Peş peşe galibiyetlerle yenilmezlik serisi oluşturan Beşiktaş, dün beklenmedik skorla Trabzonspor’a teslim oldu. Siyah-beyazlı takımın yenilgisinde oyuna farklı bir on birle başlamasının en önemli neden olduğunu düşünüyorum.
Şenol Hoca’nın zorunlu haller nedeniyle o kadroyu oyuna sürmesini anlıyorum. Masuaku, Aboubakar ve Muleka’nın yol yorgunluğu ve aile sorunları gibi nedenlerle maça yedek kulübesinde başlamaları anlaşılabilir. Sol bekte Onur, sol önde Rebiç ve santrforda da Cenk’in oyuna soğuk kalması, kendilerinden beklenenleri verememesi bu sonucu doğurdu. İlk yarıda topa sahip olan takım Beşiktaş’tı. Kornerlerde de 6-2 Beşiktaş üstünlüğü vardı. Ancak zaman zaman baskılı görünmesine rağmen Beşiktaş ilk şutunu maçın son bölümünde oyuna giren Ghezzal’la attı.
Futbolda “ailece” hücuma kalkışmanın, rakip yarı alanda çok pasla ayaktan ayağa vıdı vıdı biçiminde verimsiz ve etkisiz oynamanın cezasını kesti Trabzonspor. Savunmasını da öne çıkararak sözüm ona gol arayan konuk takım, ev sahibi Trabzonspor’un kontra çıkışlarıyla adeta cezalandırıldı. 30. dakikada Onuachu, Bardhi’nin asistiyle ilk maçında ilk golünü atarken, bundan bir ders çıkarmak ve takımca tepki göstermek gerekirdi. Ne var ki yedikleri gole yine aynı “ailece” hücumla karşılık verdiler. Trabzonspor da yine topu kazandı ve ancak faulle durdurulabildi. Herkesin unuttuğu Bakasetas serbest vuruşta doğrudan kaleye attı topu… Mert de içeri kaçırdı. Sonra da bir Trezeguet-Edin Visca üretimi üçüncü gol gösterisini izledik. Beşiktaş savunması mı? Yoktular. Dün hep geç uyandılar, aciz kaldılar. Hiçbir şey yapamadılar.
Şenol Hoca’nın ilk yarıda akıp giden oyuna erken dokunuşlarla müdahale etmesi beklenirdi. Hayır, ancak ikinci yarı başlarken Masuaku, Muleka ve Aboubakar’ı sahaya sürdüğünü gördük. Yazık ki bu alışılmış “başarılı” üçlü de takımı ayağa kaldıramadı.
Bu maç Beşiktaş’ta bugüne kadar perde gerisinde kalan oyuncuların da beklenen form düzeyini yakalayamadığını gösterdi. Rebiç ve Cenk’i izledikten sonra Oxlade Chamberlain’in performansını da merak etmeye başladık. Ghezzal da sakatlığı atlatıp takımla çalışırken maç tecrübesi dediğimiz çizginin elbette uzağında kalmış. Bu duruma erken önlem almak gerekirdi.
Trabzonspor, Sörloth ve Cornelius’tan sonra arayıp bulamadığı santrfor sıkıntısını nihayet Onuacho ile geride bırakacağını gösterdi dün. 2.01’lik golcünün kafa vuruşu, sezonun maçlarına damga vurabilir. Bordo- mavili ekip Mendy gibi çok iyi bir orta alan aklı kazanmış. Bakasetas da dün attığı golle nicedir unuttuğu maç keyfini yeniden kazanmış göründü. Bardhi’nin oyun katkısı giderek yükseliyor. Rayyan Baniya’nın da stoperde yükseleceğini düşünüyorum.
Yeniden Beşiktaş’a dönersek… Şenol Hoca’nın önündeki zor fikstüre bakarak gerekli önlemleri alacağını, farklı oyun anlayışıyla takımı toparlayacağını sanıyorum… Hele Perşembe günleri oynanacak “Konferans” maçlarında bu tablonun asla tekrarlanmaması gerekir.