Fenerbahçe yönetimi belki de son senesinde çok önemli bir iş yaptı. Advocaat gibi bir futbol adamını, dikkat edin teknik direktör demiyorum, Fenerbahçe' ye kazandırdı. Advocaat engin tecrübesi ve bilgeliği ile bence bir teknik direktörden fazlası.
Maç sonu açıklamaları izliyorum, bilge, kendine güvenli, gerçekçi bir teknik adam gibi konuştu. Suçu selefleri gibi başka faktörlere atmadı. Biz kötüydük dedi özetle. İyi seviyede değildik dedi yumuşatarak. Pek çok futbolcum oyunda değildi dedi, kendilerini oyuna vermediler demeye getirdi. Rakibin tek defansif orta saha ile oynadığını, iyi bir takım olduğunu ve ciddiye alınması gerektiğini de belirtti.
Oysa kolayına kaçabilirdi. Taraftar zaten tartışmalı penaltı pozisyonu sonrası suçu hakemlere atmaya hazır. Yönetim hazır. Çıkıp derdi ki hakem şöyle, zemin böyle.. Kurtarmış olurdu. Selefleri gibi yapmadı. Demedi.
Dick Advocaat' de tıpkı Obradovic gibi Fenerbahçe için büyük şans. Akıl tutulması yaşayan camiada, güneş gibi parlıyor. Mantıklı konuşuyor, doğru işler yapıyor. Sahada ne olup bittiği sadece ona bağlı değil. Puan tablosundaki sıralama onun eseri değil. Yönetimin kendisini geç getirmesi, kötü kadro mühendisliği, yetersiz transfer performansı, FFP' e camiayı mahkum etmek.. Esas sebepler burada. Advocaat, elinde bu kadroyu buldu. Kötü kadro mu? Değil. Ama asla da üst seviye de değil. Beşiktaş ve Galatasaray' daki yaratıcı, oyunu yönlendiren, zor zamanlarda insiyatif alan futbolcuları görünce, kadro yetersizliği iyice sırıtıyor.
Advocaat, geç katıldığı yarışta, üst seviye olmayan bir kadro ile, moralsiz, fiziksel olarak 2 senedir antrenman yapmamaktan güçsüz düşmüş bir takımı ayağa kaldırmaya çalışıyor. Bence işini de iyi yapıyor.
Bugün kulüp yönetimine fazlaca yakın olan Fenerbahçe taraftarının nasıl yenemedik diye hayret ettiği Osmanlıspor, Fenerbahçe' den kötü takım değil. Esas buna hayret etmeliler! Olaylara fanatizm gözlüğünü çıkartıp, rasyonel bakamazsan, nasıl yenemedik diye hayrete düşer, elindeki kadroyu bir şey sanır, yenilgide veya beraberlikte doğrudan hakemi veya sahayı suçlarsın! Osmanlıspor taş gibi bir takım. Hatta taş gibi bir sistem takımı. 3 sezondur üste koyarak giden bir takım. Doğru bir yönetim yapılanması, şuurlu stratejileri, iyi bir sistem hocası ve istikrarlı bir futbol felsefesi var. Osmanlıspor neden senden kötü takım olsun? Hem iyi takım ne demek? Bireysel olarak daha iyi futbolculara sahip olan, kadrosu daha pahalı olan takım daha iyi bir takım mıdır? Bu kadar basit mi?
Bugün deplasmanda, Osmanlıspor' dan alınan, evet alınan diyorum, 1 puan Fenerbahçe için iyidir.
Yine Fenerbahçe taraftarı kızacak, köpürecek ama doğruları yazmaktan vazgeçip, pek çok Fenerbahçe spor yazarlarının yaptığı gibi taraftara yaranmak için yazacak değilim. Öyle bir duruma da Allah düşürmesin. Fenerbahçe, bu görüntü ile bu sene 3. lük için Osmanlıspor, Başakşehir ve Konyaspor ile kapışır. Durum bu kadar net. Ha burada da Advocaat' i asla suçlamam. Bu kadro, Beşiktaş ve Galatasaray'ın kadrolarından net olarak daha yetersiz. Üstelik de istikrarlı oynayabilen bir kadro değil. Çünkü 3 sezondur ilk defa vizyoner bir hoca ile çalışmaya başladılar. İlk defa antrenman yapmaya başladılar.
Açık konuşalım, bu sene 3.'lük iyi başarı. Üstelik de 3.lük de cepte değil. Osmanlıspor, Başakşehir, Konyaspor gibi ciddi rakipler var. Seneye birinciliğe oynayacak kadroyu kurup Advocaat' e verirsin. Şampiyonluğa oynarsın.
