Aziz Yıldırım' ın Faik Çetiner' in programında yaptığı açıklamalar, Atromitos maçı, Pereira' nın basın toplantısında söyledikleri, Sow' un ayrılışı, yeni transfer açıklamaları...
Bu hafta Fenerbahçe açısından çok önemli gelişmelere sahne oldu.
Önce Aziz Yıldırım' ın açıklamalarından başlayalım.
En önemli açıklama Yandex ile yapılan anlaşma idi. Bilindiği üzere Yandex, dünya genelinde Google 'ın en ciddi rakibi.
Fenerbahçe 'nin Yandex ile yaptığı anlaşma gerçekten endüstriyel futbol çerçevesinde önemli bir hamle. Başkan Yıldırım ile bu sezona kadar sportif yapılanma açısından ayrı düşsek de, 17 yıldır endüstriyel futbol hamlelerinde fazlası ile hemfikiriz. Bu hamle de inanılmaz başarılı bir hamle. Kitlelerin gücünü, maddi kazanca dönüştüren bir proje. Messi' ler, Ronaldo' lar olmasa bile, Robben' ler, İbrahimovic' ler ile sonuçlanması muhtemel bir adım. Bu konuda emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Fenerbahçe artık çıtayı yükseltti. Bu saatten sonra çıta aşağı inemez. Bu ve benzeri projeleri bundan sonra, herhangi bir 3 Temmuz benzeri operasyon olmaz ve Fenerbahçe aşağı çekilmeye çalışılmaz ise sıklıkla duyacak, iştirak edeceğiz.
Bu tür projelerin diğer büyüklerimiz tarafından da geliştirilmesi lazım. Taraftar tabanları geniş olan tüm camialar bu tür projeler üretmeli ve endüstriyel futbol bağlamında gelirlerini artırmalı.
Aziz Yıldırım 'ın diğer açıklamaları da bence önemliydi. Yargılanma süreci sonrasında Başkanlığı bırakacağı, bundan böyle sportif kararlara ve transferlere karışmayacağı, Terraneo' nun futbolda tek yetkili olduğu, gerekir ise soyunma odasına ve tesislere gideceği, 3 Temmuz ile ciddi olarak hesaplaşılacağı, yargılanma sonrası suçlu bulunur ise kupanın Trabzonspor' a verilmesi gerektiği, hiç bir futbolcunun huzursuzluk çıkartmasına, kapris yapmasına izin vermeyeceği, Sow 'un ayrılacağı, maç başı ödeme sisteminin değişmesi gerektiği, takım otobüsü ve Mehmet Topal' a yapılan saldırıların faillerinin hala bulunamamış olduğu, son sezona kadar diğer kulüplerin astronomik transferleri hangi kaynaklar ile yaptıklarını sorması ve Emre' nin ayrılışına ilişkin açıklamaları dikkat çekiciydi.
Sow' un takımdan ayrılması ve Al Ain' e transferi konusu da oldukça tartışılıyor.
Buna karşı olanların sesi daha gür çıkıyor. Fenerbahçe yerini dolduramaz, öyle futbolcu bulmak zor ve benzeri görüşler spor medyasına hakim vaziyette.
Bu dostlara soruyorum, madem Sow bu kadar değerli bir futbolcu, neden 14-15 milyon Euro arası bir teklifi Avrupa' dan alamıyor? Bırakın onu, 9- 10 Milyon Euro' luk bir teklif bile almıyor. Neden?
Nedeni şu. Sow, dünya futbol piyasasında, artık değersiz bir futbolcu. O tür futbolcuların Avrupa' da ikinci sınıf ligler haricinde forma giyme şansı yok. İkinci sınıf liglerdeki takımların da onu alacak bütçeleri yok. Sow, Türkiye' de Müslümanlığı kalpten yaşaması, pozitif tutumu ve takım oyuncusu olması ile müthiş sevildi. Bende bu açılardan kendisine sempati duyuyorum. Ancak bu sevgi, aklın, mantığın, analizin, gerçeklerin önüne geçmemeli.
