Fenerbahçe Lazio' yu 2-0 yenerken, rakibine bu sezon Avrupa' da ilk yenilgisini tattırmayı başardı.
Takım olarak konsantre olduğunda, rakibi ciddiye aldığında, en az rakip kadar koştuğunda Fenerbahçe her maçı kazanabilecek güçte.
Tam tersi olduğunda da her maçı kaybedebilecek bir takım!
Bu maç, yarı finali en az kendisi kadar isteyen, İtalyan ekolünden gelen, sıradan olmayan bir takım vardı karşısında. İlk yarı her iki taraf da temkinli ve birbirlerini kollayan boksörler gibiydiler. Birbirlerine yaklaşmadılar. Risk almadılar. Sadece mücadele ettiler. Birbirlerini tarttılar.
Lazio Fenerbahçe' ye karşı klasik İtalyan sertliğini sergiledi. Hakem de buna ilk yarı boyunca göz yumdu. Ancak ilk yarının aksine, ikinci yarı sahada farklı bir hakem vardı. Sahada gördüğünü çalan, farklı bir hakem profili sergiledi. Hakem, sertliğe daha az prim verdikçe maçın rengi değişti. Lazio' nun elindeki sertlik silahı kayboldu. İkinci yarının başındaki kırmızı kart ile maçın ve belki de turun kaderi değişti.
Rakibin 10 kişi kalması sonrası Fenerbahçe topa daha fazla hükmetmeye başladı. Oyunun kontrolünü tamamen eline aldı. Hele de Caner ve Salih' in oyuna girmeleri ile oyunu tamamen rakip yarı alana yıktı. Lazio' yu adeta kendi sahasına hapsetti. İlk yarıda Sow, ikinci yarında Meireles' in direkten dönen topları Fenerbahçe adına bir şanssızlıktı. Ancak gelecek golün de habercisiydi.
77. dakikada, rakibin ceza sahası içinde elle oynaması sonrası kazanılan penaltıyı gole çeviren Webo, Fenerbahçe adına tur kapısını aralamış oluyordu. Genellikle öne geçtikten sonra geri çekilmeyi alışkanlık haline getiren Fenerbahçe, bu maçta bu alışkanlığını terk etti ve adeta uzatmanın son dakikasına kadar inatla gol aradı. Kuyt, Sow, Gökhan, Webo, Salih ve Caner' in presi ile Lazio takım olarak ceza yayına yerleşmek ve kaleyi savunmak zorunda kaldı. Dönen tüm topları Fenerbahçe aldı. 90' da maçın en iyi ismi olan Kuyt' ın takipçiliği ile Fenerbahçe 2-0' ı yakaladı. Kuyt gerçekten de Liverpool günlerindeki gibi büyük bir performans ortaya koydu.
Fenerbahçe, bugün istedi ve güçlü rakibini yendi. Rakip 11 kişi oynasa bile bence sonuç değişmeyecekti, çünkü daha çok koşan, yüreğini koyan, daha çok isteyen Fenerbahçe' ydi. 11' e 11 iken dahi bu maçı kazanmaya yakın olan taraf Fenerbahçe' ydi.
Tur için rövanşı en az bu maç kadar ciddiye almak gerekiyor. İkinci maçta Klose' ye dikkat etmek gerekecek. Aykut Kocaman bugün, motivasyon ve saha içi müdahaleleri ile formdaydı. Kuyt ve Gökhan' dan sonra maçın adamı oldu. Son lig maçındaki Fenerbahçe ile bu Fenerbahçe arasındaki farkı bizler gibi kendisi de idrak etmekte zorlanıyordur. Sahada iki ayrı Fenerbahçe vardı.
Bir not yine Salih için. Salih ne zaman Cristian' ın yerine oyuna dahil oldu, Fenerbahçe hücumları şuur kazandı. Sahada koşan, pas alan, pas veren, rakibi şaşırtan, klas paslar veren ve rakibe basan bir orta sahası oyuncusu olarak Salih takımı çok rahatlatıyor. Oyuna dahil olduğu dakikadan itibaren Fenerbahçe' yi bir komutan gibi saha içinde yönetti ve oyunu yönlendirdi.
İkinci maç için en önemli strateji rakibin forvet hattına pas aldırmamak ve rakip stoperlere baskı yapmak. İki stoper de Lazio' nun yumuşak karnı olarak gözüküyor. Turun kilidi, rakipten çok koşmak ve sakin oynamak. Topun kıymetini bilerek, top çevirerek ve az pas hatası yaparak ilk yarıyı gol yemeden 0-0 kapatmak demek, yarı final demek. Bu sebeple rövanşta ilk 45 dakika büyük önem taşıyor.
Tüm Fenerbahçe' li futbolcuları ve Aykut Kocaman' ı tebrik ediyorum. Umarım bu futbolu ligde ve rövanşta da devam ettirebilirler. Zaten Amsterdam' ın kilidini de bu istikrar açacaktır.