Ali Koç söylemde "farklı" bir Fenerbahçe olacak diyerek yola çıktı. Özkaynak modeli ile futbolcu üreten, jenerasyon yakalayan, istikrarlı başarı kovalayan, yurt dışına futbolcu satan, altyapı odaklı ve geliri giderinden fazla bir Fenerbahçe..
Geçen sene bunun tam tersi bir uygulama gördük. Comolli'nin direksiyonunda olduğu araç, taraftar baskısı sonucu göreve gelen Yanal'ın müdahaleleri ile uçuruma uçmaktan kurtudu. Ancak bu başarısızlıktan daha fazla dikkat çeken konu şu oldu; Fenerbahçe yönetsel yapı olarak değişmedi, eski tas eski hamam devam etti. Reyes, Benzia, Zajc, Slimani, Frey, Ayew gibi son derece isabetsiz ve verimsiz transferler ile Fenerbahçe parayı resmen sokağa attı.
Bu sene de transferde farklı bir politika izlendiğini görmüyoruz. En azından gündemdeki isimler bize yine benzer yollardan geçileceğini gösteriyor.
Oysa Fenerbahçe'ye bir devrim vaadi ile gelmişti sayın Koç. Şampiyonluk değil, kendi kendisine yeten, gençlere önem veren bir Fenerbahçe vaat etmişti. Transferde adı geçen tüm isimler 30 yaşın üstündeler.
Aslında bu devrim bu sene değil, geçen sene neredeyse küme düşecek olan takımda gençlere forma verilmediğinde sona ermişti. Tüm formsuzluk ve ruhsuzluklarına rağmen eskiler forma giymeye devam ederken, Ferdi'ye iki maç bile şans verdilmediğinde anladık ki bu dönemde de devrim falan olmayacak.
Zaten Comolli ile devrim olması da imkansızdı. Ancak Ali beyin A Planı yine, herşeye rağmen Comolli. B Planı da yok gibi gözüküyor.
Oysa "yüz kişilik liste hazırladık, transferde çok başka işler yapacağız" iddiası ile heyecan vererek Başkan olmuştu sayın Koç.
Geçen sene olduğu gibi bu sene de taraftarlar üzerlerine düşeni yaptılar, yeterince "Fener oldular", şimdi sıra yönetimde. Ali Koç'un tüm planı yine Comolli'nin bulacağı sakat, sorunlu veya kısıtlı yeteneğe sahip futbolculara kaldı ise yazık olacak.
Comolli'nin bir taktiği var; sakat, sorunlu veya kısıtlı yeteneklere sahip futbolcuları görece ucuza alarak "ya tutarsa" şeklinde bir yaklaşım ile takıma katıyor. Bu sene de Fejsa söylentileri bu yaklaşımı doğrular mahiyette. Kaliteli ancak geçmişte çok ciddi sakatlıklar geçirmiş bir futbolcudan bahsediyoruz. Zaten Benfica o rakamlara satıyorsa durup bir düşünmek gerek.
Oysa bizim beklediğimiz, kaliteli bir takım omurgası oluşturulması, yerli ve yabancı genç yetenekleri erken tespit eden ve takıma katan bir sistem ile bu omurganın desteklenmesi. Fenerbahçe'nin ligi ilk ikide bitiremeyi sağlayacak bir omurgası yok. Bu takımın temeli zayıf. Önce son derece kaliteli, üst düzey birer kaleci, stoper, 6 numara orta saha,10 numara ve bir forvet ile omurgayı oluşturmanız gerek. Sonra da bunların birer genç ve yetenekli alternatifi ile bu omurgayı yedeklemeniz. En son orta üst kalitede iki bek ve iki kanat oyuncusu ile kadroyu tamamlarsınız. Kalanı gençlerden oluşabilir. Fenerbahçe'de bolca 8 numara olduğundan oraya takviye yapmaya gerek yok.
İlerleyen senelerde ise sadece altyapı veya keşfedilen yetenekli gençler ile bu kadroyu beslersiniz. Bir kez omurgaya doğru yatırım yaparsınız, omurgayı 3-4 sene korursunuz, o sırada gençler yetişir ve omurgayı devralır. Barcelona, Bayern, Benfica gibi kulüpler yılardır bu strateji ile başarı sağlıyor.
Ancak bunun aksini yapar ve geçen sezonki gibi 10-11 tane hedefsiz, pahalı ve boş transfer yaparsanız, Fenerbahçe'yi batırırsınız.Fenerbahçe'ye Ajax, O.Lyon, Benfica, Porto modellerini uygulamak için Başkan olan Koç, Aziz Yıldırım modeli ile devam ederse umutlara yazık olur.
Fenerbahçe bu sene şampiyonluk için kadroyu plansız ve ölçüsüz şekilde oluşturursa, değil bu sene, önümüzdeki 10 sene ilk 3'e giremez. Planlı, odaklı ve sistemli bir şekilde bu işi yürütmek gerek. Ersun Yanal hocanın Comolli'yi doğru yönlendirmesi ve ondan gelen teklifleri sonuna kadar sorgulaması şart.
Bir kez daha ülkemizde sürekli hafife alınan "kadro mühendisliği" kavramının önemi ortaya çıkıyor.