Sow, fiziksel olarak pres yapamayan, sırtı dönük oynayamayan, top tutamayan, o boyuna rağmen oldukça ağır, çoğu zaman gereğinden kilolu, adam geçme becerisi olmayan, düz ve sadece pozisyon bilgisi iyi bir forvet. Kötü bir forvet değil, sadece düz, ortalama bir forvet. Pereira' nın presli, baskılı, hızlı futbolunda oyunu yavaşlatacak bir isim. Türkiye' de istatistiklerine bakıldığında hep attıkları konuşuluyor. Oysa girilen pozisyon-atılan gol yüzdesine bakılması gerekirdi. Bu yüzdelerde Emenike ile benzer istatistiklere sahip. Yani çok pozisyona giriyor ve çok kaçırıyor. Tek pozisyona girip, golle çıkan RvP ile karşılaştırın, ne demek istediğimiz anlaşılacak. Avrupa futbolunda, pozisyon bilgisi iyi olsa da son vuruş becerisi (röveşata hariç) bu kadar zayıf bir forvet talep görmez. Avrupa' nın en önemli 5 liginde orta sıralardaki takımlarda bile forma bulamaz. O paraları ona vermezler. Tek çare Dubai, Katar' dı.
Satmak hataydı diyenlere sesleniyorum, sözleşmesi yakında bitiyordu. O zaman ne olacaktı? Bu sene Fernandao ve RvP' nin arkasında beklemesi daha mı katma değerli olacaktı? Solda Nani' nin formasını mı alacaktı? Yedekte oturacak bir futbolcu için fazla yaygara koparılmadı mı? Bedelsiz ayrılsa daha mı iyiydi?
Biraz duygusallıktan çıkıp, mantıklı düşünmek gerekiyor.
Bu paraları kimse vermez, Al Ain verir. Verdi mi de satacaksın. Bugün 15-16 milyon Euro, bu seneki yeni transferlerden Souza ve Ozan' ın maliyetini karşılıyor. E daha ne olsun?
Pereira' nın maç öncesi ve sonrası açıklamaları son derece önemliydi. Ayrıca toplantılardaki neşeli tutumu da bence ülke sporu için önemli bir kazanım.
Ne dedi Pereira, "ben uzun vadeden ziyade, bugüne bakarım. Uzun vadeye yönelik yorum yapmam, önümdeki maça odaklanırım. Kazanmaya odaklanırım". Ne güzel bir yorum.
Bu belki de bazıları tarafından eleştirilebilecek bir açıklama ama, Fenerbahçe' nin tam da ihtiyacı olan şey bu. Önündeki maçları kazanarak, zaman içinde kredi toplamak. Bu kredi ile Pereira' nın kafasındaki felsefeye uygun sistem ve oyun planını oturtmak.
Fenerbahçe kazanmalı. Kazanırken, kredi toplamalı. Bu kredileri de yapılanma sürecinde, zor zamanlarda kullanmalı. Bu sebeple, devir uzun vadeli düşünme devri değil. Dönem, Fenerbahçe' yi şimdiden UEFA Avrupa Ligi şampiyonu ilan eden köşe yazarlarının gazına gelme dönemi değil.
Pereira' nın "benden sihir beklemeyin, her maç fark atamayız" açıklaması da son derece yerinde. Bu takımı "Los Galacticos" zanneden kişi ve gruplara yönelik "kendine getirici", "ayakları yere bastıran" bir açıklama oldu. Gerçekleri konuşur, gerçekleri sürekli ifade eder, yazar ve anlatırsanız, muhatap olduğunuz kitlenin gerçekleri görmesini sağlar, anlayışını geliştirir, algısını açarsınız. Ayakların yere basmasını sağlarsınız, ki bu da sağlıklı bir bakış açısı gelişmesi mümkün hale gelir.
