Tamam, top senin olsun. Pas yap, ağır ağır bize doğru gel ve oyalan... Zincir savunmayı aşarsan da, at şutunu. Yavaş oynayalım, böyle oynayalım, güle güle, tatlı tatlı oynayalım!
Yukarıdaki mesaj Ersun Yanal’ın Antalyaspor’undan Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ına bir “hoş geldin” karşılaması.
Ligin başından beri topla oynamayı, topa sahip olmayı çok seven ve istediği gollere kavuşan Beşiktaş, geçen hafta Trabzonspor karşısında aynı tablo ile kaybettiği maçın açığını kapatmaya gitmişti Antalya’ya. Ligin ilk yarısında İstanbul’da berabere biten ilk maçın rövanşında onbiri de biraz değiştirmişti Sergen Yalçın. Ghezzal yoktu, sağ kanatta Larin vardı. Orta alanda Mensah yoktu, Adem Ljajic vardı. Sol kanatta da N’Koudou yer almıştı. Yeni kurguyla Beşiktaş bastıracak ve önde Aboubakar’la golü arayacaktı.
Antalyaspor, sahip olduğu topla üstüne gelen Beşiktaş’ı zincir 6’lı savunma ile karşıladı her defasında. Zaman zaman öyle tablolar oluştu ki, ev sahibi takım, 10 kişilik bir kalabalıkla Beşiktaş’a boş alan bırakmadan kendi savunma bölgesinde maçı kontrol etti. Başarılı da oldu bu taktikle. Larin ve N’Koudou sağ ve sol kanatta hiç etkili olamadılar. İlk yarının sonuna doğru Larin sola, N’Koudou sağa geçti, yine de olmadı. Asıl katkı beklenen oyuncu Ljajic, meşin yuvarlağı çoğu zaman gereksiz biçimde ayağında tutuyor, kalabalık rakip savunmaya takılıyordu. Aboubakar’da da bir hamlık vardı adeta. Atılan uzun toplara yetişemedi. Ceza alanında topla buluştuğunda ayağından şut çıkmadı. Atiba ve Josef de oyunu çözmek için yeterli olamadılar. Welinton zaman zaman sağ kanatta Rosier’le paslaşarak hücum organizasyonuna katılıyor, ancak üretken bir hamle yapamıyordu.
İlk yarının iki olayı peş peşe geldi. 38’de Larin, Boffin’in boşalttığı kaleye acayip bir şut çekti, Boffin toptan önce kalesine dönerek golü önledi. Bir dakika sonra da bastıran Beşiktaş, kontrayla golü yedi. Fredy’nin topuyla soldan hızla Beşiktaş yarı alanına inen Eren, beklenmedik bir anda harika bir orta ile Gökdeniz’i buluşturdu. Gökdeniz kafayla golü atarken Welinton ve Vida arkasından çaresizlikle seyrediyordu.
Sergen Hoca, ilk yarının arızalı onbirine ancak 57’de dokundu. Atiba, Ljajjic ve N’Koudou’yu alıp Mensah, Oğuzhan ve Ghezzal’ı oyuna sürdü. Biraz hareketlendi Beşiktaş. 73’te Ghezzal asistiyle Vida’nın kafasından beraberliği yakaladılar ama… Aboubakar’da bir durgunluk, anlaşılmaz bir uyumsuzluk vardı. Arkadaşlarıyla senkron tutturamıyordu Kamerunlu.
Yine de haksızlık yapmayalım… Beşiktaş golü bulduktan sonra on kişi kalan rakibi karşısında inanılmaz pozisyonlar yakaladı. Hepsi de kendi kurduğu oyunla Antalyaspor takımını bütünüyle kendi savunma bölgesine adeta hapsetti. Mensah, Oğuzhan ve Larin’in talihsizlikle kaçırdığı goller heyecan yarattı.
Topun mülkiyeti Beşiktaş’a ait (66/34) Adeta tek başına oynadılar. Özellikle ikinci yarıda Antalyaspor’u çepeçevre kuşattılar. O kadar ki kaleci Ersin, kendi ceza alanı dışında adeta nöbetçi libero gibi oynayıp arada gelen topları yeniden oyuna sokuyordu. Ama o topu bir daha kaleye sokmak mümkün olmadı.
Tanık vicdanıyla da anlatalım: Antalyaspor dün hem zamanı hem de oyunu harcadı. Yat, kalk, herkesi beklet keyfine bak!
Oyuna saygı göstermediler. Futbolumuzu yönetenler, MHK bu soruna çözüm bulmalı. Oyalayan kaleci, yalancıktan yatan futbolcu, hakemi aldatan oyuncu kart görmez mi? Hiç mi uyarılmazlar yani!
Futbolun adaleti: Oynayana da oynamayana da 1’er puan. Ne dersiniz, bu maçı kimler kazandı?