Fenerbahçe 1987- 1988 sezonundan bu yana 25. haftalar itibariyle en az gol attığı sezonu yaşıyor. Bunun sebebinin İsmail Kartal' ın verimsiz oyun sistemi ve Fenerbahçe tarihinin en kötü forvet hattı olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.
Forvetler o kadar kötü ki, İsmail Kartal' ın onlarda ısrar ediyor olması bırakın şampiyonluğu, ikincilik açısından bile tehlike teşkil ediyor. İsmail Kartal iyilik edeyim, onları kazanayım derken bu futbolcuları tribünlere yem ediyor. Emenike ve Kuyt bir şekilde oyunda kalmaya devam etseler, kötü futbolları nedeni ile büyük tepki alabilirlerdi. Sow gol atmamış olsa tepkilerden o da nasibini alacaktı.
Bir hoca yeri gelince formsuz, başarısız futbolcusunu kenarda tutmalıdır. Bile bile lades denmez. Emenike, Sow ve Kuyt üçlüsünü dinlendirmemesi, Fenerbahçe açısından her 90 dakikayı bir sırat köprüsüne dönüştürüyor.
Maçın analizine bakarsak, Brugge maçlarında yıpranmış Beşiktaş' ın 1 puana razı futbolu maçın kaderini belirledi. Tribünlerinin bir kısmı kapalı olan, saha içinde Emenike krizini yaşayan ve kenarda yönetim insiyatifini kaybetmiş bir hocaya sahip rakiplerinden çekinmeleri, 3 puan kaybına yol açtı.
Bu maç Fenerbahçe açısından geçtiğimiz 4-5 haftadan farklı değildi. Yine yana ve geriye paslar, yine yakalanan az sayıda net fırsatların harcanması, isabetsiz şutlar ve ortalar, ileride orta sahadan kopuk bir forvet hattı, sağlam bir defans kurgusu, orta saha futbolcularının amansız mücadelesi, Egemen, Alper ve Mehmet Topal' ın inanılmaz gayreti.. Önceki haftaların karbon kopyası gibi bir maç oldu.
Fenerbahçe, Mehmet Topuz' un dikkatli oyunu ile Gökhan Gönül' ün savunma yönünde eksikliğini aramadı. Ancak Caner maç boyu hem defansta, hem de ofansta kayıptı. Beklerin hücuma hiç bir olumlu katkısı olmadı. Orta sahada ise sadece savaşan, ancak topu forvete ulaştıramayan bir orta saha vardı. Alper dışında dikine gidebilen hiç bir futbolcu yoktu. Kuyt, Meireles, Emre ve Emenike çok top kaybı yaptılar. Oyuna Sow, Diego ve Webo' nun dahil olması, özellikle ikinci yarıda, Fenerbahçe' nin topa hükmetmesini ve daha az top kaybı ile oynamasını sağladı.
Beşiktaş' ta ise Tolgay ve Atiba' nın oyuna hücum yönlü hiç bir katkısının olmaması, beklerin sadece savunmada kalmaları, Demba Ba' nın yalnızlığı, Bilic' in hamlelerde geç kalması, Beşiktaş' ı durdurdu. Sosa ve Veli ile ayakta kalmaya çalışan Beşiktaş' ın, alışıldık hücum etkinliği yoktu. Ancak siyah beyazlılar savunmada da önemli hatalar yaptılar. Uyumsuz Necip- Ersan ikilisi, maç içinde önemli hatalar yaptılar. Fenerbahçe gibi forvet zafiyeti olmayan Bursaspor, Galatasaray veya Kasımpaşa gibi bir takım bunları affetmezdi. Beşiktaş' ın, daha doğrusu Bilic' in acilen toparlanması lazım.
Maç ile ilgili temel yorumum, hocaların hataları ile dolu bir maç olduğudur. İsmail Kartal sezon başından beri aynı hataları yapıyor. Bilic ise bugün 1 puana razı olunca, maçı kaybetti.
Maçtan çıkan sonuçlara bakarsak:
Fenerbahçe tarafında;
1. Emenike bu takımdan acilen yollanmalıdır. Kadro dışı bırakılmalı ve sezon sonu alıcı bulunabilirse (bence zor) satılmalı.
2. İsmail Kartal, Emenike- Sow- Kuyt ısrarından vaz geçmeli, 4-3-3 yerine 4-2-3-1' e dönmeli ve kanatları Alper- Mehmet Topuz' a, forveti Webo' ya teslim etmeli.
