Fenerbahçe Marsilya maçı sonrası tribünlerden ve sosyal medyadan yükselen "Aykut Kocaman istifa" tepkilerine dün itibariyle, Fenerbahçe' nin en önemli taraftar sitesi "antu.com"' un açılış sayfasına "hocayı eleştirmek" amaçlı olarak koyduğu "Burası Fenerbahçe" başlıklı görsel de eklenince işler ciddi bir boyut kazanmaya başladı.
Sitenin açılış sayfasına koyulan görselde, Aykut Kocaman' ın daha önce çalıştırdığı takımlara vurgu yapılarak, şu anki performansının Fenerbahçe taraftarları tarafından kabul edilemeyeceği üstü kapalı olarak belirtiliyor. "Burası Fenerbahçe" başlığının altında, hocanın Fenerbahçe' ye oynattığı futbolun Fenerbahçe' ye yakışmadığı vurgulanmak isteniyor. Esasen, antu.com gibi yönetim ve teknik direktörleri sürekli destekleyen, oyunculara her ne olursa olsun sahip çıkan bir taraftar platformunun, bu tür bir açılış sayfası düzenlemiş olması oldukça manidar.
Fenerbahçe taraftarının %99' u, Aykut Kocaman' ın kişiliğine, geçen seneki duruşuna, liderliğine büyük saygı duyuyor. Saygının ötesinde, Aykut Kocaman' ın Fenerbahçe camiasında en çok sevilen birkaç kişiden birisi olduğu da ortada. Bu kadar çok sevilen ve saygı duyulan bir hocanın, bu denli ciddi eleştirilmeye başlanması ve taraftar gruplarının bir kısmı nezdinde kredisinin bu denli azalmış olması dikkat çekici. Yine antu.com' un bir anketinde, taraftarlar arasında Aykut Kocaman' a olan güvensizlik %63' leri bulmuş durumda. Üstelik bu anket Ağustos ayında başlatılmış bir anket. Oranın şu an çok daha yukarı çıkmış olması muhtemel. Diğer bir dikkat çekici nokta da Marsilya maçı sonrası oluşan taraftar tepkisine yönelik olarak Aykut Kocaman' ın "taraftar ile bağımız zedelenirse en büyük kayıp bu olur" açıklaması olmuştur. Bu açıklama da çok dikkatle değerlendirilmelidir. Zira bu açıklamanın altında, muhtemel bir istifa sinyali vardır. Ancak bu sinyal spor kamuoyunca pek anlaşılamamıştır.
Mevcut durum gösteriyor ki, Fenerbahçe taraftarının %70' i Aykut Kocaman' ın istifa etmesini istiyor. Taraftar gruplarının kendi içlerindeki sohbetler, anketler, haber ve köşe yazılarının altındaki yorumları takip etmek bu oranı doğrulamak için yeterli olacaktır. Ancak Fenerbahçe taraftarı bu noktada çok hassas. Geçen senenin kahramanı, toparlayıcısı, lideri Kocaman' ı küstürmek de istemiyorlar. Kendisi ile olmayacağını "kendisinin anlamasını" ve herhangi bir kırgınlık olmadan bu işin neticelendirilmesini bekliyorlar. Bu son derece asil bir tutum. İşte Fenerbahçe taraftarını bu denli özel kılan da bu muhteşem duygusallığı, vefası..
Peki, Aykut Kocaman gerçekten başarısız mı? İstifa etmeli mi?
Öncelikle Aykut Kocaman konusunda objektif olmanın çok zor olduğunu söylemeliyim. Kocaman benim gençliğimin, "Kral Aykut' u". Geçen senenin de tartışmasız lideri. Mantıken kızsam, eleştirsem, istifa etmesinin uygun olacağını düşünsem de, kalben hep Fenerbahçe' de olmasını istiyorum. Taraftarın %99' u gibi kendisini seviyor, sayıyorum. Düşünceleri, planları, yapmaya çalıştıkları da aslında yanlış değil. Futbolcuya bağlı sistemi kırmaya çalışması, takımının koşu mesafesini Avrupa' nın üst düzey takımları seviyesine çıkartmak istemesi, futbola bakışı, pasın önemini kavraması, antrenman performansına göre forma dağıtma adaleti, ve diğer pek çok konuda son derece doğru düşünceleri var. Geçtiğimiz haftalarda, Şansal Büyüka' ya verdiği röportajda, Türk futbolu ve Fenerbahçe' ye dair yaptığı tespitlerin tamamının da altına imzamı atarım. Gerçekten, çok akıllı tespitleri var.
