Teknik Adamların Bakışı
Derbilerde sonuç belli olmaz derler, herşey olabilir derler, doğrudur. Ancak derbi Kadıköy' de oynanıyor ise, Fenerbahçe derbiye motivasyon olarak 1-0 önde başlar. Riekerink bu gerçeği bilen akıllı bir teknik adam olarak, hafta başından bu yana takımını bu dezavantajlı psikolojiden kurtarmaya çalıştı. Takımına, 17 yıllık tabloyu değiştirmek için net bir hedef verdi. Motivasyonunu bu hedef etrafında oluşturdu.
Advocaat ise taraftar desteği, 17 senelik gelenek ve son haftalardaki çıkışa güveniyor. Rahat ve kendinden emin bir tutumu var.
Taktik Derbilerde Önemlidir
Pek çok spor yazarı, özellikle de eski futbolcular, derbilerde taktik, sistem, düzen falan olmaz, çıkar oynarsın diyorlar. Asla katılmıyorum. Bence derbilerde taktik seçimi ve disiplini en kritik bileşendir. Hatta doğru taktik ve bunun disiplinle uygulanması hayati önemdedir. Doğru taktik seçimi ve disiplin ile kendinden güçlü bir takımı yenebilir, hatalı taktik ile kendinden güçsüz bir takıma kaybedebilirsin.
Modern futbolda motivasyon, agresiflik, koşu, rakibi bozma, rakipten top kazanma elbette çok önemli. Kazandığın topu nasıl kullandığın, nasıl hücum ettiğin, sahada enerjini nasıl kullandığın, ne zaman vites artırıp, ne zaman düşüreceğin, saha içi organizasyonun, yaratıcılığın, alan ve adam paylaşımın, duran top kullanma becerin de en az bunlar kadar önemlidir. Hatta hava koşulları ve hakem hataları da en az bunlar kadar önemlidir.
Ancak futbolun değişmeyen bir ana doğrusu vardır ki, o da doğru taktik diziliş, doğru sistem ve taktik anlayışı, disiplin ile uygulamaktır. Dizilişleri hafife alan, yetenekleri ve mücadeleyi ön plana alan yorumcular burada önemli bir ayrıntıyı kaçırıyorlar. Motivasyon, koşu, yetenek, beceri, bireysel performans hep bir taktik sistem içinde anlamlı olur. Aksi halde, sorun yaşanır.
İki Takımın Oyun Özellikleri ve Performanslarına Bakalım
Burada taktiğe inanan, o ekolden gelen iki teknik adam var. Farkları Riekerink' in saha içinde daha fazla özgürlük vermesi. Advocaat ise taktik disipline daha fazla inanıyor. Esasen ellerindeki oyuncu grupları da bu felsefelere uygun. Bu sebeple, Galatasaray sahada Fenerbahçe' den 140 kez topla daha fazla oynuyor (GS: 736, FB: 595). Topa sahip olmada da Galatasaray bir önceki istatistik gibi birinci sırada, Fenerbahçe' den %7 daha fazla topa sahip oluyor. Fenerbahçe yine bir önceki istatistikte olduğu gibi üçüncü sırada. Galatasaray, maç başına Fenerbahçe' den 150 pas fazla yapıyor. Burada da Galatasaray lig lideri, Fenerbahçe dördüncü sırada.
Fenerbahçe maç başına ceza sahasına ortalama 47.4 top gönderiyor. Galatasaray ise 46.5. Fenerbahçe bu alanda lig lideri, Galatasaray ise üçüncü. Arada sadece 1 top fark var. Ceza alanında topla buluşma ve oynama noktasında Fenerbahçe, Başakşehir 'in arkasından 20.6 ile ikinci. Galatasaray 19.3 ile üçüncü. Maç başına şut istatistiğinde ise Galatasaray 14.9 ile ligde ikinci, Fenerbahçe 11.7 ile dokuzuncu sırada. İsabetli şutta Galatasaray 6.4 ile ikinci, Fenerbahçe 5.8 ile dördüncü. Bu istatistik, Galatasaray' ın şut isabet oranının daha yüksek olduğuna işaret ediyor.
Galatasaray ligin en az ofsayta düşen ikinci takımı. Fenerbahçe ise bu alanda 3. sırada.
Galatasaray ofansta, orta sahayı %53 oranında kullanırken, Fenerbahçe %46.7 kullanıyor. Galatasaray hücum bölgesini % 24.6 kullanırken, Fenerbahçe, %26.1 kullanıyor. Fenerbahçe hücumlarında savunma bölgesi %27.3 kullanılırken, Galatasaray' da bu oran %22.4.
Bunlar bize iki takımı ve derbiyi yorumlamak için muhteşem doneler sağlıyor. Peki bunlar bize ne anlatıyor?
Galatasaray topa özellikle orta sahada hakim olup, olgun ve bilinçli organizasyonlar ile gol ararken, Fenerbahçe direkt oynayarak, topu savunmadan en kısa ve çabuk şekilde ceza sahasına aktarmanın peşinde. Savunma bu sebeple bir miktar topla daha fazla oynayabiliyor.
