Fenerbahçe Ersun Yanal' ın yönetiminde geçtiğimiz üç sezondan çok daha iyi futbol oynuyor. Dikine oynamaya çalışan, yan ve geri pas sayısı düşük, defansif anlamda hamle zamanlaması iyi, agresif ve topsuz oyunda daha hareketli bir Fenerbahçe izliyoruz. Bu dönüşümde Ersun Yanal' ın dokunuşu hissediliyor.
Geçtiğimiz üç sene boyunca defansif, kontrollü, ağır ve hareketsiz oynayan bir takımın bir anda 90 dakika boyunca atak, baskılı, hareketli ve agresif oynayan bir takıma dönüşmesi mümkün değil. Sezon başından bu yana bu şekilde oynanan dakikaların sayısı arttı. Sezon başı 10-15 dakika iyi futbol sergileyen bir takım vardı, bu hafta itibariyle bu süre 45 dakikaya çıktı.
İkinci yarı Gaziantepspor' da Bülent Uygun' un akıllı hamleleri, devre arası motivasyonu ve Yanal' ın oyunu okuma eksiklikleri nedeni ile Fenerbahçe' nin oyuna hakimiyeti azalmaya başladı. Gaziantepspor' un tehlikeli gelmeye başladığı 55- 60. dakikalarda, Yanal oyunu kenardan seyrediyordu. Yerli hocalarımızın bir sorunu var. Teknik yönden ve antrenman bilgisi anlamında bence son derece iyiler. Hatta Türk sporcusunu motive etmede elbette yabancılardan daha iyiler. Öte yandan, oyunu okuma noktasında yabancı hocalardan gerideler. Ersun Yanal' da oyunu okuma konusunda başarılı değil. Zaten en büyük sıkıntısı da bu. 55. dakikadan itibaren orta saha düşerken, Baroni, Sow ve Emenike üçlüsü oyundan kopmuşken, doğru hamleleri yapmadı ya da yapamadı. 60. dakikada Baroni- Salih, 65. dakikada ise Sow- Webo değişikliklerini yapabilse idi Fenerbahçe rakip sahada daha çok top tutabilir, daha akıllı pas yapabilir ve oyundan bu denli düşmezdi.
Hocanın Baroni' deki ısrarını ve Salih yerine onu tercih etmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Hadi Salih' i oynatmayacaksın, Holmen dururken neden Baroni? Yanal' da tıpkı Kocaman gibi Baroni' nin balon istatistiklerine aldanıyor. Oysa Baroni saha içinde kendisini saklayan, ağır ve yetenekleri sınırlı bir futbolcu. Öte yandan Salih her alanda kendisinden iyi olmasına rağmen kenarda oturuyor. Oyuna girer girmez yaptığı asist bize Mesut Özil' i hatırlattı. Saha görüşü, kendine güveni, uzun pasları, isabetli pas tercihleri, gençliği, dinamizmi, akıllı futbolu ile Salih Uçan, artık oynamaya başlamalı. Birkaç maç kötü oynayabilir, performans gösteremeyebilir ya da bekleneni veremeyebilir. Bunlar önemli değil. Tecrübe kazanması için oynaması gerek. Baroni küsecek diye ya da adaletli forma dağıtma adına böyle bir değeri kaybeden hocayı anlamakta güçlük çekerim. Zira adalet, formayı Baroni' nin değil, Salih' in almasını gerektirir.
Gaziantepspor karşısında Bekir' i çok beğendim. Hem defansta, hem ofansta önemli katkılar yaptı. Mehmet Topuz ilk 45' de çok gayretliydi. Kuyt yine takımın en iyisi olarak dikkat çekti. Tüm gollerin içinde olmalarına rağmen Sow, Emenike ve Baroni' yi beğenmedim. İlk 45' te idare ettiler. İkinci yarı adeta yürüyerek oynadılar. Bekir, Caner, Egemen, Topuz ve Mehmet Topal hatasızdılar. Alper müthiş bir ilk 45 çıkardı. Bu oyununu 60- 70 dakikalara çıkardığında, yeri Avrupa olacaktır.
Fenerbahçe, Galatasaray ile oynayacağı derbiden önce çıkışa geçmiş bir Bursaspor ile oynayacak. Bu maç Galatasaray maçı öncesi iyi bir prova olacaktır. Bursaspor maçından üç puan alan bir Fenerbahçe, Galatasaray maçına farklı bir güvenle çıkar.