Medicana Sivasspor Fenerbahçe karşılaşmasını izleyenler hedefsiz bir takım ile ligde kalmak için canını dişine takan bir takımın tek taraflı maçını izlediler. Medicana Sivasspor kazanmak zorunda olduğu karşılaşmada, takım olarak iyi mücadele etti. Ancak diğer maçlardan gelen haberler morallerini bozdu. Fenerbahçe ise sezonu çoktan kapatmıştı. Bu saha içinde yerleşimlere, koşu mesafelerine, ikili mücadelelere, kafa toplarına, paslara yansıdı. Fenerbahçe özellikle ilk yarıda, futbol adına hiç bir doğruyu sahaya yansıtamadı. İkinci yarıda ne olduysa biraz kıpırdanma oldu ve maçı biraz daha ciddiye alınca yenilmekten kurtuldu.
Tehlikeli olan, bu karşılaşmadaki görüntünün, kupa finaline yansıma ihtimali. Form düzeyi düşük bir Fenerbahçe, kupa finalinde form düzeyi ve morali yükselen bir Galatasaray karşısında kupaya uzanacak bir görüntü vermiyor. En azından mücadele edecek bir fiziksel ve moral güce sahip gözükmüyor. Bu durum büyük ölçüde Türkiye ile bağlarını koparmış olan Vitor Pereira' dan kaynaklanıyor. Vitor' da futbolcuları gibi ligin bitmesini iple çekiyor.
Sivasspor karşısında maça yine çift ön libero ile çıkan, adeta son maçında bile bildiğini okumaya devam eden Pereira için söylenecek fazla söz yok. Sanıyorum, gelecek sezon takımın başında onu görmeyeceğiz. Kupa finalinde sonuç ne olursa olsun, Başkan Aziz Yıldırım taraftar tepkisi ve bir miktar da kendi hayal kırıklığı nedeniyle, Pereira' ya seneye görev vermeyecektir düşüncesindeyim. Zaman ne olacağını gösterecek.
Şimdi geriye bir 90 dakika kaldı. Kupa Fenerbahçe için sembolik önem taşıyor. Fenerbahçe taraftarı için bir teselli mahiyetinde, ancak bu teselli, bazı gerçeklerin üstünü örtmeye yetmeyecek.
Fenerbahçe kadrosu, arızalı bir kadro. Arızalı derken, kadro yapılanması ve derinliğinden bahsediyoruz. Takımda bazı pozisyonlarda eksikler varken, bazı pozisyonlarda çok sayıda futbolcu var.
Ayrıca, Fenerbahçe' de bazı futbolcuların miadı doldu. Bunların Fenerbahçe' ye verebileceği bir şey kalmamış. Bunları taraftar da görüyor, Sayın Başkan' da. Sanıyorum, bu sene şok ayrılıklar göreceğiz.
Fenerbahçe' li futbolcuların, Pereira' nın antrenman sistemi nedeniyle bu seneyi fiziksel olarak çok kötü geçirdiği kanaatindeyim. Bu konuda hali hazırda Süper Lig' de görev yapan bir hocamız ile de görüştüm. Kendisi de Pereira' nın antrenman teknikleri hakkında benimle hemfikir. Fenerbahçe' nin yeni teknik heyeti, bu yıkımı ortadan kaldırmak ve fiziksel güç, dayanıklılık, hız ve çabukluk gibi parametrelerde takımı ciddi bir tempo ile çalıştırmak zorunda kalacak.
Bu sebeple yeni hoca ve transferlerin en kısa süre içinde tamamlanması gerekiyor.
Fenerbahçe' nin Meireles, Alves, Mehmet Topuz, Serdar Kesimal, Fabiano, Kadlec, Stoch, Emenike, Caner ve Markovic ile yolları ayırması muhtemel.
Buna ek olarak, Nani ve RvP' nin Çin kulüplerine satılması gündemde.
Bunların hepsi de doğru adımlar olur. Buna ek olarak, son 3 sezondur verim alınamayan Gökhan Gönül ve Volkan Demirel ile yolların ayrılmasını (eğer yüksek ücrette ısrar ederlerse), Fernandao ve Josef' in de transfer maliyetlerinden yüksek rakamlar ile satılmasını öneriyorum. Buradan elde edilecek gelirler ile kadroya çok daha genç ve yetenekli isimler dahil edilebilir.
Ancak eli çabuk tutmak gerekiyor. Zira, iyi ve gelecek vaat eden futbolculara Euro 2016' dan evvel imza attırmak gerekiyor.
