Bertan Kaya

Bertan Kaya

bertan.kaya@hotmail.com

Tüm Yazıları

Sezon başında Pereira' yı savunan yazılar yazdım. Fenerbahçe' ye bir disiplin getireceğini savundum. İletişim yönünün güçlü olduğu tespitini yaptım. Hatta Fenerbahçe' de oynatacağı sistemi bile anlattım. İlgilenenler eski yazılarıma göz atabilir.

Pereira ve Terraneo' nun, transferler sonrası kadroyu oluşturmaları sonrası kafamda bir şüphe oluşmaya başladı. Oluşturulan kadro ile Pereira' nın geçmiş takımlarında oynattığı sistem örtüşmüyordu. Pereira oyunu kontrol etmek isteyen, daha temkinli ve rakibi sahanın her noktasında önce durdurmayı hedefleyen bir mantaliteye sahipti. Ancak yeni kadroyu gören herkes zannetti ki, Pereira bu kadro ile tam bir hücum futbolu oynatacak. Yanıldılar.

Haberin Devamı

İşin doğrusu sezon hazırlıkları ve ilk bir kaç haftada kendisinin de kafası karışıktı. Tüm transferleri bizzat kendisinin yapmadığı veya talep etmediği göz önünde bulundurulur ise, eldeki kadronun hücum futbolu için uygun bir kadro olduğu aşikardı. Ancak kendi sistematiği buna uygun değildi.

Pereira ne yaptı? Akıllı her adamın yapacağı gibi önce denedi. 4-4-2' ler, 4-4-1-1' ler, 4-3-1-2' ler havada uçuştu. Baktı ki, işler kötüye gidiyor, 4-2-3-1' e döndü kendi sistemine bir yumuşak geçiş yaptı. Bir diğer ifade ile beklentileri, kadroyu, Türkiye gerçeklerini bir tarafa koyma cesaretini gösterdi ve kendi inandığı sisteme, yola döndü. Dümeni kendi doğru olduğuna inandığı rotaya kırdı.

Bu rotada şu ana kadar en azından puan olarak kayıpsız ilerledi. 3 kulvarda ilerleyen bir Fenerbahçe var. Burada, Pereira kendi bildiğini yaptı, kadro da on un sistemine uyum sağladı ve en azından skor ve puan olarak bir istikrar yakalandı.

Bizim eleştirdiğimiz konu ise başka birşey. Biz hocanın işe yarayan sistemini değil, bu sistem ile kadro potansiyeli arasındaki ters ilişkiyi eleştiriyoruz. Bu sistem, bu kadronun hakkı değil diyoruz. Bu kadro istendiğinde dün geceki futbolu oynayabilen bir kadro. Bunu neden her maç oynamıyor? Hoca neden kendi doğruları adına, futbolun doğrularını frenliyor, sabote ediyor? Biz bunu sorguluyoruz.

Haberin Devamı

Ben Türkiye' de Fenerbahçe kadrosu ile Pereira sistemi arasındaki uyumsuzluğu eleştiren kişilerden bir tanesiyim. Burada da hatayı Pereira' da görmüyorum. Hata yönetimde. Hücuma dönük futbol için iyi bir kadro kuruyorsun, ancak hocan farklı telden çalan, farklı sisteme inanan bir hoca. Hoca- kadro uyumu bence doğru olmadı. Ha, Pereira bu kadro ile mesafe aldı, geldiği noktada başarısız değil, ancak bu kadronun hakkı da bu tablo değil. Biz hep bunu eleştirdik.

Pereira' nın elinde iki tane olağanüstü bek var ki bunlar Lokomotiv Moskova karşısında bence galibiyetin mimarları idi, bunları sezonun ilk yarısında haftalarca kendi yarı alanına hapsetti. Hala 2 tane ön liberodan 1 tanesini stoperlere yakın tutarken, 1 tanesini geride bırakıyor. Sadece tek bir orta saha oyuncusu ile pozisyon zenginliği sağlamaya çalışıyor.

Fenerbahçe' nin dün gece Lokomotiv Moskova karşısındaki futbolu sanıyorum bu sezon en iyi oyunlarından bir tanesi idi.