3. Meireles yerine Diego sezon sonuna kadar tercih edilmeli. Webo, Alper, Mehmet Topuz ve Diego uyumlu bir dörtlü olacaktır. Her dördü de bugün sahanın en iyilerindendi. Özellikle Webo' nun neler yaptığını cümle alem izledi.
4. İsmail Kartal' ın Fenerbahçe takımı üzerinde hakimiyeti kalmadığı tescillendi. İyi insan ama iyi bir hoca değil. Forma adaletini sağlayamadı. Futbol vizyonu maalesef Fenerbahçe ile uyuşmuyor. 25. hafta itibariyle atılan 40 gol kabul edilebilir bir istatistik değil. Aziz Yıldırım' ın artık müdahale etmesi lazım. Zira sezon sonunda şampiyonluk gider ise, tribünler İsmail Kartal' ı değil, Aziz Beyi protesto edecektir.
5. Fenerbahçe zor maçları kazanıp, kolayları kaybederek şampiyon falan olamaz. Bu maç kimseye ümit vermesin. Fenerbahçe sahada çok kötü. Alper, Egemen ve Mehmet Topal' ın sırtında giden bir takım var. Bu formsuzluk, beceriksizlik, yavaşlık, hareketsizlik ve sistemsizlik İsmail Hoca' nın takım üzerinde taktik, teknik ve fizik yönlü katkı ve hakimiyet sağlayamadığını gösteriyor.
6. Fenerbahçe, geçen hafta aldığı sonuç ile ligde ikinciliği dahi tehlikeye atmıştır. Bu saatten sonra bir kez berabere dahi kalsa şampiyon olması zor.
7. Emenike' nin yuhalanmasının sebebi İsmail Kartal. Futbolcusunu adeta aslanlara yem etti. İstatistik dışında bir şey konuştuğu yok. Psikoloji, motivasyon ve diğer unsurlar hakkındaki eksiklikleri nedeni ile taraftar sahada futbolculara sarıyor. Halen bildiğini okuyan hoca, futbolculara ve taraftarlara sempatik gelmemeye başladı.
8. Elinde futbolcu yokmuş gibi sakatlığı olan Kuyt, Meireles ve Emre gibi isimlere o hafta forma veriyor. Ya bu futbolcuların etkisinde kalıyor, ya da kadrosundaki alternatiflere güvenmiyor. İki türlü de hata yapıyor. Maçın ortasında oyuncu değişiklik hakları azalıyor. Sakat olanı bir hafta dinlendirmek bu kadar zor mu?
Beşiktaş tarafında;
1. Bilic cesur bir hoca değil. Şampiyonluk maçında korkak bir futbol oynattı. Bu da 3 puana mal oldu.
2. Şampiyonluk hedefleyen bir takım olarak, artık puan kaybına tahammül kalmadı. Brugge maçı sonrası yaşanan psikolojik çöküşün toparlanması şart. Bu noktada yönetimin Bilic' e destek vermesi gerekebilir.
3. Orta sahada iyi bir rotasyon sağlanması gerekiyor. Sakatlıklar nedeni ile defansta yaşanan sıkıntıda Atınç değerlendirilmeli. Necip bu alanın futbolcusu değil. Necip orta sahada daha faydalı olur.
4. Beşiktaş' ın kalan haftalarda Oğuzhan' ı kazanması şart. Oğuzhan bu takımda beyin rolü oynayabilecek tek isim. Sosa' nın veya Tolgay' ın bu işi daha iyi yapacağına inanmıyorum.
5. Demba Ba' da ciddi bir düşüş var. Bunun nedenleri araştırılmalı. Bugün de maçta eli belinde gezdi durdu. Bazı ara pas ya da hava toplarına dahi hareketlenmedi. Bir sorun olduğu ortada. Psikolojik mi fiziksel mi bilmiyorum ama bu apaçık ortada. Bilic' in Demba Ba' yı kenara çekme vakti geldi. Sanırım tribünler fazla şımarttı. Üç büyüklerde şımartılan her yabancı gibi bulutlar üzerinde. Aşağı indirilmesi lazım.
Emenike olayı nedeni ile tatsız tuzsuz bir derbi oldu.
Bir not da Fenerbahçe taraftarına. Emenike' yi yuhalarken, Sow' u ayakta alkışlamak olmaz. Sow' da en az onun kadar formsuzdu. Maçta gol atması bir şey değiştirmez. En az Emenike kadar gol kaçırdı. Hatta Kuyt' ı da bu şekilde düşünebiliriz. Sow ve Kuyt tribüne sempatik geldiğinden, tribün tepkisi almıyor. Emenike sempatik gelmediğinden, yuhalanıyor. Oysa birbirlerinden farkları yok. Haksızlık yapılmamalı.