Avrupa sesimizi duymaya başladı!

Çıtasını yükselten, nihayet kabuğunu kırarak başarılara yelken açmaya başlayan A Milli Takımımız 1996 yılında bir ilki başararak, İngiltere'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'ne katıldı.

Fatih Terim yönetiminde 1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç jenerasyon, Türk Futbol Tarihi'nde adeta milat olmuştu. Fatih Terim, Sepp Piontek'in yerine A Milli Takım'ın başına geçtiğinde, 1991'den itibaren bir araya getirdiği bu jenerasyonla tarihi bir başarıya imza attı.

Milli Takımımız, 1996 Avrupa Şampiyonası elemelerinde İsviçre, İsveç, Macaristan ve İzlanda ile birlikte 3. Grup'ta yer almıştı. Ay-yıldızlı ekibimiz 8 maçı 4 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgiyle bitirerek İsviçre'nin ardından grubunu ikinci sırada tamamladı. İsveç'i geçerek o günkü statüye göre 'en iyi ikinciler' arasında yer alıp İngiltere'deki finallerin yolunu tutuyorduk.

Ancak finaller Milli Takımımız ve ülkemiz için bir hayal kırıklığı oluşturdu. Ay-yıldızlılar oynadığı pozitif futbolun karşılığını bir türlü alamıyor, tecrübesizliğinin kurbanı oluyordu. Nottingham'daki ilk iki maçta Hırvatistan ve Portekiz'e 1-0, Sheffield'daki son karşılaşmada ise Danimarka'ya 3-0 yenilen millilerimiz, grubu gol atamadan ve puan alamadan tamamladı. Ancak diğer yandan büyük finallere katılmanın yolu da açılmıştı.

1998'de TFF'nin yurt dışında yaşayan yeni yetenekleri kazanmak ve keşfetmek amacıyla Almanya'da Avrupa Futbol Temsilciliği Bürosu hizmete girmiştir. Bu arada TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik, Dublin'deki toplantıda UEFA Yönetim Kurulu'na girmiş ve FIFA Hakem Komitesi Başkanlığı'na seçilmiştir.

2000'li yılların ilk dönemi Türk futbolunun en pırıltılı günleri diye adlandırılabilir. Altyapıya, eğitime ve tesisleşmeye yapılan yatırımlar sonuçlarını vermeye başlamış hem Milli Takımımızın hem de kulüp takımlarımızın başarılarıyla neredeyse kemikleşmiştir.

Galatasaray 2000 yılında önce UEFA Kupası'nı ardından UEFA Süper Kupa'yı kazanırken, A Milli Takımımız da Mustafa Denizli yönetiminde EURO 2020'de tarih yazıyordu.

Mustafa Denizli ile Hollanda ve Belçika'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Şampiyonası finallerinin yolunu tutan Milli Takımımız; İtalya, evsahibi Belçika ve İsveç'le birlikte B Grubu'nda yer aldı.

Arnhem'deki 2-1'lik İtalya yenilgisi moralleri bozmuştu ancak söyleyecek daha çok sözümüz vardı. Milli Takımımız, Eindhoven'da İsveç'le 0-0 berabere kaldıktan sonra grubun finali niteliğindeki karşılaşmada evsahibi Belçika'yı Brüksel'de 2-0 yenmeyi başarıyordu. Bu galibiyet, ay-yıldızlı ekibimize İtalya'nın arkasından grup ikinciliğini ve futbol tarihimizde bir ilk olan çeyrek finali getirmiştir.

Ancak Amsterdam'da oynanan maçta Portekiz karşısında alınan 2-0'lık yenilgi, Milli Takımımızın yarı final hayallerine ulaşmasını engelledi. EURO 2000'de Avrupa'da ilk 8 girmek her şeye rağmen bir gurur kaynağıydı. Belki de 2008'deki yarı finalin kapısını açıyordu...