Mevcut kadro "feda" kadrosu. Yönetim bu durumun iletişimini, 3 sene önceki Beşiktaş yönetimi gibi doğru yapsa, insanlara gerçekleri açıklayabilse, zaten taraftar beklentileri daha dengeli olacak. Allah aşkına Ozan, Mehmet, Josef ile nasıl rakiplere oyun kabul ettirecek, nasıl pozisyona girecek, nasıl set hücumu yapacaksın? Zaten Advocaat rakip tek defansif ön libero ile oynadı, biz birşey yapamadık derken bu üçlüye yönelikti eleştirileri.
Bir kısım Fenerbahçe medyası, ki her yerde oldukça seslerini duyurur vaziyetteler, yönetime hoş gözükmek adına taraftara ümit pompalayıp duruyor. Kusura bakmasınlar ya çok saflar ya çok fanatikler ya da futboldan anlamıyorlar. Bırakın 2 galibiyetle Fenerbahçe şaha kalktı edebiyatını. Biraz büyük resme bakın. Futbolu analiz edin. İstatistiklere bakın. Futbolda, 1 ayda mucize dirilişler olmayacağını anlayın. Futbolun bir gaz işi değil, bilimsellik, istikrar, kalite, vizyon işi olduğunu anlayın.
Taraftara doğruları anlatmak, doğruları söylemek sizin işiniz, vazifeniz. Bunu unutmayın.
Maça gelince, Osmanlıspor klasik futbolunu oynadı. Osmanlıspor maçlarını izleyen bilir, bu sistem istikrarla sürekli oynanıyor. Reşit Akçay hoca ve talebelerinin bir felsefeleri var. Önde hızlı, yaratıcı, akıllı futbolcuları var. Adam ve alan paylaşımını üst düzey yapıyorlar. Karşılarında Fenerbahçe gibi yana ve geriye oynayan, ağır, güçsüz bir orta saha bulunca da pozisyon vermiyorlar.
Penaltı tartışılıp duruyor. Bende bu konuda emin değilim. Ama emin olduğum üç şey var. Birincisi Skrtel' in son haftalarda pas hataları arttı. Hem o, hem de Kjaer topu oyuna kötü sokuyor, baskıda kötü paslar atıyorlar. İkincisi, Volkan' ın çıkışı saçma sapan bir çıkıştı. Bu kadar kontrolsüz bir kayma olmaz. Üçüncüsü de Skrtel ve Kjaer' in kademe hatası hiç konuşulmuyor. Penaltı olsa da olmasa da zaten Fenerbahçe defansı komple çok hatalı idi.
Şener ve İsmail bugün iyi oynamadı. Hücuma yeterince çıkmadılar. Ürkektiler. Bu maç eksikliği ile alakalı bir özgüven sorunu. Oynadıkça daha iyi olacaklar. Hasan Ali gibi.
Orta üçlü ve kanatlar iyi değildi. Yaratıcı değildi. Organize olamadılar. Birde Feyenoord maçı sonrası yorgunluk had safhada idi. Burada Advocaat' e tek eleştiri şu olabilir. Neden Sow ve Josef yerine, Stoch ve Alper ile başlayıp, dinamizm katmadı. Bunu sorgulamak mümkün. Özellikle Sow hiç bir varlık gösteremedi.
Takımın en iyisi ve belki de tek iyisi Emenike idi. Yine elinden geleni yaptı. Bu sene Emenike herkesi ter köşe yapıyor. Takımda kalması imkansız denen Emenike, herkesten iyi performans ortaya koyuyor. RvP' nin gol bulması ilerleyen haftalar için moral oldu.
Özetle 1-1 ve alınan 1 puan, bu rakibe ve bu oyuna göre çok iyi. Fenerbahçe taraftarı sevinmeli. Birde Fenerbahçe taraftarı gerçekçi olmalı. Puan farkı bu seviyelerdeyken, ilk yarıyı ilk 4, sezonu da 3. olarak bitirmek çok kötü bir tablo değil. Bence yönetim popülist söylemleri bir tarafa bırakıp, seneye Advocaat' e üst seviye bir kadro vermenin planlarını şimdiden, gelecekteki potansiyel yönetim kurulu ile birlikte yapmalı. Advocaat' e bu sezon, sonuçlardan bağımsız olarak sabır gösterilir ise Fenerbahçe camiası bambaşka bir futbol iklimi ve kültürü ile tanışabilir.