Fenerbahçe, rakip defansların arkasına direkt ve/veya uzun toplar ile adam kaçırma peşinde. Galatasaray ise, hızlı ancak orta sahadan biçimlenen, olgun ve rakibin direncini kırmaya yönelik akınlar peşinde.
Fenerbahçe bu maçta çok dirençli ve rakibi bozan bir orta saha ile Galatasaray orta sahasının pas organizasyonlarını engelleyerek ve kötü tercihlere zorlayarak avantaj sağlar. Bunun için topun Selçuk ve Tolga ile buluşmasını engelleyecek baskıyı öndeki dörtlüsü ile kurmak zorunda.
Galatasaray ise, Fenerbahçe' nin direkt pas bağlantılarını, hücum oyuncularına çok yakın oynayarak engellemek durumunda. Hamle zamanlamaları ile topun Aatıf, Volkan ve Sow ile buluşmasını engellemeleri avantaj sağlar. Galatasaray' ın bu anlamda ileride ve kompakt bir takım ile baskı yapması değil, savunma tarafında oyunu daha geride kabul edip, önde Eren ile Fenerbahçe stoperlerine baskı yapması ve Carole, Sabri (Cavanda), Selçuk ve Tolga ile Fenerbahçe hücumcularına hamle zamanlamasını iyi ayarlayarak, proaktif markajlar yapması Fenerbahçe' yi zora sokar.
Fenerbahçe topu ayakta tutmayı sevmiyor. Galatasaray seviyor. Pres yapmak, sahanın her yerinde baskı uygulamak, Galatasaray' ı çok daha sıkıntıya sokabilir. Bu sebeple, Fenerbahçe çok dirençli bir orta saha ile başlamalı. Bence Aatıf ve Sow' un birlikte başlamaları, orta saha direncini ve pres gücünü azaltabilir. Sow yerine Alper ile başlamak, bu direnci artırır. Öte yandan Sow' un bitirici tehdit olması, Sabri ve önünde oynayacak futbolcuyu da tedirgin edebilir.
Galatasaray' da ise, Sneijder, Bruma ve Sinan' ın (Podolski) önde baskı kurarken Eren' e yardım etmesi şart. Aksi halde, Kjaer ve Skrtel oyunu rahat kurar ve top Galatasaray' ın kalabalık orta sahasını hızlı geçerek Fenerbahçe forvetleri ile buluşur. Galatasaray bu anlamda Podolski yerine, Sinan ile başlar ise, daha iyi bir tercih olur.
Advocaat takımını maçın ilk yarısına kompakt, rakibe dengeli ve ağırlıklı olarak 2. bölgede basan, cesur bir futbolla başlatır ise ilk yarıda hakimiyeti eline alır. Erken bir gol ile de maçı kopartabilir. Ancak Mehmet ve Lens' in yokluğu büyük kayıp. Yerlerine oynayacak olan Neustadter (Ozan) ve Sow' un (Alper) performansları derbinin kaderini belirleyecektir.
Riekerink' in ise maça takımını sakin ve dengeli başlatacağını düşünüyorum. Gol bulmak için acele etmeyecektir. Saha içi top hakimiyetine oynayacak ve ilk yarıda gol yememeye çalışarak oyunu kendi kontrolüne almaya çaba gösterecektir.
Kim kazanır?
Bana göre Lens ve Mehmet Topal oynasa idi, Fenerbahçe kendi sahasında %70 oranda galibiyet alırdı. %20 beraberlik, %10' da Galatasaray galibiyetine verebilirdim. Hem Kadıköy faktörü, hem de yükselen form grafiği bu yoruma imkan verirdi. Şimdi bu eksiklerle Fenerbahçe' nin galibiyet olasılığı %40, beraberlik %40, Galatasaray' ın kazanma ihtimali %20.
Neden derseniz, Kadıköy yine çok ciddi faktör. Fenerbahçe, bu sahada, hele de maç seçer ise, normal kapasitesinin çok üzerinde performans sergiliyor. Manchester United maçındaki mücadele ve saha içi taktik disiplin, Kadıköy atmosferinin ve maç seçme konsantrasyonunun bir sonucu idi. Bu Galatasaray' ın işini zorlaştıracak bir faktör. Ayrıca işin Galatasaray tarafında işler savunmada bir türlü yolunda gitmiyor. Savunma güven vermiyor. Derbilerde defansın göbeği ve beklerin kademeleri büyük önem taşır. Galatasaray Fenerbahçe' nin ceza sahasına yolladığı topları kesemez ise, kalesinde önemli pozisyonlar görebilir.
Burada açıklaması uzun olabilecek ek bazı analizlerim sonrası olası sonuç tahminim şu şekilde:
%25 iki farklı Fenerbahçe galibiyeti. %15 tek farklı Fenerbahçe galibiyeti. %40 gollü beraberlik. %20 tek farklı Galatasaray galibiyeti.
Maç sırasında yorumlarım ile twitter da sizlerle olacağım.
twitter: @bertankaya