Son 3 yıldaki sportif performansı masa üstünde fena gözükmüyor. 1 şampiyonluk, 1 ikincilik, 1 kupa. Öte yandan, onun döneminde Fenerbahçe, pek çok başarısızlık da yaşadı. Young Boys, PAOK, Spartak Moskova maçları unutulacak gibi değil. Son birkaç Galatasaray karşılaşmasında, takımına belki de Fenerbahçe tarihinin en ezik futbollarını oynatması da pek unutulacak gibi değil. Hele de Saraçoğlu' nda Galatasaray' ın şampiyonluk kupasını kaldırması pek de kolay atlatılamayacak bir travma olarak hep akıllarda kalacak. İşin en kötü tarafı, Fenerbahçe' nin bu başarısızlıkları yaşarken, "geleneksel hücum futbolu oynayan Fenerbahçe" kimliğinden uzak, sistemsiz ve son derece kötü futbol sergilemesi. Buna son 4 senede yapılan transfer hatalarını da eklerseniz, terazinin başarısızlık kefesi daha ağır çekiyor.
Aykut Kocaman Fenerbahçe için bir gelecek inşa etmeye çalışıyor, ancak tıpkı Başkan Aziz Yıldırım gibi "kısa vadede" başarının formülünü hayata geçiremiyor. Düşünceleri ve inançları sahaya yansımıyor. Sportif direktörlüğü ile birlikte Fenerbahçe' deki 4. senesi. Ancak kafasındaki futbol devrimini halen gerçekleştirebilmiş değil. Gerçekleştirmesi de kolay değil. Bunun bazı nedenleri var. Bu konu belki de ayrı bir yazının konusu olabilir.
Kendisi için kısa vade, uzun vadeye dönmüş durumda ve ortada halen bir sistem yok. İlk senesini saymazsak, "3 sene" ülkemizde bir teknik direktöre, hele de yerli bir teknik direktöre sağlanmış oldukça uzun bir süre. Fenerbahçe şampiyon olurken de, ikinci bitirdiğinde de aynı şeyleri yazdım. Bu sene de yazmaya devam ediyorum. Aykut Kocaman, kafasındakini gerçekleştirme noktasında bir stratejik plana ve eylem gücüne sahip değil. Aykut Kocaman' ın 3 sene içinde Fenerbahçe' ye getirebildiği bir sistem yok. Bir futbol karakteristiği yok. Fenerbahçe "şöyle oynar", "şöyle hücum eder", "şöyle savunma yapar" diyebileceğimiz oturmuş aksiyonlar yok.
Fenerbahçe futbol takımının şampiyon olduğu sene de, sonraki sene de, bu sene de futbol seviyesi, mantalitesi, futbol kalitesi ve kapasitesi hep aynı. Dikkatli izleyenler fark etmiştir; Fenerbahçe esasen futbol olarak geriye gitmiyor. Fenerbahçe hep yerinde sayıyor! Aslında 3 senedir değişen bir şey yok. 3 senedir sistemsiz, taktik disiplini olmayan, saha içi rol ve sorumlulukları belirsiz, rölantide ve fizik gücü ortalama bir takım izliyoruz. 2-0 öndeyken bile geriye çekilen, ürkek, kırılgan ve "rakibe saygı duymaktan, kendine saygı duyamayan" bir Fenerbahçe izliyoruz. Aykut Hocanın kişilik özelliklerinden bazıları, maalesef takıma olumsuz yansımış durumda. "Rakip kim olursa olsun ciddiye almak" felsefesi maalesef, "rakip kim olursa olsun çekinmek, temkinli olmak" felsefesine dönüşmüş durumda. Bu felsefe ise 105 yıllık "Fenerbahçe felsefesi" ile asla uyumlu değil. Kendisi ile ilgili en temel sorun da aslında bu!
Aykut Kocaman' ı çok sevdiğimizden bazı gerçekleri kabul etmek, görmek istemedik belki de. Hocayı eleştirenlere Fenerbahçe düşmanı dedik, yapıcı uyarıda bulunanları bile "düşmanlar" olarak dışladık. Fenerbahçe 3 sezondur "gol atıp çekilme", "kendi yarı sahasına kapanma", "hızlı ve dikine oynayamama" ve "gol pozisyonu üretememe" gibi sıkıntıları yaşarken, sürekli bir sonraki hafta daha iyi olacak, düzelecek hayalleri kurduk. Camianın zor zamanlardan geçiyor olmasını dikkate alarak, normal koşullarda sabredilmeyecek hatalara (hatalı oyuncu transferleri, hatalı kadro tercihleri, hatalı oyuncu değişiklikleri, vb.) ya sabır dedik. Sürekli yan pas ve geri pas yapan ve bunu "topa sahip olmak" olarak yorumlayan Kocaman' ın, "kaybettiği puanları" hiç sorgulamadık. Hep "acaba" dedik, "acaba düzelir mi"? Olmadı. Düzelmedi...