Fenerbahçe UEFA Avrupa Liginde final oynayamaz demek de hatalı, kesin oynar veya oynamalıdır demek de doğru değil. Fenerbahçe' nin en az kendisi kadar güçlü 6-7 rakibi var. Daha ŞL' den elenenler de gelecek. Şimdiden final final diye tutturmak hiç mantıklı değil. Hedef koymak güzeldir, ancak bu hedefin çalışmadan, takım olmadan, çağdaş futbolun gereklerini yerine getirmeden, sadece kaliteli kadro argümanına dayandırarak başarılacağına inanmak ahmaklıktır. Avrupa' da böyle büyük bir başarı, kaliteli bir kadro dan çok daha fazlasını gerektirir. Bunu da birkaç sene önce yine Fenerbahçe bizlere göstermişti.
Fenerbahçe taraftarı, takımın gerçek gücünü, ne yapıp ne yapamayacağını gerçekçi tahlil etmeli. Pereira' nın "iyi oyuncuları transfer etmiş olmak, iyi takım olup, ikinci haftadan rakiplere fark atmak, sürekli hücum oynamak demek değildir" açıklaması da son derece yerinde. Bu tür işlerde teknik direktörler gerçekçi olur, doğruyu söyler ise taraftar da beklentilerini buna göre ayarlar. Sağlıklı bir ortam sağlanmış olur.
Pereira' nın basın toplantıları da ilginç bir tartışmaya sahne oluyor.
Pereira' nın basın toplantıları, eski Başkan Ali Şen ve Rıdvan Dilmen tarafından eleştiri konusu yapıldı. Her iki spor adamının yorumlarından çıkardığımız, Pereira' nın fazla neşeli olmasının Fenerbahçe teknik direktörüne yakışmayacağı, basın toplantısının ve hoca olarak kendisinin ağırlığını zedelediği.
Sabah akşam kavga, kan, ölüm, kamplaşma, kutuplaşma, kriz, seçim, vb. son derece üzücü ve tatsız konuların konuşulduğu, insanların asık suratlı olduğu, milletin birbirlerine bir merhabayı çok görmeye başladığı, gergin bir gündeme sahip olan ülkemizde, bir yabancı teknik adam geliyor ve yüzü gülüyor. Şakalaşıyor. Herkese karşı pozitif ve içten bir tutum içinde hareket ediyor. Bu neden kötü olsun? Bu neden Fenerbahçe' ye zarar versin. Basın toplantılarında, muşmula suratla oturmak ciddiyet midir? Biraz gülümsemeden, biraz espriden, şakadan, pozitif tutumdan kime zarar gelir. Bu adamın neşesi sizleri neden rahatsız ediyor?
Aksine Pereira' nın basın toplantıları, onun zekası, eğitimi ve insan psikolojisinden anladığına işaret ediyor. Takım elbise esprisi, bence arkasında çok ince dokundurmalar olan bir espri idi. Eşofman giymesini eleştiren, Shakhtar maçında üzerinde takım elbise olmuş olsa atılmayacağını iddia eden kişilere mesaj vermek istedi. Anlayan anladı.
Atromitos maçı.
Atromios' un Yunan Liginde 5 ila 10. sıralar arasında tutunmayı hedefleyen bir takım olduğunu biliyoruz. 13 Milyon Euro' luk bir takım değerine sahip. Fenerbahçe' nin geçen hafta oynadığı Çaykur Rizespor, 31 Milyon Euro, bir önceki hafta oynadığı Eskişehirspor ise, 39 Milyon Euro' luk takım değerine sahip. Takım değerini bırakın, saha içi sistem, felsefe, taktik, baskı, pas yüzdesi, pozisyon sayısı, vb. hiç bir parametrede Atromitos, bu iki takımdan daha iyi değerlere sahip değil. Kendi ligimizi hafife almayalım, iddia ediyorum ki bu Atromitos, bizim ligimizde küme düşmemeye oynardı. O sebeple, bu turu veya 3-0' ı lütfen abartmayalım. Bu Atromitos, Fenerbahçe' den birkaç seviye düşük bir takım.
Fenerbahçe kazandı çünkü bireysel kalitesi üst düzey bir takım. Bunun yanı sıra, bu maçta kanatları daha etkili kullandı. Caner, Şener, Nani ve Volkan Şen Atromitos' un zayıf kanat adamları karşısında son derece etkili olabildiler. Aslında, rakipten bağımsız olarak Fenerbahçe, bu dörtlüyü devamlı oynatmalı. Şener, Volkan Şen ve Fernandao üçlüsünün eskiden gelen uyumu ve alışkanlıkları bu sezon en az 15 fazladan gol getirecektir. Bu üçlüye en kısa sürede Ozan' ın da monte edilmesi lazım.