Peki Fenerbahçe bu maçta neyi doğru yaptı?

Haberin Devamı

Aslında Fenerbahçe takımı dün Pereira zincirinden kurtulmuş, adeta kendi kişiliğini bulmuş gibiydi. Bunda maçın önemi, maç seçme eğilimi, Aziz Yıldırım' ın uyarılarının psikolojik etkisi ve çıkış yakalama motivasyonu etkili oldu.

Sahada, bekler serbest idi. Geride çakılı olan iki ön libero, tüm maçı 2. bölgede ileride ve üçüncü bölgede geride oynadılar. Bu şekilde dönen tüm topları aldılar. Takım, rakibe 3. bölgede basmaya başladı. Rakibe top yaptırmadı. Kanatlara top daha etkili aktarıldı. Yine Nani, Mehmet Topal ve Ozan' ın bireysel top kayıpları ve pas hatalarına rağmen, Jozef, Caner, Gökhan ve Volkan Şen ile kaliteli ataklar geliştirildi. Takımın en farklı yaptığı iş daha seri oynamaktı. Sezon geneline kıyasla daha hızlı, daha çabuk pas trafiği sağlandı. Top her zaman olduğu gibi forvete yine etkili aktarılamadı ama en azından aktarma çabası vardı.

Ta ki Pereira' nın 2 hatalı oyuncu değişikliğine kadar. Pereira gayet iyi ivmelenmiş, iyi çalışan dişlileri durdurdu. Gereksiz bir hamle idi.

Fenerbahçe kendi haline bırakılsa, dün geceki topu her akşam oynar. Pereria' ya rağmen 2-0' lık bir galibiyet alındığı iddiasındayım. Ayrıca Fenerbahçe için faydadan çok zararı olan diğer isim de Nani. Bence Nani' nin futbol hayatı üst düzey ligler için bitmiş. Ayakta tuttuğu toplar ve yaptığı top kayıpları onu bir el frenine çeviriyor. Ayrıca çalım becerisini ve dikine hızını kaybetmiş, saha görüşü de iyi değil. Tecrübesi ve karizması ile iş yapıyor.

Pereira böyle bir Nani yerine sahanın Gökhan ile beraber en iyisi olan ve faydalı işler yapan Volkan' ı ve gayet istekli, hareketli ve gole yakın olan RvP' yi çıkartarak, yine oyunu negatif etkiledi. Oysa Nani- Alper ve Jozef- Fernandao değişiklikleri daha doğru olur, rakibi iyice kendi ceza yayına sıkıştırırdı.

Şimdi Fenerbahçe her kazandığında, bazı yorumcu dostlar bak işte Pereira diyorlar. Bu dostlara gülüyorum. Pereira' yı ve Fenerbahçe' yi mevcut durumda mı değerlendireceğiz, yoksa potansiyel ile mi? Mevcut durumda başarılı gözüküyor ancak futbolun dilinden, istatistiğinden, biliminden, dokusundan anlayanlar için Pereira, elindeki kadronun hakkını veren bir hoca değil. Şu kadro Ersun Yanal veya Fatih Terim' in elinde olsa acaba neler olabilirdi diye düşünmeden edemiyor insan. Neticede çok daha zayıf kadrolar ile Aykut Kocaman ve hatta çok eleştirilen İsmail Kartal dahi aynı başarı seviyesini yakaladı.

Ben 2-0' ı maalesef Pereira' ya değil, yürekli oynayan, cesur olan, kendi insiyatifini koyan futbolculara bağlıyorum. Bazen sistem dediğiniz şey, sistemsizliğe yol açan bir risk olabilir. Kadro- teknik adam uyuşmazlığı bence üzerinde dikkatle durulması ve sahada elde edilen skorlardan bağımsız ele alınması gereken bir konudur. Kötü futbola sırf bir sistem var diye tahammül etmek veya potansiyeli düşünmeden, mevcut durumu savunmak, adeta bir futbol ruhbanlığıdır.

Görüşlerinizi bekliyorum.