Ligin bitimine 2 hafta kaldı.
Galatasaray ve Fenerbahçe futbol takımları Kupaya gözlerini diktiler. Bir anlamda, camialarına bir özür anlamına geliyor.
Fenerbahçe erkek basketbol takımı, basketbol tarihimizin en önemli başarısını yakalamak üzere. Final Four' da finale kaldı. Bu sene bir Euroleague şampiyonluğu gelir ise, sanıyorum profesyonel futbol takımının 2.liği kimseyi o kadar üzmeyecek. Hatta Fenerbahçe Spor Kulübü için tarihi bir sene olarak hafızalarda yer edecek.
Galatasaray, Ünal Aysal dönemi sonrası finasal fair play kavramı ile tanıştı. Hoca seçimi, kadro yapılanması ve gelecek planlarında, finansal fair play ve UEFA kısıtları ile karşı karşıyalar. Ligde 5.' lik veya kupa başarısı gelmez ise, 2 sene Avrupa' da yer almayacak olan Galatasaray' ın, bu zor dönemden nasıl çıkacağı merak konusu. Camiada henüz bir panik havası yaşanmıyor, Riva' yı satar herşeyi kapatır, hatta kasayı doldururuz inancından mıdır, yoksa durumun ciddiyetini hafife almaktan mıdır bilmiyoruz, camiada bu olumsuz gidiş pek önemsenmiyor.
Galatasaray Mayıs ayı ortasında olmasına karşı, yeni hocasını belirlemiş değil. Ünal Aysal ve Dursun Özbek yönetimlerinin zamansız ve manasız olduğunu düşündüğüm, Fatih Terim ve Hamza Hamzaoğlu kararlarının, camiaya verdiği uzun vadeli zarar, henüz fark edilmiş değil. Bu zararları yazan, dile getiren de pek az yorumcu var. Oysa Galatasaray, sıklıkla Fenerbahçe yönetimlerinin yaptığı hatayı yapıyor; istikrara izin vermiyor.
Galatasaray kadrosunda yüksek ücretler alan çok futbolcu var. Bunlar ile masaya oturulmalı ya da talipleri var ise gönderilmeli. Yeni gelecek hocanın, Abdullah Avcı olması, Galatasaray' da pek çok sorunu çözer. Abdullah Avcı Türkiye' yi yakından tanıyan bir sistem hocası. 2 sene Avrupa' da yer almayacak olan Galatasaray' da genç transferler ile geleceğe yönelik bir takım oluşturabilir. Ancak Avcı ile 4 senelik sözleşme yapılmalı ve kısa vadeli başarı beklenmemeli.
Sneijder ve Selçuk' un etrafına, genç ve yetenekli, total futbol tecrübesi olan 3-4 genç ve katkı sağlamaya hazır yabancı transferi yapılmalı. Yerlilerin performansı zaten Avcı ile artacaktır.
Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe' nin yönetimsel ve sportif planlamada sorunlar yaşadığı bir dönemde, aradan sıyrılmayı başardı. Beşiktaş kadrosu, en geleceğe dönük ve genç kadro. Şenol Güneş Türkiye' nin en iyi futbol oynatan, bana göre futbol karakteri en yüksek takımları oluşturan hocası. Bu anlamda Beşiktaş, Avrupa' dan ve yayın haklarından gelen gelirleri akıllı kullanır ise, bu kadroyu gelecek sene de zorlayacak bir takım olacağını sanmam. Zira oturmuş bir kadroya takviyeler gelecek. Beşiktaş' ın, gelecek sene sağ ve sol bek, iki tane de üst düzey stoper takviyesi yapması gerekiyor. Bu 4 takviye herşeyden önemli. Gomez ayrılsa bile, yerine iyi bir transfer yapılacağından şüphem yok.
Trabzonspor camiası, Fenerbahçe maçı sonrası olaylar ve Antalyaspor karşısında aldığı 7-0' lık yenilgi ile psikolojik olarak dibe çöktü. Camianın ayağa kalkması için, tıpkı Fenerbahçe ve Galatasaray gibi çok ciddi bir yeniden yapılanmadan geçmesi gerekiyor. Trabzonspor, artık geleceğin takımını kurma ve 2-3 sene boyunca iyi bir jenerasyon yakalamak için çaba göstermeli. Trabzonspor' un yıldızlara değil takım oyunu oynayabilecek iyi profesyonellere ihtiyacı var.