ASIRLIK ÇINARLARIMIZ

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki 100 yaşını geride bırakmış dev camialar ama onlarla akran başka kulüplerimiz de var. Cumhuriyetin 100. yılında eskisi kadar popüler ve cüsseli olmasalar da köklü kulüplerimizi, onların bu ülke futboluna katkılarını bir kez daha hatırlayalım:

"İLK"LERİN KULÜBÜ ALTAY

Türk sporunun aynası ve tarihi olarak bilinen Altay bu yıl 100. yılını geride bırakmıştır. UEFA Kupası’nda ilk kez mücadele eden Türk takımı olarak da bilinen Altay, aynı zamanda Kupa Galipleri Kupası’na katılan ilk Anadolu kulübüdür. UEFA Kupası ve Kupa Galipleri Kupası’nda 3’er kez, Balkan Kupası’nda 2 kez ve Inter-Toto Kupası’nda 1 kez olmak üzere 9 sezon Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmiştir. Türkiye Kupası’nda Altay, 7 kez final oynayıp 2 kez kazanmıştır ve aynı zamanda bu kupayı Anadolu’ya taşıyan ilk takımdır. İzmir’in ve ülkemizin gurur kaynağı asırlık çınar Altay, futbolda Cumhuriyet’in göz bebeklerindendir.

VEFA SPOR KULÜBÜ

Henüz Cumhuriyet kurulmadan Meşrutiyet’in sağladığı kısıtlı serbestlikte 1908 yılında İstanbul’da kurulan yeşil beyazlı kulüp, futbolun yanı sıra atletizm, izcilik, kürek gibi sporun farklı alanlarında da faaliyet göstermiş Cumhuriyet döneminde büyümüş ve büyük takımlar arasına girmiştir. Gittikçe daha geniş bir kitleye ulaşır olmuş ve 1959’da Milli Lig kurulana kadar İstanbul Ligi’nde oynayıp profesyonel futbol liginin ilk sezonunu 3.lükle bitirmiştir. 1970’li yıllarda İstanbul nüfusunun çoğu üç büyükler olarak anılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı tercih ettiğinden dolayı taraftarı ve enerjisi azalan Vefa Spor Kulübü düşüşe geçmiştir. 1986-87 sezonunda 2.ligden, 1993-94 sezonunda 3.ligden düşmüştür. Şimdi Bölgesel Amatör Ligde mücadele eden Vefa Spor Kulübü 26 puanla 7. sırada bulunmaktadır ama kulübün tesisleri adeta Cumhuriyet dönemi futbolun tarih müzesi gibidir.

BEYKOZ SPOR KULÜBÜ

1908 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesinde kurulan sarı-siyahlı ekip, önceleri jimnastik branşına ağırlık vermiş, sonraları futbol, basketbol, boks branşlarında da faaliyet göstermiştir. 1950-60’lı yıllarda adeta futbolcu fabrikası olan Beykoz futbol takımından birçok oyuncu milli takım forması giymiş ve üç büyüklere transfer olmuştur. Fakat kulübün futbol branşı sonraları etkisini kaybetmiş ve yıllarca yapılan yatırımların karşılığı bir türlü alınamamıştır. Yine de yüz yıllak Cumhuriyet’in ilk çeyreğinde futbolmuza verdiği büyük katkı ile saygıyı hak eden bir kulübümüzdür.

ANADOLU ÜSKÜDAR SPOR KULÜBÜ

Beykoz gibi 1908 yılında kurulmuş en eski spor kulüplerinden biri olan Üsküdar Anadolu, 1989 yılına kadar İstanbul Amatör Liglerinde mücadele etmiştir. İstanbul Ligi’nde uzun yıllar yer almıştır. Üsküdar Anadolu isminin kullanılamaması TFF statüsüne göre mümkün olmadığı bu nedenle takımın adı Anadolu Üsküdar 1908 Spor Kulübü olarak değiştirilmiştir. TFF 3. Lig 1. Grupta mücadele eden kulübün, adı son zamanlarda pek fazla duyulmamaktadır.

KÜÇÜKÇEKMECE SPOR KULÜBÜ

İstanbul’un Eminönü İlçesinde Süleymaniye Sirkeci adıyla 1911 yılında ilk olarak lacivert-turuncu renkleriyle kurulan bu kulüp, daha sonra Fenerbahçe Spor Kulübü ile karışmasın diye renklerini değiştirmiştir. Bir dönemler eski milli takım teknik direktörü Abdullah Avcı’nın da formasını giydiği kulüp, son zamanlarda TFF 3. Lig ile bölgesel amatör lig arasında bir nevi asansör yapmıştır. Şu anda ise Bölgesel Amatör Ligi’nde mücadele etmektedir.