Fenerbahçe bir görüşe göre 19, farklı bir görüşe göre 28. şampiyonluğunu kazandı.
Bu şampiyonluk için elbette büyük bir çabanın, çalışmanın, takımdaşlığın, duygusallığın, adanmışlığın ve olumlu futbolun sonucu diyebiliriz.
Ancak nasıl şampiyon olunduğundan çok bu şampiyonluğun neden önemli olduğu ele alınmalı.
Fenerbahçe' nin bir görüşe göre 19, diğerine göre 28. şampiyonluğu önemli çünkü;
• Ezeli rakibinin üst üste 3 kez şampiyon olmasını engelleyerek, olası bir hegamonyayı önledi,
• Avrupa' ya gidilemeyen bir dönemde, camianın itibarını korudu,
• Yeni transferler için şampiyon takıma gelme algısı oluşturuldu,
• 3 Temmuzdan bu yana bir camianın ilk defa böylesine kenetlenmesini sağladı,
• Olası bir düşüşü önledi, büyük hedefler için yeni bir başlangıç teşkil etti,
• Olumsuz bir sürecin mağduru olan Aziz Yıldırım' ın, başını dik tutmasını sağladı,
• Çalışınca, takım olunca, kenetlenince neler yapılabileceğini tüm Türkiye' ye gösterdi
Takım olmak. Takımdaşlık. Bence esas konu bu. Bu şampiyonluk bende hep farklı bir yerde duracak. Çünkü belki de son 15- 20 senede en fazla takımdaşlık sergilenen sezondu.
Beni takip edenler bilirler, sezon başından beri şunu söylüyorum; bu takımda uluslararası düzeyde yıldız yok. En tanınan futbolcu Meireles, o da uluslararası ölçekte yıldız kabul edilmiyor. Yıldızları olmayan, Avrupa futbol ölçeğinde vasat bir takım Fenerbahçe. Ancak pek çok takımda olmayan bir takımdaşlık, inanç ve adanmışlıkla oynadı tüm sezon. Topun peşinden koşmayı hiç bırakmadılar. Yense de yenilse de hep mücadele etti Fenerbahçe. Ligin özellikle ikinci yarısında bir kaç maç hariç olumlu bir futbol sergilemedi çoğu maçta. Sezon başından beri pek çok maçtan son dakika golleri ile sıyrıldı. Son dakikalarda çok ipten döndü. Ama başardı. Şampiyon oldu. Hem de ligin bitimine 3 hafta kala. Arkasında kenetlenmiş bir hoca ve takım ile başardı.
Fenerbahçe camiası için şampiyonluk hayırlı olsun. Doya doya keyfini çıkartma zamanıdır.
Ancak gelecek sene rakiplerin bu denli düşüşte olması pek olası değil. Dolayısı ile Fenerbahçe yönetimi, içinde bulunduğu duygusal iklimi ve sevinç atmosferini terk ederek, harekete geçmeli ve gelecek sene Yanal ile devam edecekler ise Yanal' ın futbol anlayışına uygun bir kadro oluşturmalı. Mevcut kadroda Yanal' ın felsefesine uymayan 8-9 isimle yollar ayrılmalı ve Yanal' a gelecek sezon için kendi felsefesine uygun bir kadro verilmeli.
Son sözüm de Ersun Hocaya. Tebrikler hocam. Seni sezon başında büyük bir coşku ile destekledim. Eski dönemin köhne ve çağ dışı futbol anlayışını yıkacağını umuyordum. Ligin ilk yarısında bunu kısmen başardın. İkinci yarıda beklediğim futbolu sergiletemedin. Ancak şunu başardın; takım olmak. Üstelik bunu, elinde sana ait olmayan, senin kurmadığın bir kadro ile başardın. Kontrollü, bol paslı, defansif futbola uygun bir kadroyu, hücumu düşünen, direkt paslarla ve dikine giden bir takıma dönüştürmeye çalıştın. Bunu tam olarak başaramamış olsan da bu senden değil, kadronun yapısından kaynaklanıyor. Bu sene takımı şampiyon yaptın. Ancak ben hala gerçek Ersun Yanal futbolunu bekliyorum. İnşallah seneye hocam.