Bu sene Aziz Yıldırım ciddi bir revizyona gidecek ise, taraftarın desteğine ihtiyaç duyacak. Ayrıca, bu sene Euroleague' de final oynayan Fenerbahçe Basketbol Takımı' nın da gelecek sene aynen korunup, daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Hem futbol takımı, hem de basketbol takımı için pek çok takviye gerekecek. Özellikle de futbol takımı için.
Fenerbahçe bir spor kulübü. Amatör branşları da hesaba katınca, mevcut bütçeye ek olarak, futbol ve basketbolda seneye ses getirecek kadrolar oluşturmak için bu sene yaklaşık olarak, 125 Milyon Dolar civarında bir kaynak ihtiyacı gözüküyor. Bu cari kulüp bütçesine ek olarak gelecek yük demek. Yani ek kaynak ihtiyacı demek.
Futbolcu satışları, havuz gelirleri, kombine satışları, ticari ürün hasılatı, sponsorluk ve reklam gelirleri ile Fenerbahçe, bu rakamın %50' sini karşılayacak gibi gözüküyor. Kalan %50 için Fenerbahçe Yandex ve 1 Milyon Üye gelirleri şart gözüküyor. Bu noktada iş taraftara düşüyor.
Fenerbahçe yönetimi 2 senedir futbol takımı ile ilgili hatalar yapıyor ve bu taraftarı çok rahatsız ediyor. Bunu görmezden gelemeyiz.
Ancak aynı yönetim, kulübün geleceği ile ilgili çok doğru, çok vizyonlu işler yapıyor. Fenerbahçe Üniversitesi, 1 Milyon Üye Projesi ile kulübün demokratikleştirilmesi, Gebze 3 Temmuz Spor Akademisi ve Altyapı Tesisleri, Yandex Projesi ve Türkiye genelinde planlanan tesisler çok önemli projeler.
Fenerbahçe yönetimi, futbolun bir ekonomi işi olduğunu çok iyi biliyor. Buna yönelik olarak çok önemli projeler üretiyor. Futbol dışında genelde diğer branşlarda başarılı takımlara sahip bir kulüp Fenerbahçe.
Futbolda yapılan yanlışların, diğer büyük doğruları kapatması, gölgelemesi haksızlık olacaktır. Bu sebeple, kulübün taraftarının desteğine ihtiyacı var. Özellikle de bu sezon. Neden derseniz, bu sezon yeninden yapılanma sezonu olacak. Fenerbahçe, önemli transferler yapabilmek için, uzun vadeli planlamalar için, yatırım projeleri için taraftarına ihtiyaç duyuyor.
Aziz Yıldırım' ı seversiniz, sevmezsiniz. Takdir edersiniz veya etmezsiniz. Hataları nedeni ile eleştirirsiniz veya görmezden gelirsiniz. Ancak tüm Fenerbahçe' lilerin, gelecek sene her branşta ses getiren, keyif veren takımlar izlemek için kulübe destek olması gerekiyor.
Koskoca kulüp, bize ne ihtiyacı var ki, ciddi gelir elde ediyor diyenler ve destek olmaktan imtina edecekler için şunu söyleyeyim; Fenerbahçe' nin bu sene havuzdan elde edeceği gelir, yaklaşık 28-29 Milyon Euro. Yani sadece basketbol takımına 3-4 ciddi takviye için kullanılabilecek bir rakam.
Fenerbahçe' nin desteğe ihtiyacı var.
Aziz Yıldırım' a kızgın olanların dahi, duygularını bir tarafa bırakıp Fenerbahçe' ye bu sene destek vermeleri önem taşıyor.
Endüstriyel futbolda, duygusallığa yer yok. Bir iki sene sportif başarısızlık yaşanmış olması, Başkan' ın hatalı kararları veya tavırları, kulübü sevenlerin kulübün geleceği için taşın altına elini koyması gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Gelecek senelerde keyif veren, genç, mücadeleci, iyi futbol/basketbol sergileyen, gerçek anlamda bireysel becerilere de sahip takımlar oluşturmak için kaynağa ihtiyaç var.
Hem mükemmel futbol/basketbol izleyeyim, tribünlerde yerimde duramayayım, hem de kulübe katkı sağlamak zorunda kalmayayım anlayışı maalesef kabul edilebilir değil.
Herkes maddi gücü doğrultusunda birşeyler yapmalı. Kimi kulübe üye olmalı, kimi dergi almalı, kimi de kombine. Ama mutlaka destek olunmalı. Destek iyi günde değil, esas zor günde anlamlıdır.