Bugün kalbim, Aykut Kocaman' ın adını asla yere düşürmemek gerek diyor. Mantığım ise, yolların vakit geçirilmeden ayrılması gerektiğini söylüyor. Keşke eşofmanlarını giyip sahaya inmemiş olsaydı. Keşke hep sportif direktör olarak kalabilseydi. Keşke kafasındaki doğruları "sportif direktör" olarak hayata geçirebilseydi. Keşke, bu noktaya gelinmeseydi. Bu satırları yazarken bile çok büyük ve derin bir üzüntü duyuyorum.
Bugün gelinen noktada, en az hatanın Aykut Kocaman' da olduğunu düşünüyorum. Bence, gelinen noktanın sorumlusu Fenerbahçe Yönetimi' dir. Başkan Aziz Yıldırım' ın Fenerbahçe' ye kazandırdıklarını tartışmak manasız olacaktır. Ancak kanımca hatalı hoca ve kadro tercihleri, yanlış transfer politikaları ve "sportif başarı konusundaki plansızlıklar" Fenerbahçe' den çok şey götürmüştür. Ezeli rakibi, futbol alanında hedef büyütüp vites arttırdıkça, Fenerbahçe hedef küçültmüştür. Tesisleşme vizyonu, sportif vizyon ile desteklenmemiştir. Sayın Başkan ve arkadaşları bugün bütçesi Avrupa' da ilk 20' ye giren bir kulübün mimarı olmuşlar, ancak sportif başarı açısından (futbol) maalesef ilk 100' e bile giremeyen bir kulüp ortaya çıkarmışlardır (bknz. IFFHS istatistikleri). Futboldaki başarısızlıklar ne zaman tartışılmaya başlansa, amatör branşlardaki başarıyı, tesisleşmeyi öne sürüp, tepkileri kırmayı başarmışlardır.
Fenerbahçe Yönetiminin ekonomik büyüme, tesisleşme ve amatör branşları geliştirme noktalarında fazlasıyla vizyona sahip olduğunu düşünüyor, ancak futbol konusunda net bir vizyon ve stratejiye sahip olduklarına inanmıyorum. Başta Sayın Başkan olmak üzere tüm yöneticilere saygı duymakla birlikte, bugün yaşanan sorunların Kocaman' dan değil, daha üstte alınan hatalı yönetsel karar ve tercihlerden kaynaklandığını düşünüyorum. Yani Aykut Kocaman başarısızlıkta bir sebep değil, bir sonuçtur. Aykut Kocaman' ın henüz hazır olmadan takımın başına getirilmesi, 3 yıldır ortada bir futbol fukaralığı varken sürekli desteklenmesi ve maalesef futbolda net bir vizyon ortaya koyulamamış olması bu görüşü desteklemektedir. Fenerbahçe Yönetiminin kafasında bundan 10 sene sonrası için bir "Fenerbahçe Spor Kulübü" vizyonu olduğu aşikardır, ancak önümüzdeki 10 sene için net bir futbol vizyonu olmadığı, yönetimin "Aykut Kocaman tercihi ve israrı" çerçevesinde görülmektedir. Sayın Başkan' ın "Ben 3 sene buradayım, Aykut Kocaman' da benimle burada olacak açıklaması" bu açıdan manidardır. Sadece "Meireles' in" Şampiyonlar Ligi' nden elenme sonrası transfer edilmiş olması bile düşüncelerimizi güçlendirmektedir.
Bu sene Sayın Aykut Kocaman ile devam etmek kimseye fayda sağlamayacaktır. Hatta en başta, mükemmel bir insan olduğunu düşündüğümüz Sayın Kocaman' a zarar verecektir. Dere geçilmeye başlanmadığından, at değiştirmek mümkündür. Birkaç hafta sonra derenin ortasına geldindiğinde yapılacak bir değişikliğin kimseye faydası olmayacaktır. Hoca değişikliği konusunda karar ya 1- 2 hafta içinde verilmeli, ya da sezon sonuna kadar Hoca ile devam edilmelidir.
Sayın Aykut Kocaman' ın birkaç hafta daha takımın başında kalacağını, eğer başarısız sonuçlar devam ederse tahminen 7. ya da 8. hafta civarı istifasını vereceğini düşünüyorum. Ancak önümüzdeki haftadan itibaren başarılı sonuçlar alınmaya başlanır ise bu durumun kısa vadede sevindirici olmakla birlikte, aslında uzun vadede mevcut sorunları çözmeyeceği kanaatindeyim. Fenerbahçe kadrosu zaten kendi başına bırakılsa bile, sahada rakiplerine üstünlük sağlayabilecek kalitede bir kadrodur. Bu nedenle, ben hocanın hem kendisi hem de camia için doğru kararı almasını bekleyeceğim. Bu karar Aykut Kocaman' ın kalbimizdeki yerini ve değerini birkaç kat daha artıracaktır.