Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Telekom’un zemini yenileniyor… Yenilenme uzuyor. Galatasaray kiralık statlarda geziyor. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın iki konuğu da o yüzden yerlerini yadırgıyorlar. Sık sık kayarak düşüyorlar. Şampiyonlar Ligi finaline hazırlanan kusursuz zeminin yapısal özelliği, hibrit… O yüzden bu kaymaları, düşmeleri-kalkmaları doğal karşılamak gerek. Yeter ki sakatlık olmasın. Ama doğal karşılanmayacak, yadırganacak bir durum da var ortada. Maç çok yavaş oynanıyor. Top durgun akıyor. Hatayspor’un deplasmanda işine gelebilir belki… Yavaş Galatasaray (bunda mutlaka Avrupa yorgunluğunun da etkisi vardır) görece daha kolay baş edilebilir bir rakip sayılır… Bunlar ilk yarının notları. Bakarsınız, ikinci yarıda hızlanır oyun.
Oyun yavaş ve ağır oynanıyor diyoruz da skor tabelası çok hızlı başlıyor değişmeye. Daha üçüncü dakika dolarken, Emre Çolak’tan çıkan sağ kanat topu Kamil Ahmet’e ulaşıyor. Onun yerden pasıyla Lobjanidze buluşuyor. Nelsson ve Luyindama anlaşamıyorlar. Gürcü futbolcu da Muslera’yı avlayıveriyor. Muslera Galatasaray’a geldiğinden beri bu kadar üst üste tuhaf ve çabuk kaza golleri yedi mi acaba? Sanmıyorum…
Hüseyin Göçek’in daha ikinci dakika dolarken Mame Diouf’a topu kaptıran Luyindama’ya yaptığı faul sonrası sarı kart göstermesi kimseyi şaşırtmamalı. Umut veren atağı kestiyseniz, sarı kartı da göreceksiniz.
Her neyse… Oyunun akışına da bakalım. Galatasaray’da Nelsson’un savunmadan oyun kurarak çıkışları, orta alandaki arkadaşlarından beklediği karşılığı bulamadı. Taylan, Cicalodau ve Berkan’ın yeni arkadaşlarına kendilerini göstermeleri, onunla işbirliği yaparak bu olumlu girişimleri desteklemeleri gerekirdi, olmadı. Nelsson da kabuğuna çekildi. Buna karşılık sağbek Boey’in kazandığı toplarla sık sık atağa kalkması, Feghouli’den çok iyi karşılıklar buldu. Dakikalar geçtikçe Cezayirli adeta yeşerdi. Taylan-Kerem-Cicaldau-direk ve dönen topa usta bir Feghouli dokunuşu… İlk yarım saat dolarken, Galatasaray’ın skora denge getirmesi, oyunu daha rahat bir akışa yöneltti. Ancak iki takım da çok az isabetli şut (4’er) kullandılar. Düşük bir istatistik.
8’i ilk yarıda olmak üzere Galatasaray’ın 11 kornerini 67’de çıkana kadar Aanholt kullandı. İyi bir sol ayağı var Aanholt’un, ancak Galatasaray tümü 17 olan bu kıymetli fırsatları değerlendirecek organizasyonları gerçekleştiremedi.
Ayrıntıları bilmiyorum ama Falcao’nun valiz toplamaya başladığı günlerde Mbaye Diagne’nin daha canlı ve sıcak bir maç çıkarmasını beklerdim. Terim onun kalmasına karar verebilirdi. Ama hayır… Galiba gözü Premiership’te. Kerem ve Berkan’dan beklediği topları alamayınca, o da ilk yarıda topu kimseye vermeden kendi kullanıp dışarı attı. Garip çocuk vesselam! Galatasaray oyuncu değişikliklerinde biraz taze kuvvet buldu. Ömer’in asisti de o taze kuvvetin katkısı.
Hatayspor tıpkı geçen yılki gibi. Nerede, hangi takımla oynarsa oynasın kabuğuna çekilmiyor. Maça ortak oluyor. Hele uzun süre dengede giden skoru korumak için savunmasına yaslanmayı aklına bile getirmiyor. Yine de dün fazlasıyla faullü bir oyun oynadılar. Nitekim Galatasaray da Ömer’e yapılan faul atışından doğan fırsatı iyi kullanıp Luyindama’nın golüyle üç puanı aldı.