Beşiktaş, Türkiye' nin en iyi futbol oynayan takımı. Aynı zamanda kadrosu en güçlü takımı. Üstelik de formdalar. Beşiktaş' ın karşısında son beş senenin en kötü derbi performansını gösteren, moral ve form olarak inişte bir Fenerbahçe vardı. Böyle olunca maçın ilk yarısında rakibine büyük bir baskı kuran, iştahla sahanın her yerinde pres yapan, rakibe top göstermeyen bir Beşiktaş izledik.
Fenerbahçe orta alanı bile geçmekte zorlanırken, Beşiktaş golü bulmak üzere bastırırken, 41' de Tosic' in sinirlerine hakim olamayarak yaptığı hata maçın kaderini değiştirdi. Son yılların en iyi Beşiktaş' ı bu kırmızı karttan sonra durdu. Maç 11' e 10' ken dahi Fenerbahçe rakibine üstünlük sağlayamadı. İki takım arasında öyle bir fiziksel güç farkı var ki, maç 11' e 10' ken ancak dengeye geldi.
Ancak Beşiktaş, sahip olduğu saha, fiziksel güç ve moral avantajlarını kullanamadı. Kırmızı karttan sonra, maç boyu Fenerbahçeli futbolcular ve hakem ile gereksiz gerginlikler yaşadılar. Beşiktaş taraftarı da bu ateşe odun taşıdı.
Şenol Güneş belli ki takımını çok iyi motive etmiş. Takımda aşırı hırs, aşırı istek vardı. Bu iştah, gerginlik yerine üretkenliğe dönmüş olsa, sakin kalabilseler maç çok farklı bitebilirdi.
Esasen, Beşiktaş' ı yine kendi aşırı hırsı durdurdu. Karşısında ne kendisini durdurabilecek, ne de kazanmaya gelmiş bir rakip yoktu. Bu anlamda yazık oldu.
Fenerbahçe' ye gelince, geçen hafta 1-4' lük maçtan sonra yazmıştım. Advocaat' in açıklamaları doğru diye. Ancak Advocaat' in bu açıklamaları basın önünde yapması ve kadrosunu herkesin önünde kalitesizlikle suçlaması doğru değildi. Söyledikleri doğru olsa bile, bunu yönetim ile paylaşmalı idi, bizler ile değil. Kendilerine kalitesiz denilen futbolcular topluluğunun, hocalarının böyle bir açıklama yapması sonrası sahada performans göstermesi mümkün değildir.
Bu moralsizlik ve güvensizlik sahaya da yansıdı. Liderine inanmayan, liderinden kopmuş ayaklar sahada iş yapmadı. Son beş senenin Beşiktaş maçlarındaki en kötü Fenerbahçe' sini izledik bu sebeple.
Fenerbahçe yönetimi, takım ile hoca arasında meydana gelen bu erozyonu tamir edecek adımlar atmalı.
Ya takıma ayar çekip, hocayı memnun edin diyecekler, ya da hocaya ayar çekip, takımı sahiplenmesini isteyecekler. İkinci alternatif zor olanı, zira Advocaat' in kimseye eyvallahı yok.
Saha dışında ve içinde yaşananlar ise futbolumuzun utanç görüntüleridir. Yorum dahi yapmak istemiyorum. RvP, Tosic, Oğuzhan ve Şenol Güneş maçı gererek, bana göre kendilerine yakışmayan işler yapmışlardır.
twitterdan takip için: https://twitter.com/bertankayagol