Atromitos gibi bir rakibe karşı, eleme maçı olduğu için çift ön libero ile çıkılmasını anlayabiliyorum. Ancak ligimizde, özellikle de Kadıköy' de oynanacak maçlarda, Souza- Mehmet Topal ile çıkılması doğru değil. Tüm iç saha maçlarda, Ozan Tufan kesinlikle sahada olmalı. Onun çok yönlü özellikleri, Fenerbahçe' nin hücum aksiyonlarını rahatlatacaktır. Diego' ya illa forma verilmek isteniyor ise, 4-4-2' den 4-2-3-1' e geçilmesi şart. Souza- Mehmet Topal yerine Souza- Ozan veya Mehmet Topal- Ozan çok daha doğru bir seçim olur. İki aynı tip özellikte futbolcu Fenerbahçe için fazla. Hızlı değiller. Dikine oynayamıyorlar. İleri geri gidip gelemiyorlar. Bu durum hücumda çoğalmayı olumsuz etkiliyor. Pereira, cesaret ile bu reformu yapmalı.
Transfer ihtiyacı var.
Fenerbahçe bir sağ kanat oyuncusunu alacak. Feghouli olmayınca, rota Markovic' e döndü. Liverpool' un 30 milyon Euro' ya transfer etmiş olduğu bir yetenek. Benfica' da parladı. Benfica' da çok izlediğim ve beğendiğim bir futbolcu idi. Liverpool' da önemli maçlarda ilk 11 başladı. Bence bu transfer olur ise, Fenerbahçe önemli bir kanat adamı kazanır. Markovic, RvP, Diego ve Nani gibi futbolcuların yanına geliyor olacak. Kendisini futbola verir, İstanbul gece hayatında kaybolmaz ise, Fenerbahçe' ye ciddi katkı yapar. Pereira ve Terraneo, onunla özel olarak ilgilenmeli ve kendisini mental olarak hazırlamalı.
Fenerbahçe' de yorumcuların çoğu Ba ve Kjaer' i Atromitos karşısında beğenmiş olsa da, ben bu maçın ölçü olamayacağı kanaatindeyim. Ba ve Kjaer' in hala savunma disipinine sahip, güçlü orta saha presi ile hızlı top kazanan ve hızlı kanat adamlarına sahip takımlar karşısında çok zorlanacağını düşünüyorum. Eski takımlarında ve Milli Takımlarında hangi şablon ve sistem ile oynamaya alıştıkları bir araştırılsa, ne demek istediğimiz anlaşılır. Her ikisi de geriye yaslanan, iyi kademe kuran, temkinli savunma sistemleri içinde başarılı olabilecek isimler. Porto' daki Alves' i, değil ancak Fenerbahçe' deki Alves' i de bunlara ekleyebiliriz.
Bence bir stoper takviyesi gerekiyor. Fenerbahçe, buraya ciddi olarak odaklanmalı. Bir takım en zayıf halkası kadar güçlüdür. Eğer defansta kaliteli bir stoper ile savunma güven altına alınmaz ise, bu kadar önemli transfere rağmen, beklenen sonuçlar alınamaz. İki yer, üç atarız anlayışı bu dönem geçerli bir anlayış değildir.
Fenerbahçe' nin Sow' un yerine transfer edeceği forvet, Sow gibi bir "tek top forveti" olmamalı. Hızlı, adam geçebilen, alan boşaltabilen, markajı zor, ele avuca sığmayan bir isim olmalı. RvP' nin eski partneri Rooney tarzı bir futbolcu daha faydalı olur. Elbette bu tip özel yeteneklere sahip futbolcuları almak için 25- 30 milyon Euro seviyelerine çıkmak gerekiyor. Hedef büyükse, böyle bir futbolcu alınmalı. Fernandao ve RvP' yi de tamamlayacak, onların özelliklerinden farklı bir forvet alınması şart.