Grasshoppers karşısında futbolseverler bambaşka bir takım izledi. Bu bambaşka tablonun sırrı neydi? Göreve başlayalı sadece 2 gün olan Advocaat' in sihirli dokunuşu mu, yoksa başka şeyler mi?
Koşan, istekli, rakibi kovalayan, son 3 sezondur olmadığı kadar hareketli ve fiziksel açıdan dirençli gözüken, çok pozisyona giren ve saha içi organizasyonları başarılı olan Fenerbahçe, Pereira' nın geride bıraktığı takım olabilir miydi?
İlginç bir bilgi paylaşayım, Fenerbahçe maç boyunca kaleye 12 isabetli şut çekti. Geçen sezon 60 resmi maçın sadece 1 tanesinde bu sayıya ulaşılmıştı.
Maç sonrası etrafımda herkesin yorumu bunun Advocaat' in sihirli dokunuşu olduğu yönünde idi. Adam iki günde takımı toparladı yorumu yapılıyordu. Hatta Van der Wiel bile, "2 günde ondan çok şey öğrendik" diyordu. Gerçekten de Advocaat bir futbol sihirbazı mı?
Dün izlediğimiz başarılı futbolda elbette Advocaat' in payı var. Ancak bu pay, sihirli bir dokunuş değil.
Fenerbahçe dün farklıydı, çünkü:
1- Doğru bir sistem ile sahaya çıkılmıştı. Aykut Kocaman döneminden bu yana, futbol karakteristiği 4-3-3 veya 4-2-3-1' e alışmış olan takım, bu takımdan önce kendi takımlarında da benzer sistemler ile oynamaya alışkın futbolcular bu sisteme dönünce, fabrika ayarlarına dönmüş oldular. Rahatladılar. Kimse yerini yadırgamadı. Kimse sistemi yadırgamadı. Herkesin rol ve sorumlulukları netleşti.
2- Grasshoppers, Transfermarkt verilerine göre, 16.8 Milyon Euro değerinde bir takım. Fenerbahçe' nin piyasa değeri ise 134 Milyon Euro. Rakibinin neredeyse 10 katı. Türkiye Süper Liginde, Adanaspor ve Gaziantepspor dışında, Grasshoppers' dan düşük değerli bir takım yok. Mesela, Kardemir Karabükspor' un değeri Grasshoppers' ın tam 2 katı. Üstelik kendi liginde bile düşüşte bir takımdan bahsediyoruz. Yani Fenerbahçe dün iyi oynadı, değişim hissedildi, pozitif bir futbol vardı ancak rakip gerçekten de çok zayıftı. Bunu lütfen göz ardı etmeyelim.
3- Advocaat Fernandao hariç doğru bir takım tertibi ile çıkmıştı. Fernandao, RvP' nin kondisyon sorunu nedeni ile oynadı. Ancak seçim hatalı idi. Fernandao hem çok gol kaçırdı, hem de oyuna aktif katkısı çok sınırlı oldu. Bu fiziksel yapısı ve yetenek seviyesi ile bu takımın futbolcusu olmadığı çok açık. İleri üçlü Stoch- Emenike- Aatıf' tan kurulu olmuş olsa, Advocaat' in eleştirdiği ilk yarıda da çok farklı bir futbol izlemek mümkün olabilirdi. Üstelik bu sistemde Emenike, gayretli olmasına rağmen, çok verimli değildi. Emenike, mutlaka merkezde oynamalı, oynatılmalı.
4- Advocaat gerçekten de takımın saygı duyduğu bir isim. Varlığını hissettirmeyi başarmış. Herkes işini ciddiye alıyordu. Ayrıca saha kenarında da maç boyu maçı yaşadı. Bu da futbolcular açısından ekstra motivasyondu. Onlara sürekli hatalarını göstermesi, iletişim kurması, saha ile göz temasını koruması olumluydu. Pereira' dan çok farklı bir görüntü çizdi.
5- Modern futbol, oyunu iki yönlü oynayabilen, yetenekli ve topa hükmedebilen isimler ile güzel. Geçen sezon hep yazdık çizdik, Josef gibi, Fernandao gibi isimler ile akıcı, pozitif, iki yönlü futbol oynamanız mümkün değil. İkinci yarıda RvP ve Stoch' un da girmesi ile Fenerbahçe çok farklı bir kimliğe büründü. Salih ve Ozan' ın da performansı arttı. Fenerbahçe iyi pas üçgenleri, dörtgenleri kurmaya başladı. Akıllı pas yapmaya başladı. Salih' e ayrı bir parantez açayım, benim için bu takımın on numarası Salih'dir. Yeni bir on numara alınmasını doğru bulmuyorum. Transfer yapılacak ise forvet bölgesine yapılmalı. Emenike, RvP ve Fernandao istikrarlı değil. Buraya bir takviye önemli.
Advocaat' in takıma ekstra bir motivasyon sağladığı ortada, ancak bu dün geceki 3-0' ın tek sebebi değil.
Fenerbahçe' nin zamana ihtiyacı var. Ancak elindeki malzemeyi doğru kullanabilen, bilgili, ütopik denemeleri olmayan (3-5-2 gibi), futbolcuların saygı duyacakları ve güvenebilecekleri bir hoca olduğu ortada. 7-8 hafta sonra gerçek Fenerbahçe tablosu ortaya çıkacaktır. O zamana kadar hocaya ve futbolculara destek vermeye devam etmek gerekiyor.
Bu arada Fernandao' yu ıslıklayan taraftarlara da bir çift sözüm var. Fenerbahçe taraftarına üzerinde Fenerbahçe formasını ve armasını taşıyan bir futbolcuyu yuhalamak yakışmıyor. Ayrıca o futbolcuyu kaybetmenin de kesin bir yolu. Fernandao' yu yönetim transfer etti. Bu takımın kalibresinde bir futbolcu değil. Bu kadroda olması hata. Ancak onu yuhalamak da çözüm değil. Hatayı, onu transfer ederken yönetim yapmış, gereğini de yönetim yapmalı. Futbolcuya tepki göstermek çözüm değil. Adam bu. Kilosu bu. Yeteneği bu. İki sezondur bu. Hep de buydu. Bu saatten sonra değişmez. Fernandao' dan bir dünya starı veya ihtiyaç duyulan forvet profili çıkmaz. Aslında çok daha ölçülü ve düşük hedefli takımlarda başarılı da olabilir. Herkesin kendisine çalıştığı, çok pozisyona girip, çok kaçıracağı ama iki üç maçta bir, 1-2 gol bulabileceği takımlarda daha mutlu olabilir. Fenerbahçe' de olması hem kendisi, hem Fenerbahçe açısından mantıksız.