Fenerbahçe' de sorun kimya. Hoca- kadro uyuşmazlığı kimyasal bir uyuşmazlık. Bu kadro, ayağa pas, defansif denge, oyunu soğutma ve topun kontrolünü elde tutma felsefesine uygun bir kadro. Hoca ise buna uygun bir hoca değil!
Bu uyuşmazlık, sahada ne yaptığı belli olmayan bir takım izletiyor. Baş ve ayaklar ayrı yönlere gidiyor.
Hocanın basın açıklamaları hep umut dolu, ama beden dili uzmanları fark edecektir ki bunlara kendisi de inanmıyor. Dolayısı ile futbolcular da..
Yaşanan sorunlar ve yapılan hatalar sadece Arsenal maçına özgü değil. Arsenal maçı özelinde teknik yorum basit:
Rakibi bozmayan yalancı koşular, hareketsiz futbol, kötü takım içi yardımlaşma, isabetsiz paslar ve bloklar arası kopukluk! Maçın teknik özeti bu.
Teknik analiz yapıp, her futbol yorumcusu gibi ahkam kesmek yerine daha faydalı olacağını düşündüğüm bazı soruları sormayı daha doğru buluyorum:
- Bu takımın gerçek anlamda tek sol beki Hasan Ali ve oynatılmıyor. Nedeni belli değil.
- Bu takımın 4-2-3-1, 4-3-3 veya türevlerini oynaması mümkün değil, çünkü kanatlarda oynayabilecek futbolcusu yok. Ancak ısrarla bu sistemler tercih ediliyor. Neden?
- Bu takımda 15 senedir adam gibi bek ve kanat oyuncusu almak yerine devşirme futbolcular kanatlarda oynatılıyor. Kanat oyuncusu alındı mı, forma yüzü göremiyor. Neden?
- Bu takım senelerdir tandemde doğru bir ikili oluşturamadı. Uzun yıllar boyu doğru dürüst, üst düzey bir stoper transferi yapılmadı (Alves hariç). Neden?
- Bu takımda senelerdir formda olan formayı alamıyor. Gençler iyi oynasa da forma şansı bulamıyor. Adeta bir kast sistemi var. Formaları kim dağıtıyor? Örneğin Mert. Örneğin Stoch. Örneğin Hasan Ali. Örneğin Mehmet Topal. Örneğin Semih. Örneğin Anelka. Örneğin Sezer. Örneğin Recep. Örneğin Salih. Örneğin Okan. Örneğin Gökay. Neden?
- Ortalama 10 senede bir yetenekli orta saha oyuncusu yetişen Türkiye' de, Selçuk İnan gibi bir yetenek, pahalı diye alınmıyor. Ancak Mehmet Topuz, Alper, Guiza, Serdar Kesimal, Josico, Kezman, Maldonado ve diğerlerine astronomik paralar helal. Neden?
- 3 Temmuz süreci gerçekten de sahadaki futbolcuları bu kadar olumsuz etkileyebilir mi? Örneğin, büyük ve köklü bir şirkette çalışıyor ve emekleriniz karşılığı maaş alıyorsunuz. Yönetim Kurulu Başkanınız haklı veya haksız sebepler ile yargı önünde sıkıntılı duruma düşüyor. Ancak siz maaşınızı almaya devam ediyorsunuz. Hatta yönetim size iş güvencesi veriyor. Buna rağmen siz bir çalışan olarak, benim moralim bozuldu, benden başarı, performans beklemeyin diyebilir misiniz? Hele de çok ciddi maaşlar alırken bunu diyebilir misiniz? Yan gelip yatabilir misiniz? CEO' nuzu istifa ettirecek kadar vurdumduymaz olabilir misiniz? Hele de şirketiniz zor durumda ise işe daha fazla asılmanız gerekmez mi? Fenerbahçe' de ise bunun tam tersi yaşanıyor ve kimse sesini çıkartmıyor. Neden?
- Bir camiada, fatura devamlı hocalara kesiliyor, futbolcular sürekli hem yönetim hem de taraftar tarafından korunuyor ise bu futbolcular kendisini zorlar mı? Zorlamaya gerek görür mü? Bu koruma sağlıklı mı? Bu korumanın arkasında ne yatıyor? Fenerbahçe' de bu mantık dışı koruma mekanizması aslında kimi koruyor. Bu sağlıklı mı? Bunu kimse eleştirmiyor. Neden?
- Senelerce isabetsiz transfer politikaları sergileyen bir yönetim anlayışı, futbol yorumcularının neredeyse %90' ı tarafından eleştirilmiyor. Neden?
Bu sorulara cevap bulduğunuzda, Arsenal' den iki maçta 5, Torku Konyaspor' dan bir maçta 3 yemenin gerçek nedenini de bulacaksınız.
Not: Hipnozdan çıkmanın en iyi yolu birinin size çıkmanız için doğru soruyu sormasıdır. Her şeyi başlatan ve bitirme potansiyeli taşıyan doğru soru ise "neden" dir.