, olgun tavırları ile ilk defa gerçek anlamda bir "lider sportif direktöre" dönüşmüştü. Eşofmanlarını çıkartıp, bir üst seviyeye çekilip, Fenerbahçe' yi güçlü bir futbol vizyonu, kariyeri ve yetkinliğine sahip bir hocaya teslim etmesi gerekirdi. Yönetim, bu tarihi fırsatı kullansa idi bugün Aykut Kocaman Fenerbahçe' de bırakın tartışılmayı, çok daha saygı duyulan gerçek bir lider olarak konumlandırılmış olacaktı.
"Sportif Direktör" Kocaman, sezon başında transferi yeni hoca ile istişare ile yürüterek, Emre ve Ziegler gibi kaliteli oyuncuları takımda tutarak, kadrodaki pek çok yetersiz futbolcuyu takaslarda kullanarak çok daha iyi bir Fenerbahçe oluşturabilirdi. "Aykut Kocaman" ın altyapı, hoca seçimi, performans takibi, etkin scouting sistemi, yetenek avcılığı, uluslararası futbolun gelişimini izlemek gibi daha vizyoner ve geleceğe dönük işlere bakması gerekiyordu. Takım içinde gerçekleştirmeyi planladığı Alex- Cristian operasyonunu daha yetkili olarak yapabilirdi. Yeni bir sistem adına bu futbolcuları sezon başı yollasaydı, açıklaması daha inandırıcı olurdu. Taraftarın kabullenmesi daha kolay olurdu. Oysa şimdi Alex' ten fiilen kurtulsalar bile, Alex' in ruhundan kurtulamayacaklar. Alex, demokles kılıcı gibi hep tepelerinde olacak. Taraftar kötü sonuçlarda hep Alex' in hesabını soracak. Elbette bu hesap sorma işi Aykut ile bitmeyecek. Yönetimin de bundan nasibini alma ihtimali var. Daha önce de Alex ile ilgili yazımda yazmıştım; Alex Fenerbahçe' de Başkan Aziz Yıldırım' dan bile daha fazla sevilen bir değer. Bu işi geçen sezon ya da en geç bu sezon başında, usulünce halletmeye cesaret edemediklerinden, ellerine yüzlerine bulaştırmış oldular.
Aykut Hoca sezon başında eşofmanlarını çıkartıp, futbolu yeni hocaya bırakıp, sadece sportif direktör, Fenerbahçe ve futbola ilişkin düşüncelerini, kafasında geleceğe dönük sistem revizyonlarını çok daha kolay gerçekleştirebilirdi. Üstelik üzerinde baskı da olmazdı. Eşofmanlı Kocaman' ın, "sportif direktör Kocaman" kadar iş yapamayacağını kabullenip, egosunu bir tarafa bırakıp, bu kararı vermesi gerekiyordu. Kendisi veremiyor ise bu kararı yönetim vermeliydi. Olmadı.
Şimdi Fenerbahçe için artık her şey daha sıkıntılı. Alex gibi bir değeri, üstelik bu şekilde kaybetmek çok üzücü. Maalesef Aykut Kocaman için de Fenerbahçe defteri kapanmak üzere. Camianın iki değerini birden sürecin kötü yönetilmesi nedeniyle kaybetmesi çok üzücü olacak. Gelinen noktada yönetimin büyük kusuru olduğunu düşünüyorum. Bu değerleri uzlaştırmaları, korumaları gerekirdi.