Lucescu, geçen hafta yine tartışılacak bir şey söyledi: “Futbolda polemik iyi bir şeydir. Bırakın tartışılsın. Ne güzel, hafta boyunca futbolu tartışıyoruz. O yüzden ben VAR uygulamasına karşıyım.”
TRT’nin futbol programı Stadyum Özel’de Ersin Düzen, “İyi ama hocam” dedi” hem VAR’a karşısınız, hem de Ukrayna maçının hakemi İspanyol Bobalan’a görüntülü itiraz ediyorsunuz” dedi. Sinan Sehatlıoğlu’nun tercümesiyle Lucescu, “Birilerinin bir şeyleri söylemesi gerekiyor” yanıtını verdi.
Lucescu’nun sözleri arasında kaybolmaması gereken bir kavram var: Polemik...
İnsanlık tarihinin en eski konularından biri polemik. Hukukta münakaşa, tartışma, çekişme, sonuçsuz tartışma olarak tanımlanıyor. Siyasal, bilimsel ve yazınsal konulardaki sert tartışma olarak da açıklanıyor.
Batılı kaynaklar, polemiklerin çok yararlı tartışmalar olduğunu, bilimin gelişmesine büyük katkı sağladığını belirtiyor.
Temel bilimler, fizik, kimya, matematik polemik kabul etmeyen kesin hükümlerle dolu alanlar. Ama bilimlerden yararlanarak başa alanlarda (tıp dahil) polemik yaratarak tartışabilirsiniz.
Futbol da temel bilim alanı değil, sadece bir olgu. O nedenle Lucescu’nun polemik öneren sözlerini ciddiye almak gerekiyor.
Süper Lig’in 10. haftası -tam da Lucescu’nun dediği gibi- polemiklerle kapandı.
İlk polemik İgor Tudor’dan geldi: “Trabzonspor tamamen futboldan uzak. Uzun toplarla ve ikinci topları alarak oynadılar” dedi. Çalımbay “Onlar da ona göre oynasaydı. Çalıştık ve kazandık. Antalya’da da tek korner kazanmadılar. Tudor rakibine saygı göstermeli” yanıtını verdi.
Polemik menüsüne katılanlardan biri de Cenk Ergün oldu. Galatasaray Futbol Direktörü puan kaybedeceklerini tahmin eden Fenerbahçe Teknik Direktörünü hedef alarak “Demek ki Aykut Kocaman’ın bir bildiği varmış” yorumunu yaptı.
Asıl polemik Fenerbahçe - Kayserispor (3-3) maçıyla tavana vurdu. Konuk ekibin Rumen teknik direktörü Marius Sumudica, “Valbuena oyundan çıkmasaydı puan alamazdık” şeklinde konuştu. Aykut Hoca, gazetecilere takılarak kenardan oyuna katıldı: “Bu tür sözleri buraya taşımak pek doğru değil. Yanıt vermeyeceğim. Kendi takımıyla ilgilense daha iyi olur. Aslında Valbuena’yı çıkarmakta geç kaldık.”
Polemikte en etkin ve yoğun alan kuşkusuz sosyal medya. Maaşallah futbolu konsoldan oynayanlar, harika (!) eleştirilerle teknik direktörlere çullanıyor. Taraftarlar arasında teasing (dalga geçme, alay etme) yoğunluğu da zaman zaman polemiğe mizahi zenginlikler katıyor. Bazıları da “hakaret”i en vazgeçilmez eleştiri aracı, polemik malzemesi olarak kullanıyorlar ki onlar bu oyunun dışında.
Özetle polemik iyidir, arkadaşlar. Ben pek beceremesem de severim polemikleri.
O nedenle Lucescu’nun sözlerine katılıyorum. Futbolumuzun polemiklerle kalite kazanacağına inanıyorum.
Önce Cenk, sonra Negredo
Bu akşam Vodafone Park’ta tarihe tanıklık edeceğiz. Beşiktaş Monaco’yu yendiği takdirde grupta 12 puana ulaşıp son 16’ya kalmayı başaracak. Gruplardaki 3 maçta 4 gol atan Cenk Tosun ise 1 gol attığı takdirde Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki en golcü oyuncusu olacak..
Cenk Tosun, Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ne sunduğu “tektaş pırlanta”. Gaziantepspor’dan geldiği günden beri kendisini sürekli geliştiriyor. İddiası ağzında ve dilinde değil, aklında ve ruhunda.
Olağanüstü iyi niyetli. Çalışkan. Arkadaşlarına saygılı. Hocasına sorun çıkarmayan, kendiyle barışık bir adam Cenk Tosun. 25 yaşında. Özellikle Premiership’ten kulüpler Cenk’in her maçını izliyor. Dikkat edin, Cenk’in egoist pas/şut tercihleri de yok.
Cenk Tosun’u takdir ettiğim bir başka konu: Bugüne kadar Demba Ba ile oynadı, saygı gösterdi. Mario Gomez’le oynadı, hem öğrendi, hem saygı gösterdi. Aboubakar ile oynadı, saygı gösterdi. Çirkinlik yapmadı, ikinci santrfor olduğunu kabul etti. Bugün Cenk Tosun, santrforda ilk tercihtir. Negredo sırasını bekleyecektir.
Cenk’in atacağı gol(ler) herkese iyi gelecektir.
Ma-kable şamil olmaz!
Caner Erkin’e önce ceza geldi. Sonra talimat değişti. TFF’nin kamu vicdanındaki tepkileri karşılamak için cezayı artırma, yönetmeliği değiştirme kararı bence de gerekliydi.
Ancak acele işe şeytan karıştı. Mete Kalkavan’a sırtı dönükken jest ve mimiklerle “saydırdığı” anlaşılan Beşiktaşlı Caner Erkin, 2+4 maçtan menle cezalandırıldı.
Ceza hukukunda evrensel bir ilke var: Suç tarihinden sonra ağırlaştırılmış cezalar, suçlunun aleyhine uygulanamaz. Değişen hükümler ancak suçlunun lehine ise uygulanabilir. (Ma-kable şamil: Öndekini, öncesini kapsamak)
PFDK verdiği bu cezayla hem hukuksuz bir karar aldı, hem de “yaramaz çocuk” Caner’i “mağdur” durumuna dönüştürdü.
Hukukçu dostlarım Başar Yaltı ile Alpay Köse, “Bu karar Tahkim Kurulu’ndan döner” diyorlar. O kurulda -cezacılar dahil- çok iyi hukukçular var. Kararı bekliyoruz.
Nice aylara, yıllara Beren
Bizim servisin beyin takımından Ediz Sırapınar, dikkat ettim, telefonda konuşurken sık sık esniyor. Nedenini sordum, “Abi Beren uyutmuyor” dedi. Ben de “Gözün aydın kızın seni çok sevecek” yanıtını verdim. Kız bebeler geceleri ağlıyorsa bilin ki babalarını çok sevecek. Şaka maka huzur, sağlık ve uykusuzluk içinde şu dar-ı dünyada ilk ayını doldurdu Beren... Beste ve Ediz’in nikahında “Çabucak çocuk” istemiştim. Şimdi “Hemen bir kardeş” diyorum ve ısrar ediyorum!