Kulüpler, ilk etapta gelirlerinin yüzde 30 azaldığını öne sürerek futbolculardan indirim bekliyorlar. Bir anlamda bunu makul ve kabul edilebilir görenler olabilir. Ortada hukukun da anlayış gösterdiği bir durum var: Biliyorsunuz mahkemeler 30 Nisan’a kadar ertelendi. Hiç hesapta olmayan “mücbir sebepler” (zorunlu nedenler) yüzünden sorumluluklar, ödemeler, borçlar ve vergiler ötelendi. Futbol da hayatın her alanında esen bu sert rüzgardan etkilenmeye başladı.
En büyük sıkıntı yine “yayıncı kuruluş”un mektubuyla ortaya çıktı.
beIN Sports, geçen hafta pazartesi günü TFF’ye bir yazı göndererek liglerin durduğunu, dekoder satamadıklarını, reklam gelirlerinin azaldığını azımsanmayacak miktarda abonelik ücretlerinin tahsil edilemediği gibi nedenlere dayalı olarak yaklaşık 200 milyon TL. tutarındaki taksit ödemesini yapmayacağını bildirdi.
Daha baştan “biliyorsunuz işte, hiç itiraz etmeyin” üslubunda bir bildirim. Kendi adıma hiç şaşırmadım. Bein Sports’un tartışmaya, uzlaşmaya pek de sıcak yaklaşmadığını dikkate alırsak, bu tavrı “normal” karşılayabiliriz.
Kulüpler, tüm gelirlerinde yüzde otuz zarara uğradıkları böyle bir ortamda “ödenmeme” kararının yeniden gözden geçirilmesini talep ediyorlar. Mart ayında liglerin üç hafta oynandığını öne sürerek haklılıklarını açıklamaya çalışıyorlar.
Elbette Kulüpler Birliği haklı. beIN Sports da pek haksız sayılmaz!
Tarafların uzlaşması en sportif ve adil çözümdür. Anlaşma hükümleri de mücbir sebepler dikkate alınarak korunabilir.
Kulüpler Birliği ayrıca futbolcularla FIFA tavsiyelerine uygun olarak anlaşmaya çalışacaklarını, anlaşma olmadığı takdirde sözleşmelerin “dondurulacağını” da açıklıyor.
Anlaşılan o ki top oyun alanından çıktı, hukukun ana yoluna düştü.
Bu alanda tartışmalar var. Öncelikle futbolcu-kulüp ilişkilerinde önemli rolü olan Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun 6 ay süreyle tatile girmesi önemli bir öneri. (11 Nisan Cumartesi, Milliyet / Cemal Ersen/ Başkent Kulisi).
Yazarken değerli hukukçu dostlarımla da konuştum. Dr.Avukat Başar Yaltı, ötelenen AVM kiralarını da örnek göstererek mücbir sebeplerle UÇK’nın çalışmasına ara verilebileceğini söyledi. Spor Hukuku alanında çalışan Avukat Kemal Kapulluoğlu da yargıya düşen anlaşmazlıklarda “krizin kanıtlanması” gerektiğini, bir oranda indirim yapılabileceğini” öne sürdü.
Bir başka önemli uyarı: Hak edilenlerin ertelenmesi değil, hakkın ne olduğu belirlenmeli. Neden ? Olağanüstü dönemler olağanüstü çözümler gerektirebilir.
Son söz: Yoktan yonga kopmaz!
Futbolcuların sesi HAKAN ÜNSAL
Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Hakan Ünsal’la konuştum. Futbol endüstrisinin en büyük emekçileri adına korona etkilerini dikkatle izlediklerini söyledi. Özellikle ücretlerde indirim taleplerinin bir yere kadar karşılıklı anlaşma ve uzlaşmayla sonuçlanacağına inandığını ekledi. Ancak şimdiden bir uyarısı var: “Ekim ayından bu yana ödenmeyen alacaklar var. Bu hak edişlerin de indirim konusu yapılması kabul edilemez. Aynı biçimde Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mart ayından önceki 700’den fazla dosya ile ilgili çalışmalarını da sürdürmesi gerekir. Aksi halde büyük kayıplar ve zararlar söz konusu olacaktır.”
Hakan Ünsal, 2015’te göreve seçildiğinde PFD’nin üye sayısı 0 düzeyinde idi. Sembolik birkaç oyuncunun dışında dernekten haberi olmayanlar vardı. Bugün 3 bin 800 profesyonel futbolcudan 2000’i PFD üyesi. Profesyonel Futbolcular Derneği, 4 yıl önce dünyanın en büyük profesyonel futbolcu örgütü olan 65 bin üyeli FIFPro’ya da katılmış. İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelerde futbolcuların hangi haklara sahip olduğunu iyi biliyor Ünsal.
Futbolun olmazsa olmazı ve en büyük tabanını oluşturan futbolcuların, iyi niyetli çabalara rağmen tartışma ve çözüm aşamalarında kendilerini ifade edemediklerini dile getiriyor PFD Başkanı.
Hakan Ünsal, Başkan Nihat Özdemir ve TFF Yönetim Kurulu üyesi olarak kendilerini temsil eden Hamit Altıntop’la karşılıklı anlayış çizgisinde olduklarını, ancak ana statüde futbolcuların, antrenörlerin ve hakemlerin daha fazla delege ile genel kurula katılması gerektiğini dile getiriyor.
Hakan Ünsal beğendiğim ve takdir ettiğim bir oyuncuydu. Bugün başkan olarak da çok başarılı. Ama asıl başarısı delege sayısını artırdıkları zaman gerçekleşecek. Destekliyorum.
TRT Spor Filmleri Festivali
TRT Spor Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin’e önerim: Şu dönemde bir ‘Spor Filmleri Festivali’ düzenlenebilir. Bu konuda uzmanlaşmış arkadaşlarımız var: Erbatur Ergenekon, Murat Murathanoğlu ve Fatih Kuşçu’ya danışarak dikkat çekecek bir liste yaptım: Any Given Sunday (Al Pacino/Amerikan Futbolu), Rocky (Sylvester Stallone/Boks), Düşler Tarlası (Kevin Kostner/Beyzbol), Zafere Hücum (D.Brühl, C.Hemsworth/Formula 1), Zafere Kaçış (Pele, Bobby Moore, S.Stallone/Futbol), İnvictus (Morgan Freeman/Rugby/ Mandela’nın spor yoluyla ırkları kaynaştırdığı film). Tabii bizimkiler de... En başta Kral Metin (Metin Oktay/Futbol).
Bizim sinema delisi arkadaşların da tanıtımıyla, sohbetiyle bu filmler spor seyircisine sunulabilir. Gece yarısı da olsa kabulümüzdür ama, çocuklar da izlemeli.
Geçmiş olsun dostlar
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ve eşi Müge Gümüşdağ, koronavirüs tedavisini tamamlayıp eve döndüler.
Rüştü Reçber kardeşimiz de zor bir tedavi sürecinin sonunda taburcu edildi. Liverpool’daki kahramanım emektar Kenny Dalglish de sağlığına kavuşmuş. Memnunum... Tüm dostlarıma geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.