Trabzonspor için Ersun Yanal ismi dillendiriliyor. Ben Ersun Yanal' ın iyi bir sistem hocası olmakla birlikte, gelecek dönem yapılaması için Trabzon özelinde uygun olmayacağını düşünüyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe' nin mali gücü, transfer imkanları, kültür ve anlayışları çerçevesinde, bu camialarda başarılı olabilecek bir hoca, ancak Beşiktaş ve Trabzonspor gibi kulüplerde başarı şansı yüksek olmaz.
Nedenleri ancak ayrı bir yazının konusu olabilir. Ersun Yanal' ın Fenerbahçe' deki yakaladığı başarıyı Trabzonspor' da yakalaması bir hayaldir. Ersun hoca, 3 senelik bir yapılanma sonrasında, Aykut Kocaman' dan kalan iyi bir takımın yönetimine gelmişti. Yani elinde futbolu bilen, birbirini tanıyan, tecrübeli ve iyi bir takım vardı. Şu an Trabzonspor aynı durumda değil. Böyle bir yapıyı hiç bir yerli hocanın ayağa kaldırması bence mümkün değil.
Bence Trabzonspor yönetimi akıllı davranır ise, Fenerbahçe' den büyük ölçüde ayrılması beklenen Vitor Pereira' yı alır. Trabzonspor kadrosu, 3 tane nokta transfer ile, Vitor Pereira' nın istediği sistemi başarı ile uygular. Trabzonspor hiç uzaklara bakmasın, bu futbol şehrinin aradığı hoca, bu şehire Portekiz ekolünü taşıyacak ve verim alabilecek olan Vitor' dur.
Onun duygusal yönü ile Trabzonspor taraftarının duygusal yönü kesişir ise ortaya müthiş bir sinerji çıkar. Vitor' un Fenerbahçe' de başarısız olmasının nedeni, ligimizi geç tanıması ve eldeki kadronun onun sistemine uygun olmaması idi. Trabzonspor' un genç kadrosu "tactical periodization" sistemine en çabuk uyum sağlayacak kadrodur. Trabzonspor, Pereira' ya 2 sene tahammül eder ve sabır gösterir ise, 3 sene sonra ligde en üste oynar. Pereira' yı Türkiye' de en çok eleştiren spor yorumcusu olarak bu kadar iddialıyım. Trabzonspor futbol iklimi, Portekiz ekolü için uygun bir iklimdir. Farklı bir arayışa gerek yoktur.
Kulüplerimiz için bir diğer önerim, endüstriyel ve sportif futbol yapılanmasında profesyonellerden destek almalarıdır.
Bunu özellikle de önceki iki yazımda Fenerbahçe için önermiştim. Merak edenler tekrar bakabilir.
Süper Lig' de yer alan tüm kulüplerin; kurumsal yönetim, sportif pazarlama ve uluslararası futbol yönetimi uzmanları ile çalışmaya başlaması gerekiyor. Yerli ve yabancı eski futbolcular, menajerler ve simsarlardan alınan hizmetler ve bunların bağlantıları üzerinden kulüplerin sportif yapılanma ve transfer süreçleri yönetilmeye çalışılıyor. Bu büyük bir hata!
Milyonlarca Euro transferde heba oluyor. Oysa bu paralar, 30' un üzerindeki eksi yıldızlara değil, bu tür profesyonellere ve danışmanlara verilse, kulüpler en geç 3 yıl içinde gelirlerini katlar, giderlerini azaltır, marka değerlerini artırır, sportif yapılanma ve transfer süreçlerini çok daha doğru yönetebilir. Bu tür bir profesyonel çalışma için kulüp yönetimleri, özellikle de Anadolu takımlarımız, Türkiye içinden de uygun danışmanlar bulabilirler. Yeter ki, futbolu bilenlerden biraz faydalanma yoluna gitsinler.
Futbolda her şey değişti ve "her şeyi ben bilirim, en doğru karar benim kararım" anlayışı bitti, tarih oldu. Bu anlayışa sahip köhne zihniyetlerin camialarına verecekleri bir şey kalmadı. Ya zihniyet değişimine gidip, modern futbolun ilke ve prensiplerine uygun yönetim sergileyecekler ya da gidecekler.
Değerli görüşlerinizi bekliyorum. Herkese iyi hafta sonları diliyorum.
https://www.facebook.com/Bertan-Kaya-Skorer-Milliyet-552671998227626/
Twitter: @bertankaya